“Vintage S Butique” sahibi Safiye Özçırak “Ben eskiden bankacıydım. Ne haklarım veriliyordu ne de aldığım maaş geçimimi sağlamaya yetiyordu. Parayı biriktirebilmekse sadece bir hayaldi” dedi. Butik açmasının hikâyesini, “Annemin ise iç giyim dükkânı vardı. Bir sene sonra emekli olacaktı. O emekli olmadan bu işe girip öğrenmeye karar verdim. Bir müddet birlikte yürütürüz sonra tamamen kendim yürütürüm diye düşündüm” şeklinde aktardı.

Mağazanın açılışının salgın dönemine denk geldiğini ifade eden Özçırak, “Böylece bu yönde bir adım attık ancak kötü bir döneme denk geldik. Mağaza salgın döneminde açıldı. Neyse ki şu an daha iyi. Tahminimizden bir adım daha öndeyiz” dedi.

“Vintage tarzda ürünler de getiriyoruz ama adımız mobilyalarımızın tarzından kaynaklı”

“Dükkânı açacağım zaman ismini ne koyacağımı uzun süre düşünmüştüm” diyen Özçırak, “Mobilyalar gelmişti ve arkadaşımla oturmuş düşünürken önce mobilyalardan yola çıkarak dükkânın adını Vintage koyalım dedik” şeklinde konuştu. “Ama vintage tarzda ürünler de getiriyoruz. S harfi ise, ismimin baş harfi olduğu için koyuldu” ifadelerine yer verdi.

Salgın döneminde işletme sahibi olmaktan söz eden Özçırak, “Salgın döneminde bir dükkân açmış olmak beni çok zorladı” dedi. “Hiçbir firmayı tanımıyordum. Ürünlerini bilmiyordum. Salgından dolayı gidip ürünleri göremiyordum. Firmalarla onları tanımadan iletişime geçtim. Sadece internetten görerek ürünleri getirdim” şeklinde konuştu. “Bu konuda sıkıntılar da yaşadım. Gördüğüm gibi çıkan ürünler de oldu, ‘hayaller neydi hayatlar ne’ dediğim ürünler de ulaştı elime. Hatta öyle kötüleri vardı ki, satışa bile koymadım. Depoya attım” ifadelerini kullandı.

“Hala Türkiye’ye gidip firmalarla görüşebilmiş ya da toptancılarla tanışabilmiş değilim ama her defasında birazcık daha farklı oluyor” dedi.

“Tek amacım insanlara piyasada olan ürünlerden daha farklı kıyafetler sunabilmek”

Annesi gibi iç giyim mağazası düşünmemesinin çeşitli sebepleri olduğunu dile getiren Özçırak, “Annemin zaten oturmuş bir mağazası var. Lefkoşa’dan da, Güzelyurt’tan da pek çok müşterisi var. Ben özellikle dış giyime yöneldim. İnsanlara farklı bir şey sunabilmek istedim” dedi. “Aynı kitleye hitap etmemiş oluruz dedik böylece. Ya da en azından aynı müşterilere farklı ürünler sunabiliriz” ifadelerini kullandı.

“Lefkoşa’da giyim üstüne pek çok mağaza var ama ben bunu rekabet olarak görmüyorum” diyen Özçırak, “Yanımda da butik var. Onun ne getirdiği, kaç müşterisi olduğu gibi şeyleri düşünmüyorum. Benim tek amacım insanlara piyasada olan ürünlerden daha farklı kıyafetler sunabilmek. Daha farklısını getirebileyim ki hem bir orijinalliği olsun hem de insanlar farklı şeyler görebilsin, seçebilsin, alabilsin” şeklinde konuştu.

“İnsanlar daha fazla çeşit görsün, beni tercih etmeleri için bir sebepleri olsun istedim”

Özçırak, “Örneğin çiçekli elbiseler çok moda oldu. Neredeyse her dükkânda var. Ama her yaş grubu çiçekli elbise giyemez. Ayrıca pek çok mağazada da var” dedi. “O nedenle ben getirtmedim. İnsanlar daha fazla çeşit görsün, beni tercih etmeleri için bir sebepleri olsun istedim” ifadelerini kullandı.

Özçırak, “Mağazam arka yola bakıyor. Bu nedenle ana cadde üzerinden araba ile geçerken insanların görüp, merak edip gelebileceği bir noktada değilim. Ama internetten görüp gelenler var, tabela dikkatini çekip gelenler var. Bu noktada reklam çok önemli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.