1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. İngiltere ve Fransa seçimlerini, sol partilerin kazanmasının analizi
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

İngiltere ve Fransa seçimlerini, sol partilerin kazanmasının analizi

A+A-

Haziran ayında yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, Avrupa’nın genelinde aşırı sağın yükselişini gördük. Artan yabancı karşıtlığı, mülteciler ve ırkçılık gibi unsurlar, aşırı sağ partilerin oylarını artırdı.

Avrupa parlamentosu seçimlerinde, aşırı sağ partiler, örneğin  Almanya’da ikinci parti, Fransa’da ise birinci parti olmuştu..Eski Sovyet blokuna bağlı, şimdiki Doğu Avrupa ülkelerinde bile, aşırı sağ yükselişe geçmişti.

Özellikle, Suriye savaşı ile birlikte, milyonlarca göçmen Türkiye ve Avrupa’ ya gitmeye başladı ve yerli halklar buna tepki gösterdi.

Göçmenler konusunu, aşırı sağ partiler kendilerine oy devşirme olarak kullanıyor ve bu sorun çözülmezse, aşırı sağın yükselişi devam edecektir.

Avrupa’daki aşırı sağ partiler, göçmenleri ülkelerinden göndereceklerini açıklıyorlar.Bu açıklamalar da, halk arasında prim topluyor ve aşırı sağ partiler yükselişe devam ediyor.

Nazilerden ve faşizmden perişan olmuş Almanya’ da bile, aşırı sağ partilerin güç kazanması, dünyadaki kaygıları artırıyor.Avrupa’ da bütün bu endişeler yaşanırken, Fransa ve İngiltere’ de yapılan erken seçimlerde sol partilerin seçimleri kazanması, sol seçmenlerin moralini yükseltti.

Fransa erken genel seçimlerinde sandıktan sol ittifak birinci çıktı. 7 Temmuz'da ikinci turu yapılan erken genel seçimde, Mecliste en fazla sandalyenin sahibi solcu 4 partinin oluşturduğu Yeni Halk Cephesi ittifakı oldu.

Seçimlerin ikinci turunda, sol ittifak 182 sandalye ile birinci çıkarken, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un merkezci Birlikte ittifakı, 168 sandalye ile ikinci parti oldu.

Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi'nin,143 sandalye ile üçüncü sırada yer alması, partinin 30 Haziran'daki seçimlerin ilk turunda ve 9 Haziran'daki Avrupa Parlamentosu  seçimlerinde elde ettiği başarılı sonuçlara göre  beklenmeyen bir yenilgi oldu.

Demek ki, aşırı sağın seçim kazanmasının önlenmesi için, sol partiler işbirliği yaparsa, halk da buna destek verirse, başarı elde edilebiliyor.Bu durum, diğer ülkelere de örnek teşkil etmelidir.

Cumhurbaşkanı Macron, Başbakan Gabriel Attal'ın sunmuş olduğu hükümetin istifasını geçtiğimiz gün kabul etti. Attal hükümeti, yeni bir hükümet kurulana kadar, ülkenin genel işlerini yürütmeye devam edecek.

Seçime Yeni Halk Cephesi adı altındaki sol ittifakla katılan 4 solcu ve çevreci parti ise, 1 haftadan fazla süredir devam eden görüşmelerde ve bu yazının yazıldığı saatlerde, henüz ortak bir başbakan adayı üzerinde anlaşamamıştı.

Sosyalistler, Yeşiller ve Komünistlerden oluşan sol ittifak, hükümete kimin liderlik etmesi gerektiği konusunda tartışmaya devam ediyor. Önerilen başbakan adayları kabul edilmedi.

Umarım, kısır çekişmelerle bu fırsatı heba etmezler. Öte yandan, Avrupa’ da sol rüzgarların estiği diğer bir büyük ülke de İngiltere’dir.

İngiliz İşçi Partisi, uzun yıllar süren Muhafazakâr Parti iktidarının ardından önemli bir başarı elde etti. İşçi Partisi'nin büyük bir çoğunlukla iktidara gelmesinin nedenleri arasında; Muhafazakâr Parti'nin 14 yılda 6 başbakan değiştirmesi, hayat pahalılığı, enflasyon, artan mortgage fiyatları ve geçim sıkıntıları, Brexit sürecinin başarılı yönetilememesi, eğitim ve sağlıkta yaşanan sıkıntılar ve göç sorunu gibi konulardaki başarısızlık gelmektedir.

Yeni başbakan Keir Starmer, Hukuk alanındaki başarıları ve insan hakları konusundaki çalışmalarıyla tanınıyor. Starmer, hukuk alanındaki üstün hizmetlerinden dolayı,"Sir" unvanı da almıştı.

İşçi partisi, hükümet döneminde, Ukrayna, Filistin ve göç sorunu gibi dış politika konuları, hayat pahalılığı, vergiler, mortgage fiyatları gibi İç politika konuları ile mücadele etmek zorunda kalacaktır.

İngiltere'deki, özellikle Londra ve çevresinde yaşayan Kıbrıslı ve Türkiye kökenli toplum da,  uzun yıllardır İşçi Partisi'ne destek vermektedir. İşçi Partisi'nin sosyal adalet ve eşitlik politikalarını desteklemektedirler.Ayrıca, İlk kıbrıslı Türk Nesil Çalışkan’ ın da işçi partisinden milletvekili seçilmesi çok önemli bir başarıdır.

İşçi Partisi'nin yeniden iktidara gelmesi, uzun yıllar süren neoliberal politikalar yerine, sosyal adalet, eşitlik ve kapsayıcılık ilkelerine dayalı bir yönetim modelinin ortaya çıkacağına işaret ediyor.

Tony Blair dönemindeki başarılar ve Jeremy Corbyn'in radikal değişim politikaları, partinin şimdiki çizgisinin ana eksenini oluşturacak gibi görünüyor.ok

İngiltere İşçi Partisi'nin geçmiş hükümet başarıları ve son seçim zaferi, İngiltere'deki  sosyalist demokrasi (demokratik sol) sisteminin temellerinin  gücünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu sistem, geçmişte Avrupa'da birçok ülkeye de esin kaynağı olmuştur.

Sonuç olarak, Dünyadaki sol partilerin, hem İngiltere’ deki, hemde Fransa’daki sosyalist demokrasi modellerini göz ardı etmemesi gerekiyor.İngiltere ve Fransa'daki  demokratik sosyalizm deneyimleri, dünya genelinde demokrasi ve sosyal adaletin yayılmasına önemli katkılar yapmıştır.

Bu yazı toplam 1442 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar