“Hızlı Testler” niye böyle?
Pozitif çıkıyor, “ileri tetkik” diyorlar, negatife dönüyor.
Kimsenin hızlı teste inandığı yok zaten…

***
Sordum, soruşturdum.
Hızlı testler de model model...
Yeni bir “virüs” çıktı ya, bir de piyasa oluştu, test sanayi alelacele üretti.
Uyduruğu var, ucuzu var, pahalısı var, onaylısı var…
Bize çoğu “bağışla” geliyor.
Kim, ne bulmuşsa, nereden bulmuşsa, en uygun ücrete getiriyor.
Başka başka ülkelerden, başka başka markalardan...
Bir hekim dostum “bugüne kadar sanırım yedi ya da sekiz farklı model hızlı test kullanıldı” diyor.
***
Tam rakam henüz açıklanmadı, ancak bugüne kadar 20 bine yakın “hızlı test” yapıldı.
Bu hızlı testlerde kaç “pozitif” vaka çıktı, PCR testi ile birlikte bunların kaçı “negatif”e döndü, bu yöndeki istatistik nedir?
Tümü açıklanırsa ve yorumlanırsa iyi olacak.
Biraz daha rahatlayacağız.
Örneğin geçen gün 1988 hızlı test yapıldı, 115 pozitif görüldü.
“İleri tetkik” dendi.
Yeniden PCR testi yapıldı.
Tümü yalan oldu.
Tek bir “pozitif” çıkmadı.
115’te 1 dahi tutturamadı “hızlı test”ler!
***
Dünyanın başka ülkelerinde de “test sonucu” açıklanıyor.
Ya negatif var ya da pozitif…
Bir “üçüncü” seçenek daha ekledik biz!
“İleri tetkik.”
***
Şunu anladım: Bu hızlı testlerle boşuna herkese eziyet çektiriyoruz.
Bence artık bir nokta koyalım.
“Dünya Sağlık Örgütü” onaylı değilse eğer “hızlı test” falan almayalım.
Bağış da olsa kaynaklarımızı doğru testlerin alınması için kullanalım.
PCR yapalım tümünü, içimiz rahat olsun.
Araştırma ve bağışıklık ölçümü için de mutlaka onaylı testler kullanalım.
***
Bir de şu ruh halini seziyorum: “Hiç pozitif vaka olmayacak” gibi bir iddialaşma!
Eğer yeniden bir “pozitif” vaka görülürse, sanki yer yerinden oynayacak.
Oysa…
Pozitif vaka da çıkabilir, dünyanın sonu değil ki…
Bir vaka olur, üç vaka olur, olur…
İllaki hep “sıfır vaka” gitmeyebilir.
Böyle bir beklenti yaratmaya gerek yok.
Yeter ki kontrolde olsun, yönetebilelim…
İşin ‘şovundan’ çok daha önemlisi, hayatımızın akışı…