1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. İLETİŞİM OYUNLARI
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

İLETİŞİM OYUNLARI

A+A-

 

İletişim oyunlarını ne çok severiz biz!
“Gösteri” dünyasıdır hayatımız.
Ne sihirdir, ne keramet!
Üstelik “kendinden menkuldür” keramet!

***

Çok mu Arapça oldu bu giriş (!)
İşimiz biraz da arabesk...
“Keramet” ermiş kimselerin, aklın sınırlarını aşan gösterisini anlatır!
“Kerameti kendinden menkul” denince, sahip olduğu niteliği abartmak anlamına gelir ki, işte tam da buradadır hadise!

***

Önce “şapkanın içi”ni gösterirler size ki inanasınız...
Politikacı şapkası...
İçinden “tavşan” çıkar sonra...
Kırmızı gözlü beyaz kulaklı!
Ne de sevimlidir öyle...
Güleriz…
Eğleniriz...
Mutluyuzdur işte…
Şapkadan tavşan çıkar!
Hepsi “göz yanılmasıdır” biliriz…
Olsun!

***


İstanbul’da bir zirve oldu.
Ev sahibi Türkiye!
Birleşmiş Milletler Zirvesi.
Kıbrıs “resmen” orada!.
“Cumhuriyet” halinde!
Anastasiadis de...
Hiç olur mu “KKTC” dışarıda kalsın!

***

“Gösteri” burada başlıyor işte.
“İletişim oyunları” giriyor devreye...
Uçak geliyor, özel!
Akıncı uçuyor.
Şapkanın içi, dışına devriliyor.
Uzatıyor elini ermiş...
“KKTC” çıkıyor içinden...
Kırmızı, beyaz, sevimli...
Bir akşam yemeği...
“Fotoğraflık” bir görüşme!
İzleyenler pür neşe, herkes tamam!
“Kıbrıs Cumhuriyeti” tanınmıyorMUŞ gibi, KKTC tanınıyorMUŞ gibi böylece...
İyi de Anastasiadis’e ne demeli?
Küsüyor, gitmiyor yemeğe...
“Diplomatik prosedür” değilmiş mi ne...
Vay sizin bu “prosedür” gailenize!

***

Hani bu “iletişim oyunları”na harcadığımız enerjinin yarısını, bu “gösteri dünyası” için tükenen zamanın urubunu İNATLA barışa adasak ya!
Çözmek için!
Birleşik bir Kıbrıs için!..

***

Bize ne düşer sonuçta!
ALKIŞLAMAK elbette...
GÖZ yanılsa ne, yanılmasa ne!
TAVŞAN eninde sonunda kümeste...

Bu yazı toplam 2400 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar