İNAT, MANTIK, GERÇEK
Bir toplumun 7’den 70’e yüreğini parçalayan acının henüz ilk haftasında, üşürken çocuklar mezarında, yüzleştiğimiz kaosa bakar mısınız?
- Maaş kesintisi ne olacak?
- Mesai saat kaçta başlayacak?
İşte böyle ‘dar’alıyoruz.
***
HÜKÜMETTE mantık aramıyorum.
“TÜRKİYE kuyuya düş” dese, düşecek!
Saatler o nedenle "yerinde" saymış!
Geri adım atmazlar, biliyor herkes!
Atmaları gerekiyor.
Ama atmazlar!
Bilimsel düşünmüyorlar.
Toplumu dinlemiyorlar...
Ne yapalım “inada inat” mı?
Yoksa önce “hayat” mı?
İşte bu sorulara yanıt arıyorum...
Samimiyetle!
***
Niye isyan etti toplum?
"Bu çocuklar sabahın karanlığında okula gitmesinler" diye!
Yeni açıklanan mesai saatleri bu açıdan "bir yanlıştan geri dönmenin" mahcup adımı.
Okul saatleri de kamu da mantıklı.
“Avrupa saatine dönülsün” çağrısı doğru.
"Tanımayız" kararı yersiz.
Çünkü “hayatın içine çözüm” üreten karar “tanımamak” değil...
Çünkü “tanımayız” denen saatler, eskisinden iyi, güvenli, çok daha makul.
Eğer tanımıyorsanız, bu çocuklar, yine karanlıkta yollarda düşecek!
O halde “kendinizle” çelişeceksiniz.
Yine sorgulanacak samimiyetiniz.
Mevcut durum sürecek sadece!
***
Peki "Avrupa saati" ne olacak?
İşte bu noktada “gerçekçi” olalım.
Mart sonu saatler yeniden eşitlenecek!
Ve altı ay sonrasında, yine aynı mesele gelecek gündemde!
İşte o zamana kadar ya bu hükümet gidecek ya da toplum hassasiyetini öyle bir ortaya koyacak ki, kimse "saat ayarı" ile oynayamayacak bir daha!
***
Sendikalardan beklentim çok daha başka....
Niye denetlenmiyor ‘ağır vasıtalar’?
Yollarda ‘ölüm’ saçan bu araçlar ne durumda?
Lütfen, bir an önce bunun yanıtını versin, buralarda görev yapan çalışanlar, uzmanlar.
***
Gelelim "maaşlardan keselim, yol yapalım” önerisine...
O güzel çocukların henüz saçları ıslakken toprağında, adeta tiksindiğim gündeme...
Yarına...