Kıbrıs Haber Ajansı’nın haberine göre, Kıbrıs Cumhuriyeti İnsani İşler Komiserliği Eylül ayında Dillirga’da kazı yürütecek ve buraya gömülmüş bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın kalıntıları aranacak.

Kıbrıs Haber Ajansı’nın haberine göre, Dillirga’da iki toplumlu çatışmaların meydana geldiği Ağustos 1964’te Türk savaş uçaklarının Paşiyammos’da bombaladığı hastanede ölen “kayıp” Kıbrıslırumlar, hastane personeli ve bazı Kıbrıslırum askerlerin kalıntıları aranacak.

Hiçbir zaman resmi “Kayıplar Listesi”ne konmamış olan bu “kayıtsız kayıplar” için Kıbrıslırum Bakanlar Kurulu’nun kazı yapılarak kalıntılarının bulunması için karar aldığını belirten İnsani İşler Komiseri Fotis Fotiu yaptığı yazılı açıklamada, hastanenin yanısıra bombardıman esnasında ölen başka bazı “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın gömü yeri olduğu sanılan iki başka noktada daha kazı yürütüleceğini belirtti.

Fotiu, hastane personeli ve hastanede yatmakta olan bazı Kıbrıslırum askerlerin bombalama esnasında tümüyle yok edilen hastanede korkunç biçimde ölmüş olduklarına dikkati çekerek, bombalanmış ve yok edilmiş hastanenin yıkıntıları arasından yanmış insan kalıntılarının o günlerde toplanarak gömüldüğünü ancak bombardıman esnasında hastanede kaç kişinin bulunduğunun bilinmediğini ifade etti.

Fotiu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılan ve ilgili birimlerden temsilcilerin katıldığı toplantıya başkanlık ederek Dillirga’da üç ayrı yerde yapılacak kazıların planlamasını ve koordinesini ortaya koydu.

Fotiu, yazılı açıklamasında, resmi Kayıplar Listesi’nde olmadıkları için bu kazıların Kayıplar Komitesi tarafından değil, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kazı ve kimliklendirme programı çerçevesinde Kıbrıslı bilim insanları tarafından yürütüleceğini ve Kıbrıs Genetik ve Nöroloji Enstitüsü’nde de DNA için genetik incelemelerin yapılacağını kaydetti.

Fotiu, “Tüm diğer kazılar ve kimliklendirmelerde olduğu gibi, bu çabalar tümüyle insani çabalardır” dedi.

(Kıbrıs Haber Ajansı’ndan derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN – 30.7.2019)

Arkeolog Yusra Eminoğlu, Abhazya’da “kayıp” kazılarına katıldı…

Kayıplar Komitesi arkeologlarından Yusra Eminoğlu, bir ay süreyle Abhazya’da 1992-93 çatışmalarında “kayıp” edilen Abhaz ve Gürcüler’den geride kalanların arandığı “kayıp” kazılarına katıldı.

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi’nin sosyal medya sayfasında şöyle denildi:

“Kayıp Şahıslar Komitesi Arkeoloğu Yusra Eminoğlu bir ay boyunca Abhazya’da 1992-1993 döneminde kaybolan Abhaz ve Gürcülerden geride kalanların arandığı kazılara katılarak, Kıbrıs’ta uzun yıllardır edindiği deneyimlerle Abhazya kayıplarının bulunmasına katkı sağladı.

Kazılar, Uluslar arası Kızılhaç Örgütü’ne (ICRC) bağlı adli uzmanlar ile yürütülmektedir. Kayıp Şahıslar Komitesi’nin hem ICRC hem de Arjantin Adli Ekibi (EAAF) ile ortaklık anlaşması bulunmaktadır. Bu anlaşmalar sayesinde zaman zaman Kayıp Şahıslar Komitesi’nden bilim insanları adli bilim dünyasına katkı sağlamak için farklı ülkelere gitmektedirler.”

Geçen yıl da Kayıplar Komitesi arkeologlarından Hasan Doğan, Abhaz-Gürcü çatışmalarında “kayıp” edilenlerin aranmakta olduğu Gürcistan’daki kazılara katılmıştı.

Bosna, Hırvatistan ve Sırbistan’la “kayıpların aranması” için anlaşma imzaladı…

Balkan Insight haber sitesinde yer alan bir habere göre, Bosna-Hersek yetkilileri dün Hırvatistan ve Sırbistan yetkilileriyle sınırlar arasında işbirliği anlaşması imzalayarak 1990’lı yıllarda Yugoslavya savaşlarında “kayıp” edilmiş olanlardan 12 bin “kayıp” şahsın aranması için işbirliği yapmaya adım attı.

Haris Rovcanin’in haberine göre Bosna-Hersek Bakanlar Kurulu, Sırbistan ve Hırvatistan hükümetleriyle dün ayrı ayrı anlaşmalar imzalayarak “kayıplar”ın aranmasının daha etkili kılınması yönünde adım attı.

Anlaşma uyarınca “kayıp” şahısların aranması süreci iyileştirilecek, gizli gömü yerleri konusunda bilgi alışverişi ve ortak kazılar yürütülecek.

Bosna Hersek Kayıp Şahıslar Enstitüsü Başkanı Nikola Perisic yaptığı açıklamada, savaşlarda “kayıp” edilmiş tüm insanlardan geride kalanları ancak devletler arası işbirliği sonucu bulunabileceğine dikkati çekti.

Perisic, “Bu durumun absürdlüğü şudur: eski Yugoslavya’da insanlar tek bir ülkede birlikte çalışıyorlar, birlikte yaşıyorlardı… Farklı farklı eski Yugoslav ülkelerinde “kayıp” edildiler ve aileleri de başka yerlerde yaşıyor artık… Kurumsal çerçeveler ve işbirliği olmaksızın, onlardan geride kalanları bulmak imkansızdır…”

Sırbistan Kayıp Şahıslar Komisyonu başkanı Veljko Odalovic ise “kayıplar”ın aranmasına devam edilmesi gerektiğini çünkü ailelerin sevdiklerinin akibetini öğrenmeye çalıştığını, bunun için hala çaba göstermekte olduklarını belirtti.

Odalovic, “Bu konuyu idari ve devlet sınırlarında durduramayız. Böylesi mekanizmalar kurarak birlikte çalışabilmeliyiz, öncelikle kayıp yakınları ve kurbanlar için… Herhangi idari veya başka engeller bizlere engel olmamalıdır” dedi.

Hırvatistan Savaş Gazileri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Stjepan Sucic ise geçmişte benzer bir anlaşma yapıldığını ancak bunun sonuç vermemiş olduğunu hatırlattı.

Sucic, “Bir araya gelip belli anlaşmalar ve protokoller imzalamak kolaydır. Ancak bunlar uyarınca harekete geçmeye çalıştığınızda, çeşitli anlaşmazlıklar ortaya çıkar… Ben muhteşem bir şey beklemiyorum, eğer iyi niyet yoksa ve eğer kayıplar konusunu öncelikli bir konu olarak ele alacak samimi adımlar atılmazsa, fazla bir şey beklemiyorum. Kayıplar

insani bir konudur ve bu insani konuya, politika karıştırılmamalıdır” dedi.

Bosna-Hersek’te halen 7,200, Hırvatistan’da 1,892 ve Sırbistan’da da 3 binden fazla “kayıp” şahıs bulunuyor…

(BIRN’den derleyip Türkçeleştiren: Sevgül Uludağ/YENİDÜZEN – 30.7.2019)