Güney’de ‘İnsan Ticareti konusu mercek altına alınmış... Rakamlar da veriliyor Rum basınında.  İnsan ticareti kurbanlarının sayısı  2008’de 58, 2009’da 113’müş... 2011’de 40, 2012’de 37, 2013’ün Ağustos ayına kadar da 14’müş.

Her yerde ‘İnsan Ticareti’ olarak geçiyor. Ama aslında  çoğunlukla kasdedilen ‘Kadın Ticareti’.  ‘İnsan Ticareti’nde Güney’deki tüccarların (!) yöntemi ne bilmiyorum ?  Devlet ‘ticaret’in (!) önüne geçmeyi başarabilecek mi ? Onu da bilmiyorum.

Doğal olarak ‘bizim taraf’  takılıverdi aklıma.  Yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’miz.....

Arada sırada gazete sayfalarında okuyoruz. ‘Polis, bilmem hangi gece kulübüne baskın yaptı. Bilmem kaç kişi fuhuştan, bilmem kaç kişi fuhuşa teşvikten, bilmem kaç kişi de fuhuşa teşebbüsten tutuklandı. Veya, haklarında soruşturma açıldı’ diye. Çok garip geliyor bana.
Kuzeydeki adı ‘Gece Kulübü’ olan yerlerin aslında ne olduğunu bilmeyen var mı bu ülkede ?
‘Gece Kulüleri’ndeki (!) Avrupalı kızların ne için oralarda olduklarını bilmeyen var mı ?
Arada bir hastane koridorlarında görülen söz konusu Avrupalı kızlar gruplarının, neden hastanede olduklarını bilmeyen var mı ? Bu uygulamanın sorumlusu de Devlet veya Devletin Sağlık Bakanlığı değil mi ?
Bir önceki Hükümetin Sağlık Bakanı’nın “Kapatalım da 40 bin asker bize mi saldırsın...”  dediğini duymadı mı hiç kimse ?
Durum bu iken, Polis’in baskınlar yapıp insanları fuhuştan veya fuhuşa teşvikten tutuklanmalarının mantığı nerede diye merak eden olmadı mı ?

Şu ‘Su’ meselesi

Uzayıp giden, bir yandan da adım adım ilerleyen şu  ‘Asrın Projesi’ var ya ?  Herkes merakla bekliyor sonucunu.
Bazılarına göre,  proje tamamlandığında Kıbrıs, tarihinde görülmemiş miktarda su’ya gömülecek. Kupkuru ada yemyeşil olacak...
Bazılarına göre,  birinci adımda Girne’den Anadolu’ya bağlanan yoldan sonra, ikinci büyük adımda ‘bağ’ bu su ile pekiştirilecek, ‘düğüm’ olacak...
Hatta bu bağa ‘göbek bağı’ diyenler bile var...
Bazıları,  “Bu su’yun adı Barış Su’yu”; bazıları ise “Su Güney’e karşı bir silah...” diyor...
Bazılarına bakış açısı çok daha geniş. “Aslında su’yun gideceği yer İsrail. Birinci ayakta  Anadolu’dan Kıbrıs’a, ikinci ayakta ise Kıbrıs’tan İsrail’e...” iddiaları da var.