1. YAZARLAR

  2. Verda Gülçür

  3. İlişkilerde Aldatma
Verda Gülçür

Verda Gülçür

Psikolojik Danışman

İlişkilerde Aldatma

A+A-

Sözcük anlamı “sadakatsizlik” olan aldatma, aslına bakıldığında partnerimize değil kendi kişiliğimize karşı yapmış olduğumuz bir yansımadır. Yapılan davranış, karşı tarafı değil kendimizi kandırma, aldatma değil aldanmadır.

Çiftlere baktığımız zaman karşımızdaki insandan başka biriyle duygusal anlamda bir bağ kurmak ilişkiyi, güveni sarsan, sonlandıran, yıkıma uğratan olguların başında gelmektedir.

Aldatan kişi kendi içerisinde yaptığı davranışı affedebilme ya da kendi yaptığı davranışı kendine kabullendirme adına kendi kendine birçok yalan söyler, bahane bulur.

“İlgi görmediğim için aldattım”, “ iyi bir ev hanımı olmadığı için aldattım”, “ evine bağlı bir erkek olmadığı için aldattım”, “ cinsel hayatımızda sorun olduğu için aldattım”, “ sadece bir anlıktı, aldatma dahi sayılmazdı” gibi cümleler bu bahanelere sadece birkaç örnektir.

İnsanoğlu değişen bir varlıktır.

Hayata bakış açımız yıllar geçtikçe farklılık göstermektedir. 20, 30, 40, 50, 60 yaşlarımız hepsi de birbirinden farklıdır. Yaptığımız davranışalar, sevdiğimiz, hoşlandığımız aktiviteler, bize mutluluk veren olgular, düşünce tarzımız, sevdiklerimiz, sevmediklerimiz, hayallerimiz sürekli bir değişim içerisindedir.

Bu sebeple 20’li yaşlarda evlenmeye karar verip 40’lı yaşlarda aynı insanla ortak paydalarımızın azalması, anlaşamadığımızı fark edip evliliğimizi sürdürme, evliliğimizde değişikliklere yönelme veya sonlandırma yönünde her iki tarafın da fiziksel ve duygusal anlamda incinmeyeceği ortak bir karar almak doğru  bir davranıştır tarzı olacaktır. Ancak var olan düzenimizi bozmamak, kendimizden kaçmak, çocuklarımı, karşı tarafı, ailemi düşündüm söylemleriyle kendi kendimizi savunmak amacıyla bahaneler üreterek karşımızdaki insanı aldatmak sağlıklı bir davranış biçimi değildir. Aldatma, karşımızdakini ruhsal yönden çöküntüye uğratırken bir dönem sonra kendi kendimizi de kandırdığımızı farketmemiz bizim de sağlıksız bir ruh haline sahip olmamıza sebebiyet vermektedir.

Aldatma, sadece cinsel anlamda biriyle birliktelik yaşamak değildir. Partnerinizden başkasıyla duygusal paylaşımlarda bulunma 

( mesajlaşma, telefonda konuşma, duygusal hisler taşımak….) aldatmanın türlerindendir.

Kimi zaman partnerimiz aldatıldığını bilir ve ilişkiyi devam ettirir. Bu şekilde olan ilişkiyi sürdürmek sürekli olarak ev içi tartışmalara, karşılıklı suçlamalara, her iki tarafın da birbirini yıpratmasına neden olur.

Aldatan taraf için üzerindeki yük hafiflemiş görünse de “ aldattığımı biliyor ve ilişkiyi bitirmeyen, kabul eden kendisi” durumun psikolojik boyutuna baktığımız zaman karşımızdaki insana psikolojik şiddet uyguladığımızı, özgüvenini sarstığımızı, şüphe içinde yaşamasına neden olduğumuzu görürüz.

Aldatan tarafa baktığımız zaman ise kendisine güvenilmediğini, sürekli suçlu olarak addedildiğini görürüz.

İlişki içerisinde ( karşı taraf durumu bilse ve kabullense veya bilmiyor gibi davransa dahi) aldatma bir müddet sonra sadece ilişkiyi yıpratmakla kalmaz. Sosyal hayatımıza, psikolojimize, davranışlarımıza olumsuz yönde yansır.

Bununla birlikte aldatan insanın üçüncü şahıs ile de ilişkilerinin ilk başlarında olmasa da sonrasında sorun yaşadığı gözlenmektedir. Eski partnerini aldattığını bilen üçüncü şahsın da şüphe içerisinde yaşama olasılığı yüksektir. Aldatan kişinin de yine ayni bahanelere başvurarak aldatma olasılığı mevcuttur.

Bu sebeple ilişkimizde her zaman partnerimize açık olmalı, anlaşamıyorsak aldatmak yerine ilişkimizi kurtarma veya sonlandırma yönünde karar vermeliyiz. Böylece hem karşı tarafa hem de kendimize vereceğimiz zarar yerine hayatımız için olumlu yönde bir adım atmış oluruz.

Bu yazı toplam 1403 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar