1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. ‘İngilizce dilinde’ eğitime darbe
‘İngilizce dilinde’ eğitime darbe

‘İngilizce dilinde’ eğitime darbe

Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) A-Level ile Türkiye Üniversitelerine öğrenci alımını durdurma kararı aldı, karar adanın kuzeyindeki eğitimciler tarafından ‘endişeyle’ karşılandı.

A+A-

Derya ULUBATLI

Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) yeni bir karar alarak son 7-8 yıldır uygulamada olan ‘Yabancı öğrencilerin A-Level ile Türkiye üniversitelerine kabulü’ kuralını kaldırdığını açıkladı, bu yeni karar Kıbrıs’ın kuzeyindeki eğitim bilimciler ve özel okullar tarafından ‘endişeyle’ karşılandı. Adanın kuzeyinde yaygın bir sınav sistemi olarak kullanılan, uluslar arası ortamda da kabul gören ve genellikle Birleşik Krallık, İrlanda, bazı AB ülkelerindeki yükseköğrenim kurumlarında eğitim görmek için talep edilen A-Level sınavlarının son yıllarda Türkiye’deki üniversitelere giriş için de kabul edilmesi, hem öğrencileri hem de velileri rahatlatan bir durum oldu. Özellikle son aylarda dövizde yaşanan artışla velilerin ve öğrencilerin Türkiye’deki okulları daha çok tercih etmesi beklenirken, geçtiğimiz günlerde YÖK’ün bu sistemin kabulünde karar değişikliğine gitmesi ve yeniden merkezi sınav sistemi MYÖS’e dönüleceğini açıklaması, Kıbrıs’ın kuzeyinde A-Level sistemine yönelik çalışmalar yapan eğitim kurumlarında ve özellikle son yılında olan lise öğrencilerinde büyük endişe ve paniğe neden oldu.

 

Taraflar ne yorum yaptı?

YENİDÜZEN’e açıklamada bulunan özel okul müdürlerinden bazıları, bu kararın yanlış olduğuna inandıklarını ve gerekli düzenlemeler yapılmadığı taktirde A-Level ile Türkiye’ye gitmek isteyen öğrencilerin ciddi bir mağduriyet yaşayacağını kaydetti. Alınan kararın özellikle son sınıf öğrencilerini etkileyeceğinden yakınan müdürler, ortada bir bilinmezlik olduğunu savundu, bu bilinmezliğin çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan destek beklediğini duyurdu. Öte yandan Eğitim Bilimciler Salih Sarpten  ve Kemal Akkan Batman ise öğrencilerin yıllarca bu sınava hazırlandığını ve bu yeni kararın hem öğrencilerin emeğinin, hem de velilerin maddi harcamalarının boşa gitmesi anlamına geldiğini söyledi. Eğitim Bilimciler, “Bakanlık bir an önce bu konuda gerekli adımları atmalı ve öğrenciler mağdur etmeyecek çözümler bulmalıdır” açıklamasında bulundu. Bakanlık kanadından Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürlüğü Ziya Öztürkler ise Türkiye’deki yetkililer ile gerekli yazışmaların yapıldığını ve KKTC uyruklu öğrencileri zor durumda bırakmamak adına ellerinden geleni yaptıklarını kaydetti. Öztürkler, sonucun ne olacağını şu an için bilmediklerini ancak YÖK’ten yanıt gelir gelmez bunu hem eğitim kurumlarıyla hem de kamuoyu ile paylaşacaklarını da sözlerine ekledi.


Necat British College Müdürü Sevin Aksay: “Bu yılki öğrencilere uygulanması çok yanlış”

Daha önce Türkiye’yi tercih eden öğrencilerinin çok fazla olmadığını ancak Brexit ve dövizin geldiği son durumdan sonra birçok öğrencinin Türkiye’deki eğitim kurumlarına yöneldiğini söyleyen Necat British College Ortaokul-Lise Müdürü Sevin Aksay, YÖK’ün açıklamasının Türkiye’ye gitmek isteyen öğrenciler arasında endişe yarattığını ifade etti. Aksay şöyle devam etti: “Bu kararın mutlaka bir sebebi vardır ama ne olduğunu bilmiyoruz. Geçtiğimiz yıl yaşanan bazı şeylerden dolayı YÖK haklı olarak öğrenci alım kriterlerini tek çatı altında toplamak ve merkezi sınav sistemine geçmek istemiş olabilir ancak bunun bu seneki öğrencilere uygulanması çok yanlış, çünkü önümüzde bunun hazırlığına dair hiçbir örnek yok. Sınavın hangi dilde olacağını, ne gibi sorular geleceğini, sisteminin ne olacağını hiçbir şekilde bilmiyoruz.  Bu konuda kesinlikle bilgilendirilmemiz gerekiyor”.

 

“Eğitimimiz hep İngilizce, Türkçe bir sınav olursa çocuklar çok zorlanacaktır”

Öte yandan okulunda Türkçe bilmeyen öğrencilerin de olduğunu ve çok küçük yaştan beri İngilizce eğitim alan öğrencilerinin derslerdeki terimlerin Türkçesini bilmediğini aktaran Aksay, bu sistemin değişmesinin öğrencileri çok zorlayacağını kaydetti. Aksay şunları söyledi: “Benim hiç Türkçe bilmeyen ve ana okuldan beri İngiliz sisteminde eğitim almış öğrencim var. Bu yeni sistem için muhakkak bir ön hazırlık yapmamız gerekecek. Eğer çocuklarımıza tamamen Türkçe bir sınav yapılırsa büyük sıkıntı olur ancak eğer bu yeni sınav da İngilizce olur ve A-Level müfredatını kapsarsa durum değişebilir. Bunun için bir an önce detayları öğrenmemiz gerekiyor. Şu an bizim önümüzde bir bilinmezlik var ve çocuklarımıza neye göre destek vereceğimizi bilmiyoruz. Veliler de çocuklar da endişeli. Zaten bu döviz durumunda çocukların yurtdışı şansı da çok düştü, eğer Türkiye kapısı da kapanırsa çok sıkıntı olacaktır. Çocuklarda da çok ciddi psikolojik sıkıntılar başladı, hepsi derslere karşı karamsarlaştı.

 

“En az 2 yıllık hazırlık süreci verilmeliydi”

Bu sisteme geçilmeden önce mutlaka birkaç yıllık bir hazırlık sürecinden geçilmesi gerektiğini savunan Aksay, Bakanlıktan bu konuda yardım beklediklerini ve A-Level ile Türkiye’ye gitme şansının çocukların elinden alınmaması gerektiğini anlattı. Aksay şunları kaydetti: “Keşke bu senekiler de A-Level ile girseydi de, bir sonraki sene bu yeni sistem başlasaydı. En azından çocuklara 1.5-2 senelik bir hazırlık süreci verilseydi. Bu durumun bir anda yapılacak olması bizi çok endişelendirdi. Umarım Bakanlığımız özellikle KKTC’de İngilizce eğitim veren okullar için girişimde bulunur ve bu hakkın elimizden alınmasının savunucusu olur”.

 

Yakındoğu Koleji Müdürü Asım İdris: “Bakanlık aktif ve hızlı bir çözüm bulmalı”

YÖK’ten gelen bu kararın doğruluğunu Bakanlıktan teyit ettirdiklerini anlatan Yakındoğu Koleji Müdürü Asım İdris, Milli Eğitim Bakanlığı ile sürekli istişare içerisinde olduklarını ve bu yeni sistemin öğrencileri kötü etkileyeceğini resmi bir yazı ile Bakanlığa bildirdiklerini ifade etti. İdris sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yeni kararla birlikte ortada ciddi bir sıkıntı ihtimali var. Alınan kararın birçok muğlak tarafı var. Bunların bir an önce netleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.  YÖK kararının daha önceki görüşmeler düşünülmeden, genel olarak alınmış bir karar olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bir an önce yetkililerle iletişime geçilmeli ve gerekli netleştirme yapılmalıdır. Eğer bu yeni sistem için bir adaptasyon süreci uygulanmazsa çocuklar çok ciddi olumsuzluklar yaşayabilir”.

Alınan bu genel kararın ortaya çıkardığı dezavantajı giderebilmek için iki ülke arasında alternatif kararlar alınabileceğine dikkat çeken İdris, Bakanlığın çok aktif ve hızlı bir şekilde bu konuyu netleştirmeye yönelik adımlar atması gerektiğini, aksi taktirde herkesin bir bilinmezlik içerisinde, panik halinde hareket edeceğini ve işlerin daha da karmaşıklaşacağını belirtti.


Eğitim Bilimci Salih Sarpten: “Özellikle son sınıf öğrencileri için büyük sıkıntı”

Kıbrıs’ın kuzeyinde üniversiteye girmek için üç ayrı yol olduğunu belirten Eğitim Bilimci Salih Sarpten, bunlardan birinin KKTC üniversitelerindeki sınavlar, diğerinin Türkiye’nin merkezi sistemi YKS, üçüncüsünün ise üçüncü ülkeler için kullanılan GC ve A-Level sınavları olduğunu söyledi. A-Level sınavlarının yaklaşık 8 yıldır Türkiye’de de kabul gördüğünü belirten Sarpten, bu kararın kaldırılmasının Kıbrıs’ın kuzeyindeki öğrenciler için büyük sıkıntılar yaratacağına dikkat çekti. Sarpten şöyle devam etti: “Bu kararın değişmesindeki sıkıntı büyüktür çünkü zaten son sınıfa gelmiş birçok KKTC uyruklu öğrenci zaten GC sınavlarını almıştır. Şu an bir anda yeni bir sınav sistemine adapte olmaları çok zordur. Son sınıf öğrenciler ve aileleri şimdi ne yapacağını bilmiyor ve kimse de onlara bilgi vermiyor. Yapılması gereken ivedilikle bu çocuklara neye nasıl hazırlanmaları gerektiğini anlatmaktır. Bu kararın uygulanma biçimi için Bakanlığımız Türkiye’deki eğitim otoriteleriyle iletişime geçmeli ve yeni sınavın nasıl olacağını, çocukların sınava nasıl hazırlanacağını anlatmaktır. Şu an hem aileler hem de öğrenciler çok tedirgindir ve kimse de gerekli açıklamayı yapmıyor”.

Öte yandan ailelerin bu sınavlar için harcadıkları paranın ve alınan özel derslerin de hem maddi anlamda hem de emek anlamında boşa gittiğini belirten Sarpten, şu an A-Level ile Türkiye’ye gitmek isteyen 200 civarı öğrenci olduğunu ve gerekli bilgilendirmeler yapılmadığı sürece bu kişilerin ciddi bir mağduriyet yaşayacağını aktardı.

 

Eğitim Bilimci Kemal Akkan Batman: “Hem maddiyat hem emek kaybı”

Adanın kuzeyinde A-Level sınavlarının hazırlığına lise ikinci sınıftan itibaren başlandığını söyleyen Eğitim Bilimci Kemal Akkan Batman, bu sınavın özellikle KKTC ve Türkiye dışında okumak isteyen öğrenciler için olduğunu ancak son yıllarda Türkiye için de kullanıldığını belirtti. A-Level hazırlığının sadece okullarla sınırlı kalmadığını, bunlar için özel dersler de alındığını aktaran Batman, sınavlara hazırlıkta maddi manevi harcamalar yapıldığını dile getirdi. Batman şunları kaydetti: “Bu hazırlık sadece gittikleri okullarda değil, özel derslerde de yapılıyor. Çocuklar bu sınavlarla İngiltere, İrlanda gibi ülkelerdeki okullara gidiyorlardı ama özellikle güncel maddi durumda bu gibi yerlere gitmek onlar için çok zorlaştı. Bu yüzden Türkiye onlar için bir seçenekti ancak YÖK’ün yeni kararıyla A-Level ile hazırlanıp Türkiye’ye gitmek isteyen kişiler büyük bir maddiyat ve emek kaybı yaşayabilir. Çocuklar bu sınavla Türkiye’deki okullara da gidebilme seçeneğini düşündüğü zaman bu onlara büyük bir avantaj oluyordu. Şimdi bu durum değişecek”.

 

“İki sınav sistemi çok farklı, konu bir an önce netleştirilmeli”

A-Level hazırlıklarının Türkiye özelinde boşa gideceğini savunan Batman, öte yandan sınavın diğer ülkeler için halen geçerli olduğunu ve özel okullara giden çoğu insanın hedefinin de üçüncü ülkeler olduğuna inandığını söyledi. Yine de, Türkiye’ye gitmek isteyen A-Level öğrencilerinin de dikkate alınarak hareket edilmesi gerektiğini belirten Batman şunları aktardı: “Genel olarak çocuklarını koleje ya da özel okullara gönderen ailelerin hedefinin üçüncü ülkeler olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden bu sınavlarda Türkiye seçeneği kaldırılsa bile özel okullardaki öğrencilerin çoğunu etkileyeceğine inanmıyorum ancak Türkiye’ye gitmek isteyen öğrenciler de mutlaka olacaktır. Bu yüzden acil bir şekilde Türkiye’nin bu sınavın içeriğine karar vermesi ve bizim yetkililerimizin de bunu öğrenip açıklama yapması gerekiyor çünkü iki sınav sistemi birbirinden çok farklıdır. A-Level için hazırlanan bir öğrencinin kısa sürede Türkiye’nin merkezi sınav sistemindeki çoktan seçmeli uygulamaya dönmesi çok zordur. Öğrencilerin bu sınava iyi bir şekilde hazırlanabilmesi için bir an evvel YÖK ve ÖSYM ile iletişim kurulmalı ve gerekli bilgiler eğitim kurumlarına ulaştırılmalıdır”.


Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürlüğü Ziya Öztürkler:

“Öğrencileri mağdur etmemek için gerekli yazışmaları yaptık”

Kararın uygulaması konusunda şu an için net bir durum olmadığını belirten Yüksek Öğrenim ve Dış İlişkiler Dairesi Müdürlüğü Ziya Öztürkler, KKTC uyruklu öğrencilerin uygulamadan olumsuz etkilenmemesi için her türlü adımı attıklarını ve şu an YÖK’ten gelecek cevabı beklediklerini kaydetti. Öztürkler şunları aktardı: “Bakanımız Olgun Amcaoğlu konuyla ilgili yüz yüze temaslarda bulunmuştur. Bunun yanında YÖK’e resmi yazılarımızı da yazdık ve eski durumun devamı için taleplerde bulunduk. Bu konu en kısa zamanda YÖK yönetim kurulunda görüşülecek diye düşünüyoruz. YÖK bize geri dönüş yapar yapmaz bunu okullarla ve kamuoyuyla paylaşacağız. KKTC vatandaşlarının bu durumdan etkilenmemesi için elimizden geleni yapıyoruz”.

yd-destek-gorseli-276.jpg

Bu haber toplam 1800 defa okunmuştur
Etiketler : ,