Bastişler Kemal’den değilmiş!
Üniversitedenmiş!
Kemal, üniversite hesabından 900 bastiş sipariş etmiş!
Ama Turgay’ın düğüne 400 bastiş gitmiş!
Peki geriye kalan 500 bastiş?
Yapılmamış olabilir mi?
Bilemem!
Ama üniversite sağ olsun parasını ödedi!

-*-*-

Arkadaş arkadaşa bu tür düğün desteği veremez mi?
Verir de, bir üniversitenin yetkilisi, üniversitelerden sorumlu yetkiliye bu hediyeyi veremez!

-*-*-

Yasal anlamda suç mu?
Bilemem ama etik anlamda “ayıp”tır!

-*-*-

Neyse!
Dört tane de sahte üniversitemiz ortaya çıkmış!
İsim, dabella tamam!
Luk et di tabela demişti ünlü Türk büyüğü Fatik Terim!

-*-*-

Ama, bakanlıkların tam yanında olan bu sahte üniversity of maşasuttesi hiçbir bakan görememiş!
Demek ki “bakan”lar, “iyi bakamıyormuş!”

-*-*-

Bu sahte üniversitiler ne işle iştigal ediyormuş?
İnsan kaçakçılığı!

-*-*-

İnsan kaçakçılığı, yarından itibaren, bir başka çok büyük “birliğimize” de bulaşma ihtimalindeymiş!

-*-*-

Vatan gazetesi yazmıştı sanırım; “… Sahtelik bulaşıcı hastalık gibi…”

-*-*-

Devlet sahte, diplomaları sahte, üniversiteleri sahte…

-*-*-

Hatta çok değerli bir “bastiş üreticisi” kardeşim aradı; “gardaş, bir çok yerde bastiş bile sahte!”

-*-*-

Ama devlet eşit ve egemen!
Gandırın çocuğu da “bastiş istesin!”
Bardon, bastiş değil, taksimdi o!

-*-*-

Taksim gerçekleşmiştir!
Bir tarafta Kıbrıs Cumhuriyeti Devleti…
Öte yanda “bastişi bile sahte, soyula soyula gunduro edilmiş Ata toprağı!!!”
Hade cauuuuuv!
Evet Ata toprağı, ipini koparan bize öyle demiyor mu?
Kıbrıs ata toprağıdır!
İyi güzel de ata toprağıysa, niye çalıyorsunuz?
Ata toprağıysa, niye toprak bırakmadınız, kalanının üzerini insan pisliği ile doldurdunuz?

-*-*-

İnsan olan, ata toprağına s..maz!

Bilmem bu haber dikkatinizi çekti mi?

Yunanistan Parlamentosu, 159’a 129 oyla, ülkede özel üniversiteler açılmasını onayladı… 
Yunan halkı ayaklandı. Parlamentoda Cuma akşamı yapılan oylama öncesi ülke genelinde protesto eylemleri düzenlendi, öğrenciler sokağa döküldü. Paralı üniversiteye karşı çıktı.
Yunan Hükümeti’nin parlamentodan onaylattığı yasa, özel üniversitelerin “kar amacı gütmemek kaydı” ile açılmasını emrediyor…. 
Özel üniversitelere karşı 9 haftadır başkent Atina'da eylem yapan öğrenci ve öğretmenler, Cuma akşamı bir kez daha parlamento binasına yürüdü.
Parlamento binası önünde polisle öğrenciler arasında arbede yaşandı. Öğrenciler polise molotofkokteyli atarken, polis biber gazıyla karşılık verdi.
Atina Politeknik Üniversitesinde akademisyen Ksenofon Lignos, "Buradayız çünkü hükümet özel üniversitelerin açılmasını sağlayacak bir kanunu meclisten geçirmeye çalışıyor. Bunu, anayasamız net olarak yasaklıyor." dedi.
Eyleme katılan öğrencilerden Viki Vraka, 9 haftadır bu yasa tasarısına karşı üniversitelerindeki işgal eylemlerinin devam ettiğine işaret ederek, "Burada dernekler var, öğrenci birlikleri var. Toplum özel üniversitelere karşı bizimle birlikte. Üniversite ücreti ödemek istemiyoruz. Zaten büyük bir ekonomik kriz var Yunanistan'da." 

Adamlar bilgi deposu maşallah

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Almanya’da gezdi, dinlendi, bir de Rotary Kulüp Başkanı’nı “ZİYARET ETTİ” dönerken de Antalya’da düzenlenen Uluslararası Turizm Gastronomi Yatırımlar ve Ağırlama Zirvesi’nin açılış törenine katılarak konuşma yaptı. Sonra ülkeye geldi ve Turgay Avcı’nın görevden alınması için yazı yazdı!

-*-*-

Tatar, Antalya’daki yeme içme şeyisinde yaptığı konuşmada, KKTC’de Osmanlı mutfağının izlerinin görüldüğünü ifade etti…

-*-*-

Ama öyle bir şey söyledi ki; ortalık ayağa kalktı!
Ne mi dedi?
“… İngiliz, Rum ve Yunanlıların Kıbrıslı Türklere baskı yaptığı dönemlerde yenilebilir otlar da Kıbrıs Türk mutfağında önemli bir yere sahipti…” 
Nasıl bilgicik?

-*-*-

Bir yanda Türkiyeli bir emekli tümamiral Lefkoşa’da geziyor ve kitap satıyor…
Satarken de “Kıbrıs hiçbir zaman Elenlerin kontrolünde olmadı” gibi dahiyane fikirler sunuyor!

-*-*-

Öte yandan Tatar, “Yunanlar bize baskı yaptığı için, yenilebilir ot da yedik” diyor!
Yenilebilir ot var, bir de yenilemeyen ama kafa bulmak maksadıyla kullanılan ot var!

-*-*-

Acaba diyorum, bu adamlar,  yenilemeyen ama “çekilebilen” o ottan mı kullanıyor da bu şekilde konuşuyor?

-*-*-

Şimdi, konu 1:
Tatar, Rotary Kılüp Başkanı’nı ziyaret etti!
Cumhurbaşkanı mı yoksa ot tüccarı mı?
Kardeşim, bir cumhurbaşkanı, bir Rotary Kulübü Başkanı’nı ziyaret edemez!
“Kabul eder!”…
Ayağına gitmez!
Giderse, devleti küçük düşürmüş olur!

-*-*-

Açın bir dava, “devleti küçük düşürdü” diye!
Değil mi?
Gönderin Turgay Avcı’nın yanına!
Adam kendi devletini resmen aşağılıyor ya hu!
Cumhurbaşkanlığı makamını rezil ediyor!
Ne demek Rotary Kulübünü ziyaret etti?

-*-*-

Öteki tümamiral abiye gelelim!
Öyle laflar etti ki, “bilgi küpü” maşallah!

-*-*-

Mesela ne mi dedi?
“Kıbrıs’ın ata toprağı olduğunu ve hiç bir zaman Helen olmadığını” söyledi… 
Ve Osmanlının adayı Yunanlılardan almadığını, adanın hiç bir zaman Yunan bağlantısı olmadığını, bu konuların gençlere çok doğru şekilde anlatılmasının önemli olduğunu da ekledi…
Nasıl ama?
Osmanlı Ada’yı Yunanlılardan almamış!
Yapma be!
Demek Ada’nın hiçbir zaman Yunan bağlantısı da olmadı ha!
Vay be, söylemesen vallahi bilmiyorduk!
Allah senden razı olsun!

-*-*-

Ricamdır, “ırki anlamda” çok geri gitme paşa, maymunlara vuracağız!

-*-*-

Çok da şeyimde – umurumda değil gerçi ama Kıbrıs, yanılıyorsam beni engin bilginle düzelt paşam; hem Elen hem de Bizans yönetiminde olmuştur efendim!

-*-*-

(Bu arada not ekleyeyim, sizi dinlemeye gelmiş gibi görünenler, aslında dinlemediler… Dinleseler en azından gülümseyeceklerdi… Yalakalığa geldiler canım benim…)

Ramazan ayının manevi iklimi 11 Mart Pazartesi günü itibarıyla başlıyor. Pazar günü kılınacak bu yılki ilk teravih namazının ardından 11 Mart Pazartesi günü ilk sahura kalkılacak… Namaz, teravih, cami falan sıkıntı yok da insanlar sahur ve iftarı sağlıklı yapabilecek mi? Bir hurma ile orucu açabilecek mi? Çok zor! İnananlara ve oruç tutacak olanlara hayırlı Ramazanlar efendim...