1. YAZARLAR

  2. Eralp Adanır

  3. İlk Caz Bestecimiz Arman Ratip'le
Eralp Adanır

Eralp Adanır

İlk Caz Bestecimiz Arman Ratip'le

A+A-

arman.jpg

Arman Ratip'in, ki ben her zaman kendisine "Arman abi" diye hitap ederim, bu toplumun ilk caz müziği bestecisi olduğu pek bilinmez. Bilenler de özellikle bunu araştıranlardır, meraklılardır örneğin. Piyanist-bestecimiz Arman abi her BRT'deki bizim "tekke'ye" geldiğinde uzun sohbetlere ve bu sohbetlerin temelinde de müziğe girmemiz kaçınılmazdır.

BRT'ye başladığım 1986 yılında önceleri radyoda daha sonraları TV'de de yaptığım programlardan biri caz müziği idi. İsmi de "Caz Dünyasından". Caz'a karşı ilgimin temelinde de yine çok sevdiğim bir müziyen olan Tezer Esenyel vardır. Tezer abi 1980'lerin başında ada'ya döndüğünde kurduğu "Cosmic Dance" grubunda ben de baterist olarak görev aldım. Nice konserler programlar verdik birlikte. Ama bana müzikalitedeki katkısı yanında müzik dinleme açısından soul, caz, funk gibi türleri de dağarcığıma yerleştirmiştir ki bu türlerden yavaş yavaş caz'ın tüm yelpazesine yolculuk etmeye başladım. Bundan dolayı Arman abiyle de onun adını taşıyan "Arman Ratip Jazz Quartet"te 1990'lı yılların ortalarında nice konserler verdik.

Arman abi müzikteki geleneksel motiflere meraklı ve saygılı olduğu gibi kendisine özgü o Avant- Garde Doğaçlama müziği onu bu toplumda ve bana göre dünya müziğinde de apayrı bir yere koymaktadır. Onunla hem geçmişini hem geleceğini müzik adına konuşurken böylesi bir yazıyı kaleme alma ihtiyacı hissettim kendimde. Hani belki de bir müzisyene karşı vefa borcu da diyebiliriz buna, yeni kuşaklara da anlatmak babında.

Arman Ratip piyano derslerine annesi müzik ve piyano hocası Jale Derviş ile 5 yaşında başladı. Jale hanım Kıbrıs Türk toplumunun müzikal gelişiminde ve nitelikli müzik öğrencileri yetiştirilimesinde duayen bir insandı. Kamran Aziz hanımla birlikte oluşturdukları grupları "Kamran Aziz ve Arkadaşları", bu toplumun müzik tarihindeki ilk "Batı Müziği" icra eden müzik topluluğudur da aynı zamanda.

Arman Ratipr 5 yaşında piyanoya başlamıştı ya, inanılmaz gibi görülse de, gizemli bir psikolojik blok onun müzik okuma ve yazmasını engellemişti bir şekilde. Ve ilginçtir ki, yine sanki gizemli ve bilinmeyen bir güç onun 7 yaşında besteler ve düzenlemeler yapmaya başlamasına neden oluyordu.

Onun bestelerini dinleyenler tek kelimeyle bu yeteneğe hayran kalıyordu. İşte bu çocuk kısa bir süre içinde olağanüstü ve farklı bir tekniğe sahip olurken, toplum içinde, çocukluk yıllarında tanıtımı hiç yapılmasa da kendisini dinleyen az sayıda kişi tarafından "harika çocuk " olarak ilan ediliyordu.

O yıllarda aile dostları olan Macar piyanist-besteci Paul Csapo, Arman Ratip'in 13-14 yaşlarında yaptığı besteleri dinledikten sonra annesi Jale Derviş'e şöyle bir öğüt vermiş Arman abinin anlatımıyla:

"Jale Hanım, oğlunuzun nota okuma ve yazma bilmemesini unutun. Bu çocuk olağanüstü ve çok değerli. Arman, armonileri ile yeni tür müziğin yaratıcısı. Özellikle onun doğaçlamaları şimdiye kadar dinlediğim bu tür doğaçlamaların çok üstünde bir yerde. Dolayısıyla, onun bir konservatuarda müzik eğitimine girmemiş olmasını sakın dert etmeyin. Arman, piyanosuna çalışıyor, çalıştıkça gelişiyor, geliştikçe de adını mutlaka duyuracaktır. Arman, yaşam boyu hep kendi müziğini icra edecektir, büyük bestecilerin eserlerini değil. Hem zaten, büyük bestecilerin eserlerini dünyaca ünlü, muhteşem piyanistler sürekli icra etmektedir. Bu çocuğu olduğu gibi kabul edin. Arman bir müzik dehası..." demiştir.

