1. YAZARLAR

  2. Ece Uslu

  3. İlişkiler, Yol ve İnsan
Ece Uslu

Ece Uslu

İlişkiler, Yol ve İnsan

A+A-

Ram Dass der ki:

"Senin için hiçbir şey yapamam, kendi üzerimde çalışmak dışında...
Sen benim için hiçbir şey yapamazsın, kendi üzerinde çalışmak dışında..."

Yani kendimizden başka kimseyi değiştirme gücümüz yok aslında... ‘O değişsin.’ diyorsun ya; değişim, değişmeyi isteyenler için bile çok zorken değişimi istemeyen, değişime hazır olmayan birinin değişmesini beklemek kendine söylediğin koca bir yalan olmuyor mu? Sen değişirsen ilişkinin dinamiği değişir. İlişkinin dinamiği değişirse ilişkide olduğun kişi yeni dinamiğe uyumlanmak zorunda kaldığı için otomatik olarak değişir, değişmek zorunda kalır... Ben kendimi güzelleştirdikçe, ben büyüyüp kendimle bütünleştikçe ilişkilerim de daha kaliteli olur, haliyle benle olmak senin için de daha keyifli olur. Aynı şey senin için de geçerli. Haydi birbirinizi değil kendinizi değiştirerek başlamayı deneyin ilişkiniz için bir şeyler yapmaya!

untitled-1-030.jpg


Herkesin Ayrı Bir Hikayesi Var

Her ne kadar ortak bir paydada buluşmaya çalışsak da herkes kendi yolunda ilerliyor aslında.... Yolculuğumuzun adı ‘Kendini Bulma’... Bu yolda karşımıza çıkan herkes bir şey öğretiyor bize. Kimisi ile yol ortaklığımız daha uzun, kimisi ile daha kısa, kimisi ile paralel yollarda ilerliyoruz, kimisi ile zıt yollarda... Kimisi tatlı bir anı olarak kalıyor, kimisi acı bir tecrübe... İnsan insanın üstünde tanıyor kendini aslında! Ne bana uygun, ne değil, sınırlarım ne, tolere edebildiklerim, kırmızı çizgilerim.... Yollarımızın kesiştikleri ile aksın yolumuz isteriz. İnsan sevmez yalnız olmayı çünkü. Ama kendini bulurken onun sende yeri olmadığını görürsün bazen, bazen de senin onda. Kıyının kenarına gelirsiniz de biriniz okyanusta kaybolmak ister, diğeriniz sessizce dalgaları izlemek... O noktada saygıyla geldiğinden saygı ile gitmeyi bilmen gerek... Yaşananların hatırına...

untitled-2-011.jpg

Hayat da bir hikayedir aslında. Senin hayatın senin hikayen. Hikayene alacağın kahramanları sen seçiyorsun, hikayendeki rollerini farkında olarak ya da olmayarak sen belirliyorsun ve hikayene renk katmadıkları noktada onları hikayenden sen çıkarıyorsun. Hikayenden karakter çıkarmanın bir kuralı olmalı ama. Geniş çerçevede bakmalısın yani; çoğunlukla yanında nasıl hissettiğine, sana nasıl hissettirdiğine, sana kattıklarının mı senden götürdüklerinin mi fazla olduğuna, zor anında ne kadar yanında olduğuna, gerçekten güvenilir olup olmadığına ve ne için onu bulundurmak istediğine! Özetle; senin için anlamına! Kimsenin mükemmel olmayacağını unutmadan yapmalısın hikayende kalıp kalmayacağının ya da hangi rolde, hangi mesafede kalacağının seçimini... İnsanı hikayene almak da hikayenden atmak da çocuk oyuncağı olmamalı bana sorarsan... Ve son olarak unutma; ‘Yüzün Kimle Gülüyorsa Kalbin O’na Aittir’...

untitled-3-008.jpg


Hayatın Kullanım Klavuzu Yok

Bunca lafın üstüne evet diyorum ki bunların hiçbiri kural değil, akışta kalıp görürsün bazı şeyleri. Bazen sadece elini tutmak ve nereye varacağını düşünmeden yürümek istersin...Doğru insan olmadığını, sonunuz olmadığını bilir, ama noktayı o an koymak istemezsin. Bazen ciddi planlar yaparsın. Bazen de yaptığın ciddi planları buruşturup çöpe atarsın... Biri doğru biri yanlış değil, biri diğerine üstün değil, eğer ki bunu başkaları ne düşünüyor diye değil kendi tercihin o olduğu için yapıyorsan tabi... Deneyimlemekten korkma, kazanacağın şey en kötü ihtimalle tecrübe olur... Ölüm hariç her şeyin çaresi var... Çünkü insan her olumsuzluğa uyumlanabilecek kapasitede dünyaya geliyor... Hadi en doğruyu aramaktan vazgeç ve YAŞA! Tek dikkat edeceğin kırıp dökmemek olsun, incitmemek! Ne kendini ne de ötekini... Sevgiyle....

Bu yazı toplam 3884 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar