İlla ki şeffaflık
Hep yazıyorum “açıklık” kavramı “tatlı” paylaşımları anlatmaz…
“SEMPATİ açıklığı” yetmez yani…
Böylesine zaten “şeffaflık” değil, “propaganda” denir ya da “reklamcılık” herhalde...
Önemli olan “çetrefil”i de paylaşmaktır, “kaos”u da…
İşte o durumda yerine oturur kavram!
***
Önceki gün gazeteci Levent Özadam’ın sitesinde yer almıştı haber, CTP Parti Meclisi toplantısını “yarıda kesen” telefonun, Türkiye Devlet Bakanı Beşir Atalay’dan geldiği yönünde…
Dün de Hüseyin Ekçmekçi taşıdı köşesine, Havadis manşet yaptı.
Kimse ‘yalanlamadı’…
Eğer doğruysa –ki öyle görünüyor- ONURLU BİR DURUŞ sergiledi CTP…
‘VESAYET’ düzenine karşı MÜCADELENİN ilk mesajını verdi.
Ama henüz bu yaşananları “açıklıkla” toplumla paylaşacak kadar da CESUR olamadı…
***
Yeni HÜKÜMET kuruldu, BAKANLAR açıklandı.
Tümü saygıdeğer, donanımlı isimler.
Tabii, yeni ‘kabine’ oluşurken “Bu görevi en iyi kim yapar” dışında, “Bu isme hangi görevi verelim” gibi ‘farklı’ hassasiyetler de öne çıkmadı değil.
Elbette, idealimizdeki ‘siyaset kültürü’ne bir anda ulaşmak hemen olmuyor demek ki...
***
GİRNE ve GÜZELYURT’tan KABİNEDE hiçbir isim yok.
Bu iki İLÇE konusunda, hükümetin çok daha HASSAS ve DİKKATLİ olması gerekecek yani...
***
Ve son sözüm Türkiye’nin ‘etkili’ ve ‘yetkili’ makamlarına…
Kimdir “akıl hocaları” bilemiyorum…
Değişsinler!..
‘Hocalarını’ da bu ‘aklı’ da (!)
Hiç mi acaba okumadılar seçim sonuçlarını, hiç mi anlamadılar bu ülke insanının hassasiyetini…
Ne zaman vazgeçecekler içişlerine böylesine ‘karışma’ sevdasından, ‘genetiği’ ile oynamaktan bu ülkenin...
***
Başımız dik, onurlu bir gelecek mi istiyoruz…
O halde, çaresi yok, direneceğiz, a dostlar…
Ve ‘ŞEFFAFLIK’…Ve ‘AÇIKLIK’...
Her koşulda ! İLLA Kİ ! Sonuna kadar !