“Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.”

*  *  *

Günün sonunda kimileri için böylesi bir “ağlaşma” olacak sanırım.

*  *  *
“Şenlik” başladı tam da!
Partisinin başında “bağımsız” adaylık açıkladı, ‘bağımsız KKTC’ hükümetinin orta yerinden, Dışişleri Bakanı!
“Parti” de kurmayacaktı.
Yeniden “yıldızlı” amblemciğe dönerken iki kırmızı çizgi öylece bakakaldı.

*  *  *
Şimdi Ulusal aday Ersin Tatar’a döndü gözler…
O da açıklayacak.
Ama önce bir “Erdoğan turu” var.
“Son günlerde bölgemizde meydana gelen siyasi gelişmeler” nedeniyle randevu istenmiş (!)
Türkiye Rusya arasındaki doğal gaz boru hattını, Libya’ya asker gönderilmesini, İran’ın ABD üssüne füze saldırısını konuşacaklar (!)

*  *  *
Şimdi Erdoğan’ın Tatar’a Cumhurbaşkanlığı adaylığını soracak hali yok sanırım.
Tatar’ın da Erdoğan’a “kafa atacağını” düşünmüyor herhalde kimse (!)
Belki araya “Yurttaşlık Yasası”, “İmar Planı” falan da girer…
Hadi anladık Özersay “bağımsız bağlantısız” orada yer alacak da…
Keşke diyorum, Maliye Bakanı da gitse!
Malum bu hükümet kurulurken “yağmur gibi para yağacak” denmişti en önce!

*  *  *
Arıklı’nın da adaylığı eli kulağında…
Siber de diyorlar ancak Sibel ablanın bu politik hengame içinde yer alacağını düşünmüyorum.
Serdar Denktaş’ın aday olacağına da pek ihtimal vermiyorum.
Mustafa Akıncı elbette kesin.
Tahminim ‘Cumhurbaşkanlığı Forsu’nu kullanmak için son güne kadar bekleyecek.

*  *  *
“Sevgi Duvarı”ydı şarkının ismi…
Bakalım, görelim, eyleyelim, o aramızdaki “köhnemiş” duvarlar yıkılabilecek mi?
“Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar müjganla ben ağlaşırız.”

*  *  *
Bir “yurt” kaybediyoruz!
Bu süreci tersine döndürecek miyiz?
Ada yarısını ve Kıbrıslı Türkleri “ilhak” eşiğinden alarak dünyada bir yere koyabilecek miyiz?
Budur asıl soru!
Aksi halde ağlaşacağız birlikte…

*  *  *
Hadi seçime dair bir sözle noktayı koyalım.
"İlginç olan şudur. Bu kadar yıldır belirli bir siyasi partiden olan, belirli bir parti içinden aday olmuş isimler çıkıp ta ben bağımsızım dediğinde toplumun buna inanacağını düşünmüyorum.”
Lafın sahibini hiç yazmayalım!
Kim ne demiş de tersini eylemişse diye burada bırakalım.