Daha sonraları Arman Ratip'in hem Londra'da hem de diğer yabancı ülkelerdeki muhteşem performansları dinleyicileri  muhteşem bir heyecan ve hayranlığa sürüklemiştir. Arman abiyle sohbetimiz sürerken ve yaptığı bu çalışmalar dünyanın farklı bölgelerine ulaşırken, bir Amerikan müzik eleştirmeninin, kendisi için nasıl bir yorum yaptığını şöyle anlatıyor bana:

"Meleklerin bile adım atamadığı yerlere cesaretle giden bir piyanist-besteci..."

Bir Alman müzisyen ve müzik eleştirmeni ise şunları söylemiş Arman Ratip için:

"Arman Ratip bir müzik dehası. Onun Uzay Müziği eserleri ve doğaçlamaları 21'inci asrın önemli eserleri arasında yer alacaktır..."

Bu iki müzik eleştirmeninin görüşleri, yıllar önce Macar piyanist - besteci Paul Csapo'nun, Arman Ratip'in olağanüstü yeteneğini tanımlamasını doğrular nitlikteydi. Dikkat etmişseniz farklı bir müzik türünden bahsetmiş Alman müzisyen; "Uzay Müziği". Belki de bu yazıyı okuyanlardan birçoğu böyle bir müzik türü olabileceğini düşünmemiştir ama görülüyor ki böylesi bir tür, avrupalı müzisyenlerce isimlendirilebiliyor.

Amerikalı gitarist-besteci ve müzik eleştirmeni Anthony Weller -ki Arman Ratip Jazz Quartet'te birlikte yer alıyorduk Niyazi Nasıfoğlu da bas gitarda görevinde- , Arman Ratip'in Türk Folk Müziği düzenlemelerine ilişkin şu satırları kaleme almış:

"Arman Ratip'in yeniden bestelenmiş Türk Folk materyalleri, büyük besteciler Britten, Beethoven, Falla, Villa-Lobos ve Canteleoube'nin aynı daldaki eserlerinin devamı niteliğindedir. Arman Ratip bir müzik dehasıdır. Umarım, benim bu gerçeği gördüğüm, anladığım gibi, herkes görür ve anlar..."

İşte bu noktada Arman Ratip'in bu kabiliyeti, yarattığı müzik eserleri, performansı ne kadar bu topluma ve elbette yurtdışına duyurulabilmiştir? Böylesi nitelikli ve kendine özgülüğü olan bir müzisyen bu toplum ve hatta hükümetler ne kadar yararlanabildi? Bu ada'dan çıkmış böylesi bir değeri dünyaya ne kadar tanıtabildik, dünya ne kadar tanıyabildi?.. Sorular çok...

Arman Ratip'in Uzay Müziği eserleri eşsiz doğaçlama müziği ile çok yüksek seviyelere ulaşmıştır. Onun çalışmalarını yıllardır takip eden kimilerinde görev alan bir kişi olarak nacizane fikrim bu. O gerçekten sadece bizim değil dünya müziğinin de bir değeridir bence. Onun doğaçlama müziğinin olağanüstülüğü ve vizyonu, insanı hayretler içerisinde bırakacak bir güce sahiptir. Ve evet bu "Büyük Doğaçlamacı" ne yazık ki müzik dünyasında henüz layık olduğu yere gelememiştir. Bu durum onun müziğini anlamayan ve klasik müzik dışına çıkmak istemeyenlerin yarattığı bir durumdur belki de.

Bu arada Arman Ratip'in tüm eserlerini notaya alan Gürcü müzisyen Bayan Kati Dneladze olduğunu da belirtmek isterim.

Arman Ratip bence çok iyi tanıtılmalı.  Avant- Garde Doğaçlama müziği dalında dünyanın en iyileri arasında yer alabilecek kalitede olduğunu ben değil müzik otoriteleri söylemektedir. Örneğin Arman Ratip'in dünyanın değişik ülkelerindeki müzik festivallerinde yer alması gerektiğini düşünüyorum. Ama bu organizasyonu kendi başına mı yapmalı? Hani alışıldık Kıbrıs hali mi olmalı; kendin bestele kendin kaydet kendin CD yap kendin sat gibi...

Ratip, EMI plak şirketine 2 albüm (Long-Play) yapmış ve daha sonra yine kendi eserlerinden oluşan 5 CD'ye de imza atmış birisidir. Yani üretim derseniz işte üretim. Yazmakla anlatmakla bitmez ve belki de ne kadar anlatsak onu canlı dinlemeden olmuyor başkaları için. Bundan dolayı size önerim You Tube'da, Arman Ratip'in önemli etkinliklerinden biri olan St. James's Church, Picadilly Londradaki konserini "Arman Ratip Londra Konseri" adı altında izlemenizdir.

Bu yazı toplam 3743 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar