1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. İngiliz Okulu ve Müzik
İngiliz Okulu ve Müzik

İngiliz Okulu ve Müzik

İngiliz Okulu ve Müzik

A+A-

Yazı Dizisi -3-
 

Erdinç Gündüz

İngiliz Okulu’na ayak bastığımız daha ilk günlerde yönetim, yeni öğrencilerin yeteneklerini ve eğilimlerini saptamıştı. Bu saptama sonrasında,  okulun müzik öğretmeni Mr. Anastas, diğer bazı öğrenciler gibi beni de çağırmıştı ‘özel’ görüşmeye. 
Okulun salonundaydı. Piyanonun başında oturuyordu. Arka arkaya sorular sormaya başladı. Kaç yıldır keman dersleri alıyorsun? Sınavlara girdin mi? Kaçtasın? Müziği seviyor musun? Devam ediyor musun? Edecek misin? Eğer kabul edilirsen, okul orkestrasında çalmak ister misin?...  v.s. v.s. v.s.
Sorular ve cevaplar bittikten sonra, ses denemesi  yaptı. Sonra da klasik bir eserden bir bölüm çaldı ve “Bu parçayı biliyor musun?” dedi.
“Rigoletto... Verdi’nin” dedim...
Bir parça daha çaldı “Bu ne? Ve kimin?” diye sordu.
“Moonlight.... Beethoven’in” dedim.
Hem biraz şaşırmış hem de sevinmişti. Kalktı ve elini uzattı. Kutladı. “Perşembe günleri çalışıyoruz. Birkaç hafta  sonra da  başlıyoruz. Her Perşembe öğleden sonra 14.30’da kemanınla, burada olacaksın” dedi.

*  *  *

Orkestra çeşitli yaş gruplarından yirmi- yirmibeş kişiden oluşuyordu. Böylesine bir deneyim benim için hem çok ciddi,  hem çok büyük ve hem de çok önemliydi.  Yanlış hatırlamıyorsam toplamda,  5-6 Türk öğrenciydik. Rumlar çoğunluktaydı ama  Ermeniler, İngilizler, bir Alman ve hatta bir de Çinli öğrenci vardı orkestrada.
Önce herkes birbirini tanımaya çalıştı. Sonra, Mr. Anastas bir konuşma yaptı ve ilk konserin önümüzdeki Noel’de olacağını söyledi. Bu konserde orkestra, 30-35 kişilik bir koroya eşlik de edecekti. Görev taksimi yaptı. Beni de ‘ikinci kemanlar’ grubuna vermişti.

*  *  *

Çalışmalar başladı. Hayal bile edemeyeceğim güzellikteydi herşey.  Büyük zevk alıyordum. Sanırım diğer arkadaşlarım da aynı benim gibiydi. Nerdeyse,  Perşembe, yani çalışma günlerini,  iple çekiyorduk hepimiz.
Konser repertuarı 12 parçadan oluşuyordu. Çeşitli klasik eserlerden bölümler, yanısıra,  3-4 tane de Noel şarkısı vardı.  Biz, orkestra olarak kısa sürede hazır duruma gelince  Mr. Anastas hemen Koro’yu da çağırdı çalışmalara. 30-35  kişiydiler. Noel şarkılarını, orkestra eşliğinde seslendireceklerdi. Çok büyük bir grup oluşturmuştuk yani.

*  *  *

Birinci konser öğleden sonra öğretmen ve öğrencilere, ikincisi ise gece velilere verilecekti. İkisi de muhteşem oldu sonuçta.  Okulun salonu, her iki konserde de tıklım tıklımdı. Kendi adıma, herşey ‘muhteşem’di.  
Ertesi günlerde hepimize birer teşekkür ve takdir yazısı gelmişti  Müdür’den. İngiliz Müdür ayrıca bu konserlerin gelenekselleştirilmesini de rica ediyordu.  
Bu konser, hayatımın hiç unutamayacağım  müzik anılarından biri olarak kaldı hep.

*  *  *

Bir yıl sonraki Noel konseri de muhteşem olmuştu.  1963 yılında üçüncü konsere hazırlanıyorduk.  Yıl sonu yaklaştığında da hazırdık bir kez daha. Ama dört gözle beklediğimiz o gün hiç gelmedi malesef.  Aralık 1963’deki olaylar nedeniyle, herşey gibi o konser de  yok olmuştu. Keman  ve Klasik Müzik macerasının tamamen bittiğinin pek de farkında değildim o günlerde. Yeniden okuluma döneceğimi, herşey yanında orkestra ile müzik çalışmalarının yeniden başlayacağını hayal etmiştim uzun süre. Ama olmadı. Bitti ve güzel bir anı olarak kaldı her şey.

Bu haber toplam 1884 defa okunmuştur
Adres Kıbrıs 277. Sayısı

Adres Kıbrıs 277. Sayısı