“İnsani amaçlarla onları buluşturuyorum...”
BALKAN DISKURS haber sitesinde Selma Masiç’in 16 Aralık 2022’de yer alan bir yazısı, Zenika’dan emekli polis subayı Hanas Kovaceviç’in insanlığa örnek olan öyküsünü aktarıyor... Hanas Kovaceivç, savaş ya da başka nedenlerle birbirinin izini kaybetmiş insanları bir araya getiriyor ve bunu insani amaçlarla yapıyor... Yazıyı okurlarımız için özetle Türkçeleştirdik. Selma Masiç’in yazısı özetle şöyle:
*** Bosna-Hersek’in Zenika kentinden emekli polis subayı Hanas Kovaceviç, gerek polislikten gelen deneyimini, gerekse son 11 yıl içerisinde oluşturduğu sosyal bağlarını kullanarak eski arkadaşları, tanıdıkları ve aileleri bir araya getiriyor – Bosna-Hersek’teki savaşın sonucunda ayrı düşen ya da başka nedenlerle birbirlerini kaybeden insanları bir araya getiriyor.
*** Hanas Kovaceviç, binlerce insanı bir araya getirmiş, “pek çok olayı çözüme kavuşturdum” diyor. Bosna-Hersek’in sınırları dışında da tanınmasına yol açmış bu çalışmaları... “İnsanlar beni dünyanın her tarafından arıyorlar, Almanya’dan, Kanada’dan, Amerika’dan... Hindistan’dan bir kız beni arayınca şaşırmıştım – Hindistan’dan birisi nasıl olur da Zenika’dan Hanas’ı arıyordu?!” diyor Kovaceviç...
*** Novi Sad’dan bir meslektaşıyla birlikte yedi gün içerisinde bir olayı açıklığa kavuşturmuşlar. 45 senedir Alman ve Türkiye’deki televizyonlar aracılığıyla annesini arayan Türkiye’den bir kızın annesini bulmuşlar.
*** Aslında herşey, askerden tanıdığı kendi arkadaşlarından birisini ararken başlamış... Yugoslavya Halk Ordusu’nda askeri görevini Kuzey Makedonya’da yaparken Belgrad’dan bir askerlik arkadaşı varmış... Bu maksatla 2008 yılında bir Facebook profili açmış... “Onu Almanya’da buldum, sonra da başka arkadaşlarımızı aramaya başladık” diye anlatıyor Kovaceviç. “Ve onlarla sürekli iletişim halindeyim şimdi...” Kendi dostlarını bulduktan sonra, başka insanların da iletişimi kaybetmiş olduğu insanları aramalarına yardım etmeye karar vermiş.
*** Facebook’ta çeşitli gruplara katılmış, bu gruplar iletişimi kopmuş olan insanların bulunmasına yardım eden gruplarmış... Kovaceviç’in bir sağlık sorunu nedeniyle evde kalması gerekiyor, sağlık sorunlarından başka şeyler düşünmek istediği için “Broken Connections” yani “Kopmuş İletişimler” başlıklı gruba katılmış... “Bu grup” diye anlatıyor, “savaş esnasında ayrı düşmüş çocukları, babaları, anneleri, kardeşleri ve akrabaları arayan bir gruptu...”
*** Bosna-Hersek’teki savaş nedeniyle pek çok insan birbiriyle iletişimi kaybetmiş... Ancak tek neden savaş değilmiş... “Savaş aileleri ayırmıştı, örneğin kardeşleri... Her biri kendi tarafına gitmişti... Neden temasta kalmayı başaramadılar bilmiyorum ancak bazıları savaştan bile önce iletişimi kaybetmişti. Pek çok anne de çocuklarını evlatlık vermişti... Bunlar en zor vakalardı çünkü daha yoğun biçimde araştırma gerekiyordu – bunun nedeni bu çocuklara ilişkin verilerin koruma altında olmasıdır” diyor Kovaceviç.
*** Kuzey Makedonya’dan arkadaşlarının, Balkanlar’dan pek çok insanla tanışmasına yardımcı olmuş ve yıllar içerisinde onlarla iletişimi kopmamış. “Yardım için onlara başvuruyorum, ayrıca Facebook grubumun üyeleri de yardım ediyor bana. Bana yardım etmek isteyenler temasa geçiyor” diyor ve Hırvatistan ve Slovanya’da da pek çok arkadaşı olduğunu anlatıyor.
