Girne Belediyesi Başkanı Nidai Gündördü, 15 Mayıs 2017 Pazartesi günü YENİDÜZEN Gazetesi’nde manşetten yayınlanan Kaya Grubu’na ait otel inşaatıyla ilgili “Kazanılmış dava geri çekildi” başlıklı haberdeki Girne İnisiyatifi Aktivisti Ali Paşa’nın iddialarına yanıt verdi.

Güngördü söz konusu inşaat için mahkemenin herhangi bir yıkım emri bulunmadığını iddia etti.

“Tüm teknik sıkıntılara rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaktayız”

Güngördü’nün açıklaması şöyle:

“Eski Zeyko olarak bilinen,  Kaya Turistik Tesisleri Titreyengöl A.Ş ve Banayan Beach Limited’e ait otel inşaatı ile ilgili olarak son günlerde gerek Halil Paşa isimli şahsın 15 Mayıs 2017 Pazartesi tarihli Yenidüzen’de yayınlanan röportajı dolayısıyla gerekse diğer basın organlarına yansımış olan bilgilerin yanıltıcı ve doğruluktan uzak olduğunu, keza bu bilgilerin tarafımızdan herhangi bir bilgi talep edilmeksizin, tek taraflı ve yanlı olarak hazırlandığını üzülerek takip etmekteyiz.

Takriben 2016 yılı Temmuz Ayı’ndan beridir, Girne Kaza Mahkemesi nezdinde dosyalamış olduğumuz davalar ile izinsiz inşaatın yıkımı ile ilgili olarak tüm teknik sıkıntılara rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaktayız.

İlgili Şirketler lehine herhangi bir ayrıcalık ve/veya imtiyaz tanıma gibi bir düşüncemiz ve/veya niyetimiz asla olmadı. İzinsiz inşaatın ilerlemesini önlemek amacı ile gerek mühürleme yetkimizi kullanarak, gerek ara emri temin ederek,  gerekse davamızı layıkı ile takip ederek görevimizi yerine getirme çabasındayız.

Gelinen bu aşamada çabamızdan vazgeçmediğimizi bir adım dahi geri adım atmadığımızı açık yüreklilikle belirtmek isterim”.

“Hukuki teknik sıkıntılar…”

“Hukuki teknik sıkıntılar dolayısı ile her ne kadar ‘davanın geri çekilmiş’ olduğu gündeme gelmiş ise de, davamızdan ve/veya gayrı yasal durumun ortadan kaldırılması gerekliliği niyetimizden asla vazgeçmiş değiliz. Tam tersine Kaya Turistik Tesisleri Titreyengöl A.Ş ve Banayan Beach Limited yetkililerinin de hazır bulunduğu 21 Nisan 2017 tarihli Mahkeme celsesinde, Mahkeme tutanaklarından da görülebileceği gibi; Şubat 2017 tarih ve 16 Girne II. 777 Sayılı Planlama Onayı’nda (Yıkım istenen planlama onayı) yer almayan ve/veya işaretlenip yıkılması gerekli olan tüm izinsiz inşaatın ve/veya katın ve/veya ilavelerin 1 Temmuz 2017 tarihinden itibaren 30 gün içerisinde yıkılacağı, Kaya Turistik Tesisleri Titreyengöl A.Ş ve Banayan Beach Limited tarafından taahhüt edilmiş olup, bu taahhütler ve beyanlar Mahkemece kayıt altına alınmıştır ve bu Mahkeme Tutanakları tasarrufumuzdadır”.

“Kaya Grubuna ait otel inşaatı için mahkemenin verdiği herhangi bir yıkım kararı yoktur”

“Bu konudaki dava duruşma safhasına gelmiş olsaydı dahi, en az bunun kadar iyi ve hızlı bir sonuç alınabilirdi.  Ayrıca, Girne Kaza Mahkemesi nezdinde dosyalanmış dava altında Mahkeme tarafından verilmiş bir yıkım emrinin olmadığını, bu nedenle Girne Belediyesi’nin yıkım emri mevcut iken geri adım atmak suretiyle davayı geri çekmiş olduğu yönündeki beyanatların tamamen yanlış ve yanıltıcı haber olduğunu vurgulamak isterim.”

“İlgili şirket YIKIM TAAHHÜDÜNDE bulundu”

“İmar Planı hazırlık çalışmaları malumunuzdur. Bilindiği gibi İmar Yasası 1989 yılında yürürlüğe girmesine rağmen Girne İmar Planı çalışmaları geçmiş dönemlerde bilerek ve isteyerek başlatılmamış ve başlatılması için baskı oluşturulmamıştır. Benim dönemimde bu çalışmaların başlatılmış olması Girnemizi korumaya yönelik önemli bir duyarlılığın göstergesidir. Bu çalışmalarda en yüksek yetkiye sahip Şehir Planlama Dairesi tarafından Kurumumuz’a resmi giriş yapmış 10 Nisan 2017 tarihli yazıda ( Ş.P.D.- 0017-232); konu inşaat bölgesinin de çalışması yapılmakta olan imar planı kapsamında olduğu gündeme getirilmiş olup, bu planın en geç 01.07.2017 tarihinde açıklanacağı tarafımıza bildirilmiştir.

Bu yazı üzerine Kaya Turistik Tesisleri Titreyengöl A.Ş ve Banayan Beach Limited, en geç 01/07/2017 tarihinde imar planının açıklanmaması ve/veya kat artırımına ilişkin bir ibarenin yer almaması durumunda yıkım taahhüdünde bulunup, bu taahhütleri Mahkemece kayıt altına alınmıştır. Bununla da kalmayıp, bu yıkım taahhüdünü yerine getirmemeleri durumunda Girne Belediyesi tarafından aleyhlerine tekrar dava açılmasını hatta suçlarını kabul etmek suretiyle dava açılmasını da Mahkeme’de beyan etmişler ve bu beyanatlar da yine Mahkemece kayıt altına alınmıştır ki az önce de belirtmiş olduğumuz üzere tüm bu hususların yer aldığı resmi Mahkeme tutanakları tasarrufumuzda mevcuttur.”

“İddia edildiği gibi yeniden yasal yollara başvuru hakkımız ortadan kalkmamıştır”

“Yazıda Halil Paşa’nın iddia ettiği gibi yeniden yasal yollara başvuru hakkımız ortadan kalkmamıştır. Ayrıca, “Davayı takip eden avukatın haberi olmadan Başkan davayı geri çekti” iddiası da gerçek dışı olup, herkese açık mahkemelerde bahsedilen inisiyatif avukatı tek celse dahi bu davayı izlememiş, davamızı takip eden belediye avukatına hiçbir zaman soru sormamıştır. 21 Nisan 2017 tarihli mahkeme olmadığım gibi tutanağında da benim herhangi bir ifadem olmadığı keza o gün belediyemizi belediye avukatının temsil ettiği tutanakta da yer almaktadır.

Söz konusu şahısların mahkeme huzurunda yapmış oldukları taahhütlere riayet etmemeleri, konuya büyük bir titizlikle yaklaşmış, zaman ve emek harcamış Muhterem Mahkeme'ye karşı da işlenmiş bir saygısızlık olarak addedilebilecektir.

Her halukarda böyle bir durumda yasal prosedüre devam edeceğimizi bir kez daha beyan ederim.”

“İyi niyetten yoksun bir tavır”

“Kamuoyunu bilerek ve isteyerek yanıltmaya yönelik ortaya konulan konuların bir diğeri ise, Halil Paşa tarafından yapılan “Başkan cevap vermedi, çekip kaçtı” iddiasıdır. Olayın gerçeği şudur: 10 Mayıs 2017 Çarşamba günü Merhum Ali Nesim’i anmak için önceden duyurulduğu şekilde Zeytinlik köyüne gittik. Saat 10:00’da Zeytinlik Köy Mezarlığı’nda toplandık. 11:00’de de Zeytinlik Köy Evi’ndeki etkinlik başladı. Anma etkinliği yaklaşık 11:45’de bitti. Etkinliğe katılanlar ve ben köyü terk edeceğimiz sırada Halil Paşa köy evine geldi ve agresif bir tavırla “Davayı niçin çektin?” diye sordu. Ben de kendisine “Biz mi çektik? Konu hakkında bilginiz yoktur Pazartesi konuşalım ve uygun bir saatte gelin” dedim ve kendisine sekreterimin telefonunu bıraktım. Etkinlik bittiği için köy meydanından ayrıldım. Kendinin ifade ettiği gibi ben çekip kaçmadım. Daha sonra hiç aramadan ve görüşmeye gelmeden böyle bir açıklama yapmasının iyi niyetten yoksun bir tavır olduğu da apaçık ortadadır.

Tüm bunlar ilgili kişi tarafından kamuoyunu yanıltmaya yönelik bilerek yapılmış yanlış ve gerçek dışı beyanlardır.

Hal böyle iken Girne Belediyesi’nin, bu gayrı yasal durumu kabullenmiş olduğu iddialarını anlamak mümkün olmayıp röportajın her safhasında kamuoyunun yanlış yönlendirilip yanlış bir algı yaratılmaya çalışıldığı açıktır.

Röportajda otel inşaatında iki kat yıkılması gerekirken belediyenin de talebiyle bir katın yıkılmasına indirildi iddiası da tamamen yalan ve gerçek dışıdır. Bu konu belediyede hiç gündeme gelmedi. Madem ki ilgili kişi bu konuları yakından takip ediyor ve bu kadar derin bilgisi vardır yetkili makamın belediye olmadığını bildiği halde bunu söylemesi art niyetli olup esas pis koku buradadır. İmar Yasası’na göre yetkinin Şehir Planlama Dairesi’nde olduğu herkes tarafından bilinmektedir”. 

“Röportaj da olsa haber de olsa kimsenin yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya hakkı yoktur”

Ayrıca, şunu da belirtmek isterim ki kamuoyunun gündeminde olan böylesi hassas ve önemli bir konuda ortaya bir iddia atılıyorsa bu bir “röportaj” veya haber olsa bile konunun muhatapları mutlaka aranmalı karşılıklı görüşlere yer verilmelidir. Bu konuda gazetenin de ve/veya muhabirin de önemli bir eksikliği olduğunu belirtmek isterim. Röportaj da olsa haber de olsa kimsenin yalan yanlış bilgilerle kamuoyunu yanıltmaya hakkı yoktur.

Bu vesile ile tüm gayrı yasal durumlara karşı elimizden gelenin en iyisini yapacağımızı, tüm yasal haklarımızın saklı olduğunu belirtir, saygılarımı sunarım.