İlk “Kütüphanecik” ve biz
Ülkemizde azımsanmayacak derecede kitap üretimi olduğu bir gerçek.
Hele bunu nüfusa orantıladığınızda gerçekten “çok iyi” demeniz bile mümkün.
Elbette her işte, her sanatta ve her edebiyat dalında olduğu gibi “nitelik”-“nicelik” meselesi var. Hangi yayının “arşivlik-yararlı” olacağı ise toplumun okur kanadı ile araştırmacı ve akademisyenlere bağlı.
Bu bağlamda “okur” sayımız ne kadardır diye merak edilmektedir her zaman.
Kitap satışlarına bakıldığında bir nebze fikir edinebilirsiniz ama “okur”un kitap seçimi; Kıbrıslı Yazarlar ile Türkiye-Dünya Yazarları’nın yayınları arasındaki tercih konusunda bir istatistik bilgi elimizde tam manasıyla mevcut değil. Halbuki bunu yıl itibarıyla kitabevlerimiz yapabilir böylesi bir bilgiye de ulaşabilir kanısındayım.
Yayınlarıyla ülke politik ve sosyal-kültürel yaşamına değerli katkılar koyan CTP Genel Sekreteri, sevgili Tufan Erhürman’ın sosyal paylaşım sitesinde geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Kütüphanecik” başlıklı haberi ve içeriği tek kelimeyle m ükemmel ve sadece beni değil birçok insanımızı da heycanlandırır nitelikteydi. Yorumlar, öneriler birbiri ardına gelmeye başlamıştı. Neydi bu haberin içeriği diyerek Tufan Erhürman’ın yazısından bir alıntı yapalım:
“ilk kez 2012'de haberdar olmuştum sokaktaki mini kütüphanelerden. Çok hoşuma gitmişti fikir. Bir de yazı yayımlamıştım Adres'te konuyla ilgili. Şimdi Mustafa Usta'nın sayesinde ilk mini kütüphanemiz hazır. Sokaktaki yerini almayı bekliyor. Mantık şu: İsteyen istediği kitabı alır, yerine başka bir kitap koyar. Veya hiç koymaz. Onun bileceği iş :) Bir aksilik çıkmazsa yarın yerine yerleştireceğiz. Mustafa Usta'nın ellerine sağlık...”
Evet kısaca; artık kütüphanelere gitme alışkanlığından da vazgeçtiğiz, okuyan-tartışan-sorgulayan bir toplum olmanın geçtiği yollardan biri olan “kitap okumanın” insanlara ulaşması, teşvik etmesi ve kitapların paylaşılması durumunda mükemmel bir “harekete” ülkemizde imza atmıştır sevgili Tufan Erhürman.
ilk minik kütüphanemizin açılışı Taşkınköy'de, Dr. Fazıl Küçük Parkı'nın hemen karşısında gerçekleştirildi. “Adını ‘Kütüphanecik’ koyduk” diyor Erhürman.
Taşkınköy'de, Dr. Fazıl Küçük Parkı'nın tam karşısındaki ilk "Kütüphanecik"e ilk kitap ise Miray'dan geldi. Miray, babasıyla birlikte “Kütüphanecik”in kapağını açarak ilk kitabını kütüphaneye yerleştirdi. Kitap, “Alice Düşler Ülkesinde” adını taşıyor.
Dilerim bu güzel düşünce adamızın her yanına, her sokağına güzel bir “salgın” olarak yayılır ve yararlanılır.
Bu güzel düşünceyi ülkemizde de hayata geçirmesinden dolayı sevgili Tufan Erhürman dostumuzu yürekten kutlarım.