*** Kovaceviç, yaptığı iş için para almıyor, yardım etmek istediği şahıs, araştırma esnasında yaptığı masrafları karşılıyor, o kadar. Ancak bazı şahısların kayıp bir şahsıbulmasına yardım etmeyi kabul ettiklerini ve sonra da tazminat istediklerini anlatıyor. Kendisinden araştırma nedeniyle para istendiğini söylediği zaman, bunun “insancıl bir grup” olduğu söyleniyormuş kendisine. “Evet” diyor, “insancıl bir grup bu fakat bazan insanlar o kadar da insancıl değil. İnsanlar yardım etmek için ödenek almak istiyor. Bunu söylediğiniz zaman da ‘Bunu insancıl amaçla mı yoksa başka bir amaçla mı yapıyorsun?’ diye tepki veriyorlar. “Paraya ne ihtiyacın var ki? Herşey zaten internette var!” diye tepki gösteriyorlar. Eğer herşey internetteyse, o zaman oturup siz araştırın... Bana ihtiyacınız yok... Beleşe çalışmak istemeyen insanlara bunları izah etmek zor” diyor Kovaceviç...
*** Bazan yardım ettiği insanlar, göstermiş olduğu çabalar nedeniyle ona bir öğle yemeği alacak kadar para veriyormuş... “Ben böyle bir şey istemiyorum ki” diyor Kovaceviç... Çünkü yaptığı işten memnun ve en büyük mutluluğu da başka insanların mutlu olduğunu görmek... 30 yıl aradan sonra Vogosça’da sınıf arkadaşlarını bir araya getirdiğini anlatıyor gülerek... Ona müteşekkir oldukları için, mezuniyet yıldönümüne onu da davet etmişler... “Özel bir deneyimdi bu” diye anlatıyor Kovaceviç.
*** “Böylesi buluşmalarda duyguları görüyorsunuz... Birbirlerini tanımıyorlar... Bazıları çok değişmiş, bazıları savaşta sakat kalmış... Kadınlar evlenmiş... Ve buluştuklarında buna tanık olmak çok güzel... Orada öylece dururum ve gözucuyla olup biteni seyrederim... Birbirlerine anlatacak öyküleri vardır... Başlangıçta birbirlerine ne soracaklarını bilemezler... Hepsi bir anda hep birden konuşmaya başlar... Herkes herkesle konuşmak, herkes herkese birşeyler sormak ister... Tüm bunları izlemek çok güzeldir...”
*** Ancak tüm öykülerin mutlu bir sonucu olmayabilir... “En kötü şey, kendisini terketmiş ana-babasını bulmaya çalışan çocukların durumudur... Sonra ailesini bulursunuz... Çocuk zaten bir defa terkedilmiştir... Sonra ana-babasını bulursunuz, ana-baba çocuğu hala istemiyordur, böylece çocuk ikinci kez terkediliyordur... Bunlar çok çirkin durumlardır... Bir çocuğa, ana-babasının kendisini istemediğini söylemek gibi çok zor bir durumda kalırsınız” diye anlatıyor Kovaceviç...
*** Evlatlarını evlatlık veren ana-babaları çocuklarıyla tekrar bir araya getirmenin en zor vakalar olduğunu anlatıyor Kovaceviç... Hem ana-babanın, hem de çocuğun bilgileri yasal koruma altında olduğundan, bunları bulmak çok zor araştırmalar gerektiriyor. Emekli polis subayı kurumların yasalarla yönetilmesini anlayabiliyor ancak bir tür uzlaşı olmasının daha iyi olabileceğine inanıyor... Örneğin kurumla sözkonusu bilginin kötü amaçlarla kullanılmaması veya yanlış ellere düşmemesinin sorumluluğunu üstlenen ve buna karşılık cezai ve maddi yükümlülük altına girilecek bir belgenin imzalanabileceğini aktarıyor – araştırma sonuçlarını kurumlara vermeyi de öneriyor...
*** Emekli bir polis subayı olması hasebiyle, pek çok insanla iletişiminde işi kolaylaşıyor bu yüzden... “Örneğin” diye anlatıyor, “Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya ve Kuzey Makedonya’da birisine eskiden polis olduğunuzu söylediğinizde, size farklı yaklaşıyorlar ve daha açık oluyorlar...”
*** Eskiden daha fazla istek kabul ediyormuş ancak şimdi daha seçici olmuş çünkü yapılan iş kendisini aşıyormuş... Yalnızca bir etki yaratma potansiyeli olan vakaları kabul ediyor şimdilerde...
(BALKAN DISKURS’ta 16.12.2022’de yayımlanan Selma Masiç’in yazısını özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).
Hanas Kovaceviç
Marianna'nın babası ve kardeşleriyle ilk görüşmesi...
*** GEÇMİŞLE YÜZLEŞME KONUSUNDA DÜNYADA NE GİBİ SORUNLAR YAŞANIYOR?
“Kosova’da savaş suçları konusunda adalet için neler yapılmalıdır?”
Amer Aliya – Kosova İnsancıl Hukuk Merkezi Koordinatörü
*** Savaş suçlularını mahkum etmekte daha büyük bir başarı elde edilmemesinin nedeni, yasal kurumların çeşitli sorunlarla karşı karşıya olmalarıdır. Bu sorunlar arasında şahitler üzerindeki etki, Kosova ile Sırbistan arasındaki savcılık ofisleri arasında işbirliğinin olmayışı, geçen zaman (çünkü zaman içerisinde hatıralar solar, görgü tanıkları ve sanıklar ölür), Kosova’da uluslararası misyonların görevlerinin sınırlandırılmış olması, suçları araştıracak yerel savcıların ve onları destekleyecek personelsayısının yetersiz olması ve son olarak gıyabında yargılamalar sayılabilir.
*** Kosova İnsancıl Hukuk Merkezi’nin Kosova’da savaş suçlarına ilişkin davaları izlemeye dayalı raporları, tüm bu gecikmeleri ve Kosova yasamasının karşı karşıya kaldığı sorunları belirlemiştir ve yasamanın durumunu iyileştirmek maksadıyla somut tavsiyeler de ortaya koymuştur.
*** Kosova İnsancıl Hukuk Merkezi’nin 2013 yılı raporu, “Yüksek Profilli Davalarda Görgü Tanıkları Hala Aşil Topuğudur” başlığını taşıyordu ve başlangıçta verdikleri suçlamaları destekleyen ifadeleriyle çelişen yeni ifadeler vermeye karar veren ve bunu çeşitli gerekçelerle yapan görgü tanıklarının durumunu ele almaktaydı...
*** Görgü şahitleri, daha önce imzalamış oldukları ifadelerle çelişen yeni ifadeleri neden verdiklerini çeşitli yöntemlerle açıklıyorlar, önceki ifadelerini İngilizce olarak verdiklerini, ne imzaladıklarını bilmediklerini, baskı altında bunu yaptıklarını, kötü tercümeler nedeniyle geçmişte verdikleri ve şimdi verdikleri ifadeler arasında fark olduğunu iddia etmekteydiler.
*** Avrupa Komisyonu’nun 2016’da Kosova’da kayededilen ilerlemelere ilişkin raporunda ise “Tanık koruma sisteminin yeterli kapasitesi olmasına karşın, şu anda koruma altında olan hiçbir görgü tanığı bulunmamaktadır çünkü onlar bu sisteme güven duymuyorlar” denmekteydi.
*** Savaşın sona ermesinin üstünden geçen yirmi yılı aşkın seneden sonra, çok sayıda görgü tanığının ölmüş olduğuna inanılıyor. Onların araştırma kurumlarına vermiş olabilecekleri ifadelerin de şu anda mahkeme süreçlerinde fazla bir ağırlığı yoktur. Bu süreçte çok sayıda suçlunun da ölmüş olduğuna inanılıyor, bu da onlara karşı hukuki süreçlerin daha ileriye götürülemesini imkansız kılmaktadır.
*** 9 Haziran 1999 tarihinde Kuvanova Anlaşması’nın imzalanmasıyla birlikte Yugoslav askeri güçleriyle Sırp polis kuvvetleri, Kosova topraklarından ayrılmışlardı... O noktadan sonra, savaş suçlarının faillerinin ezici çoğunluğu da Kosova topraklarından ayrılmışlardı...
*** Kosova ile Sırbistan arasında uluslararası hukuki işbirliğinin olmayışı ve bu iki ülkenin savcılık ofisleri arasında bilgi alış verişi bulunmayışı, Kosova’da savaş suçu işlemiş olan failler için olumlu bir iklim yaratmıştır.
