İnsan başka ne duymak ister
50’nci yaşını kutladı, Cumhuriyetçi Türk Partisi...
Yarım asır!
Az zaman değil...
* * *
“Biz bu ülkeyi sınırsız sevdik” ne güzel bir sözdür.
Ülke, Kıbrıs’tır!
Hem sevmek eylemi anlamlıdır, sınırsız...
Hem de...
Kıbrıs ülkesinin bölünmüşlüğüne karşı bir ütopya büyütmek.
* * *
CTP’yi böyle bildik.
Kıbrıs’ın bütünlüğü, barışı...
Kültürümüzle, kimliğimizle, haysiyetimizle dünyaya bağlanmak...
Özgürlük, demokrasi, eşitlik, irade...
Ve gençlik!
Çocukken biz böyle duyardık başkalarından...
“Barışın partisidir onlar... Hem gençliğin...”
Bir de şunu derlerdi, unutmam, “Çok fazla oy almazlar ama onurlu ve temiz insanlardır hepsi..”
* * *
Misal UBP, adada ayrılığı anlatır.
CTP, bütünlüğü...
Menfaati, kayırmacılığı, partizanlığı, üleşmeyi, şükranı, biat etmeyi, vilayetleşmeyi, müdürlük müsteşarlık kavgasını, haksız terfiyi anlatır UBP.
CTP, eşitliği, adaleti, hakkaniyeti...
Bireyciliği anlatır UBP, gemisini kurtaran kaptanı...
CTP, “ya hep beraber ya hiç kimseyi...”
* * *
Ne zaman ki “rota” şaşmıştır, rol çalmak başlamıştır yaygın siyasi kültürden...
Ne zaman ki kavga demokrasiye değil makama, eşitliğe değil menfaate, barışa değil düzene yanaşmıştır.
O zaman kırılmıştır zaten umut!
İşte o zaman oyun bozulmuş, yürek kirlenmiş, başımız eğilmiştir.
Ne zaman ki, “kimdir be bunlar” denilememiştir...
* * *
50’nci yılında CTP çok daha fazla umuttur şimdi!
Ama benzeşmeden...
İrademizle, kimliğimizle, demokrasimizle, emekle, üretimle, eşitlikle...
Hele de haysiyetle...
Siyasetin ve ülkenin çürümüşlüğünden uzak durdukça...
Bireyci menfaatlerin aldatıcılığına kapılmadan, baş eğmeden kimseye, nostaljiyle avunmadan...
Yine gençliğin, yine barışın, yine geleceğin sesiyle...
Ve memleketi “sınırsız” severek hâlâ...
* * *
“Temiz ve onurlu insanlardır bunlar...”
Bir insan başka da ne duymak ister....