Biz burada TOMA’yı, Larnaka’ya direkt uçan Trabzonspor uçağını, Hüseyin Özgürgün’ün çiçek merakını ve de TC-KKTC protokolünün akibetini konuşaduralım, bizim hellim uzak diyarlarda popülaritesini artırmaya devam ediyor.
İngiliz yayın kuruluşu BBC hellimle ilgili geniş bir haber yayınladı.
Haber özetle ‘hellimin durdurulamaz yükselişi’ni anlatıyor.
‘Kıbrıs orijinli bir peynir çeşidi’ diye lanse edilen hellimin İngiliz mutfağında neden giderek daha fazla yer ettiği çeşitli rakamlarla aktarılıyor.
Market zincirleri ve meşhur restoranların istatistikleri hellim tüketiminin tempolu biçimde artmakta olduğunu gösteriyor.
Dahası, hellim İsveç’te de bolca tüketiliyormuş.
Doğrusu bunu bilmiyordum.
**
İngiltere’ye en son gidişim 2010 başlarındaydı.
En ücra yerlerdeki restoran ve bar menülerinde hellimin yer aldığını gördüğümüzde şaşırdığımı anımsıyorum.
Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan ve Kıbrıslıların yoğun olduğu Londra’da hellim bulmak daha kolaydı, ama küçük kent ve kasabalarda kim, ne diye hellim arasındı ki?
Ama yanılıyormuşuz!
Birçok küçük yerleşim biriminde de hellim bulmak mümkündü.
BBC’nin haberinden anlıyoruz ki şimdilerde bizim hellim çok daha popüler olmuş.
Hatta lüks lokantaların vazgeçilmezleri arasına girmiş.
**
Hellimin tescili konusunda Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında ciddi bir mücadele var.
Kaç yıldır devam eden “Halloumi mi, Hellim mi” konulu tescil meselesi nasıl sonuçlanacak, bilinmiyor.
Ancak hellimin bir süredir Türkiye’de de üretildiğini biliyoruz.
Çok büyük olasılıkla İngiliz pazarına Türkiye’deki üreticiler de girdi ya da girecek.
Sanayi Odası’nın bu konuda yakın geçmişte yaptığı girişimler var.
Ancak Kuzey Kıbrıs’taki hellim üreticilerinin İngiltere ve İsveç piyasasına daha kolay ulaşabilmesinin yollarını aramak ve bulmak gerekiyor.
BBC’nin verdiği haber, bu konuda tetikleyici rol oynar diye ummak istiyorum.
**
İngiliz’in hellim aşkını TC-KKTC ilişkileri ve Kıbrıslı Türklerin 1974 sonrası ekonomik seyri bakımından iyi okumak lazım.
Ne dedi Sanayi Odası Başkanı Ali Çıralı?
“1974 sonrası ihracatımız, ithalatın yarısından fazlasını karşılıyorken, bu oran şimdilerde yüzde 6’lara kadar geriledi…”
Özellikle ABAD kararı sonrası Kıbrıs Türk ekonomisi dibe çakıldı.
İhracat işlemlerinde kullanılan mührün değiştirilmesi hellim dahil olmak üzere Kuzey Kıbrıs’ta üretilen değerleri uluslararası piyasalarda iş göremez duruma düşürdü.
İngilizler hellim aşkıyla yanıp tutuşurken, bize hellimin adı bile kalmadı!
Muhtemelen İngilizler ‘hellim’i Türkiye’den, ‘halloumi’yi de Kıbrıslı Rumlardan alacaklar.
Biz de Beşparmaklar’da ışıl ışıl lambaların aydınlattığı bayrakların altında Larnaka’ya inen Trabzon uçağını seyredeceğiz.
Bir de ‘hellim masalı’ anlatacaklar bize tabii…