*** Her iki ülkenin de savaş suçlularını iade etmemesi ve devletlerin kendilerinin de kendi yurttaşlarını böylesi suçlar nedeniyle yargılamakta herhangi önemli bir ilerleme kaydetmeyişi, açıktır ki mümkün olan en kısa sürede bu sorunların ele alınması gerektiğini göstermektedir.
*** Kosova’daki uluslararası misyonlar, esas olarak savaş suçlularının soruşturmasını ve davalarını ele almışlardır. Bu misyonların sınırlı görevleri vardır, personeli ise sınırlı sözleşmelere sahiptir, oysa savaş suçlarına ilişkin davalar daha karmaşıktır ve yasama prosedürleri de birkaç yıl alabilir. Buna örnek olarak bir savaş suçu davasının 2003 yılında başladığını ve ancak 2016’da sona erdiğini gösterebiliriz. Tabii bu süreçte savcılar mahkeme sürecinde birkaç kez değişmiştir.
*** Tüm bu süreç doğal olarak zaman gerektirir ve her yeni savcı, çok büyük dosyalarla haişır neşir oluncaya kadar zaman ister ve bu da davanın çözümündeki yeterlilik/yetersizliği etkiler. 2019 yılında Kosova’daki Cezai Prosedürler Kodu’nda değişiklikler yapılmış ve Kosova yetkililerinin ulaşamadığı sanıkların, yokluklarında yargılanmalarının yolu açılmıştır. Bazı jüri üyeleri bu değişikliği desteklerken, bazıları buna karşı çıkmakta ve eğer yerine getirilmeyecekse bir mahkeme kararını empoze etmenin amacının ne olduğunu sorgulamaktadır.
*** Cezai Prosedürler Kodu’ndaki bu değişiklik, kovuşturulan ve mahkum edilen insan sayısını arttırabilir ancak hapse atılan mahkum edilmiş insan sayısını değil... Bu hukuki değişiklik, kurbanların aile bireylerini tatmin etmeyecektir, eğer sevdiklerinin katillerinin hala cezaevinde mahkumiyetlerini çekmiyor oluşlarını biliyorlarsa... 2019’dan bu yana bu yasa üç kez değiştirilmiştir çünkü her defasında pratik olmadığı ortaya tekrar tekrar ortaya çıkmıştır ve yokluğuna herhangi bir yargı süreci de henüz başlamamıştır herhangi bir sanık için.
*** Hırvatistan’da da yokluğunda yargılamaların yapılmasına ilişkin benzer bir uygulama vardır. Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bazı kararları sanıkların adil yargılama standartlarına ilişkin prosedürlere saygı gösterilmediğini belirttiği için, bu davalarda yokluğunda yargılanmış olanlara ilişkin kararların pek çoğu gözden geçirilmek zorunda kalınmıştır. Kosova’nın böylesi davalardaki sanıkların adil yargılanmasına ilişkin katı koşulları nasıl yerine getireceğini, ancak önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
*** Adil yargılanmaya ilişkin temel bir koşul – yani sanığa kendisine karşı getirilen suçlamayı resmi olarak bildirilmesi ve yokluğunda mahkemesinin devam etmekte olduğunu bilmesi – Kosova için yerine getirmesi zor bir koşuldur, bunun nedeni de Sırbistan ile işbirliğinin var olmadığı şimdiki durumdur.
*** Tüm eleştirilere karşın Eski Yugoslavya’ya ilişkin Uluslararası Ceza Mahkemesi, Kosova’da savaş suçlarının işlenmesine karışmış üst düzey yetkilileri yargı önüne çıkarmayı becermiş, hukuki bir mekanizma idi. Lahey Mahkemesi, Federal Yugoslavya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Slobodan Miloseviç için mahkumiyet kararı almamıştı çünkü Miloseviç, duruşmalar esnasında vefat etmişti fakat onun altında olan altı yetkili mahkum edilmişti ve mahkeme, bunların kasıtlı olarak suç işlediklerini ve bunu ortaklaşa yaptıklarını kanıtlamıştı. Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından ispatlana suçlar hiç kimse tarafından şimdi artık reddedilemez ve herhangi bir anda siyasi gücüne bakılmaksızın kimsenin dokunulmazlığı olamayacağı mesajını vermiştir.
*** UNMIK (Birleşmiş Milletler Kosova Geçici Yönetim Misyonu) ve EULEX (Avrupa Birliği’nin Kosova’da Hukukun Üstünlüğü Misyonu) misyonlarının en büyük başarısızlıkları, tecavüzle ilgili savaş suçlarını ele alışlarında görülmüştür – Kosova’da silahlı çatışmalar esnasında yaşı küçük olanlar dahil, çok sayıda kadın ve erkeğin tecavüze uğradığı açıktır. Tecavüz, insanlığa karşı en korkunç suçlardan biri olarak kabul edilmektedir ve Kosova’da savaş esnasında binlerce cinsel istismar vakasının yaşanmış olduğu tahmin edilmektedir.
*** Kosova’da savaş suçları işlemekle suçlanan üst düzey insanlara ilişkin görgü tanıklarının ifade vermeleriyle ilgili güvenli bir çevre oluşturmadaki zorluklara karşın EULEX misyonu, UNMIK misyonuna ve yerel mahkemelere kıyasla, çok daha fazla sayıda insanı, savaş suçlarına ilişkin dava getirerek mahkum ettirmeyi başarmıştır. 2014 yılının Haziran ayından itibaren EULEX, yürütme görevlerini yavaş yavaş yerel savcılık ofisine devretmeye başlamıştır. 2018 yılının Haziran ayından itibaren ise EULEX’in artık yürütme görevi yoktur ve şimdilerde yalnızca bir destek ve izleme yapısı olarak hareket etmektedir.
*** Eski Yugoslavya’daki savaşlardan çıkan ülkeler hiçbir zaman savaş suçları işlemiş olanları cezalandırma gibi siyasi bir iradeye sahip olmamışlardır çünkü sözkonusu suçlardan mahkum edilenler kahraman olarak addedilmekte ve çoğunlukla da devlet liderleri tarafından resmi olarak onore edilmekte ve devlet kurumlarında da anahtar noktalara atanmaktadırlar.
*** İlerleyebilmek maksadıyla Kosova hükümeti, Sırbistan’la AB’nin fasilite etmekte olduğu müzakerelerin gündeminde öncelikli konular olarak uluslararası hukuki işbirliğinin kurulmasını koymalıdır – Kosova ile Sırbistan yetkilileri arasında özel savcılık işbirliği protokollerinin imzalanması, bunun aracı olmalıdır. Hukuki işbirliği, savaş suçlarında başarılı kovuşturmanın yöntemlerinden birisidir ancak aynı zamanda savaş suçu kurbanlarına adalet sağlamanın da yoludur bu. Kosova ile Sırbistan’ın araştırma kurumları arasında işbirliği ve bilgi alış verişinin yokluğu, savaş suçlarına ilişkin kararların dosyalanmasındaki yetersizliklere yol açmaktadır.
*** Bu arada medya da savaş suçları kurbanlarına daha fazla destek sağlamalıdır – şimdiye kadar medya, savaş suçuyla suçlanmakta olanlara daha fazla bağlılık sergilemiştir. Bu televizyon programlarına da yansımaktadır, çoğunlukla tek taraflı kanıtlar ortaya konmakta, savaş suçu işlemekten mahkum olmuş olanlara mahkeme kararları tarafından ortaya konmuş verileri inkar etmeleri için alan yaratılmakta, kamuoyunda da sanki de hukuki olmayan biçimde mahkum edilmişler gibi bir izlenim yaratılması hedeflenmektedir.
*** Oysa barış, savaş kurbanı aileleri görmezden gelerek kurulamaz, barış, işbirliğinden kaçınılarak kurulamaz, barış görgü tanıklarını tehdit ederek kurulamaz, barış yasamayı etkilemeye çalışarak kurulamaz, barış ayrıca politikacılar müzakere masasında bu konulardan kaçındığında da kurulamaz.
*** Şimdiye kadar tüm bunlar da politikacılarımızın geçmişle yüzleşecek iradeleri ve cesaretleri olmadığını göstermektedir. Savaş suçları unutulmamalı veya affedilmemelidir devlet kurumlarının ihmalkarlıkları nedeniyle – bu yalnızca geçmişi bulandırır ve geçmişte neler olup bittiğine ilişkin genç kuşakların kafasının karışmasına neden olur...
https://balkaninsight.com/2022/12/16/what-must-be-done-to-finally-bring-justice-to-kosovo/
(BIRN’de Amer Aliya’nın 16.12.2022 tarihinde yer alan yazısını özetle derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN).