1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. “İnsanların acısı, konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılamaz... Acı, insanidir ve suçlar kınanacak birşeydir...”
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

“İnsanların acısı, konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılamaz... Acı, insanidir ve suçlar kınanacak birşeydir...”

A+A-

“...Bize göre, insanların acısı her birinin konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılmaz. Acı insanidir ve suçlar kınanacak birşeydir. Katiller ve suçlular, işledikleri suçların kime yönelik olduğuna bağlı olarak kahraman veya terörist olarak adlandırılamazlar. Çünkü masum sivillerin bedenlerine ve ruhlarına kötülük yapan, tecavüz eden, acılar eken caniler, yaptıklarına "milli vazife" (ki öyle değildi), intikam veya "öfke içerisinde yapılan eylemler" deseler de, yaptıkları suçtan, kendileri de suçludan başka bir şey değildirler...”

12 Kıbrıslıtürk ve Kıbrıslırum sanatçının eserlerinin yer aldığı ''Acıdan Umuda'' sergisi Lefkoşa, Larnaka ve Baf'tan sonra 9 Nisan’da da Leymosun’da açıldı... Serginin açılışında konuşan AKEL Leymosun İlçe Sekreteri Yorgos Yeorgiu, “İnsanların acısı, konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılamaz... Acı, insanidir ve suçlar kınanacak birşeydir” dedi.

AKEL Leymosun İlçe Örgütü, AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu, İki Toplumlu Kayıp Yakınları ve Savaş Mağdurları Örgütü “Birlikte Başarabiliriz” ve “Kültür Hareketi” tarafından düzenlenen ve iki toplumdan 12 sanatçının eserlerinin yer aldığı “ACIDAN UMUDA…” sergisinin açılışı Leymosun Belediyesi Üniversite Kütüphanesi binasında gerçekleştirildi. Serginin açılış seremonisinin konuşmacıları AKEL Leymosun İlçe Sekreteri Yorgos T. Yeorgiu ile sanatçı ve serginin küratörü ressam Nilgün Güney oldu.

YEORGİU’NUN KONUŞMASI...

AKEL Leymosun İlçe Sekreteri Yorgos T. Yeorgiu, serginin açılışında yaptığı konuşmada şöyle dedi:

“Değerli dostlar,

"Acıdan Umuda" iki toplumlu sanat sergisinin açılışına hoş geldiniz.

Adamızın yakın tarihindeki trajik olayların yıldönümlerinin yaşandığı önemli bir yılı geride bıraktık. 1964'ün üzerinden altmış yılı, 1974'ün üzerinden elli yılı aşkın zaman geçti. Tel örgülerin iki tarafında çoğunlukla tek boyutlu olarak görülen yıldönümleri. Diğer toplumun yaşadığı insani acılar görülmeksizin. Mevcut kabul edilemez taksimci statükoya yol açan bir dizi olayda her iki tarafın da sorumluluklarını saptamaksızın. Ayrıca sadece bir tarafın değil, her tarafın masum sivillerine karşı işlenen iğrenç suçlar da tespit edilmeksizin. Sevdiklerini, yaşadıkları yerleri ve duygusal olarak bağlı oldukları her şeyi kaybeden sıradan insanların hayatlarını etkileyen suçlar. Kıbrıslıların gençliklerini, hayatlarının gidişatını ve kendilerini kaybetmelerine yol açan suçlar.”

“ACI İNSANİDİR...”

“Bize göre, insanların acısı her birinin konuştuğu dile ve kökenine göre ayrılmaz. Acı insanidir ve suçlar kınanacak bir şeydir. Katiller ve suçlular, işledikleri suçların kime yönelik olduğuna bağlı olarak kahraman veya terörist olarak adlandırılamazlar. Çünkü masum sivillerin bedenlerine ve ruhlarına kötülük yapan, tecavüz eden, acılar eken caniler, yaptıklarına "milli vazife" (ki öyle değildi), intikam veya "öfke içerisinde yapılan eylemler" deseler de, yaptıkları suçtan, kendileri de suçludan başka bir şey değildirler.”

“ÖTEKİLEŞTİRİLEN İNSANLAR...”

“Bunların yanında görünmeyen mağdurlar hakkında da konuşmamız gerekiyor. Şovenistler tarafından şiddete, tecavüze uğrayan ve daha sonra kendi toplumları tarafından damgalanıp ötekileştirilen kadınlar, savaş ve çatışma tutsakları, siviller, kendi yurtlarında mülteci olanlar, mahsur kalanlar, bir yaz içerisinde olgunlaşan savaş çocukları hakkında konuşmamız gerekiyor.”

“MEÇHUL KAHRAMANLAR...”

“Elbette Kıbrıslıların hepsi çatışma yolunu seçmedi. Onlar hiçbir tarafın resmen onore etmediği, meçhul kahramanlardır. Diğer toplumdan insanların hayatlarını kurtaranlar onlardır. Üsttekiler tarafından "hain" olarak adlandırılmalarına rağmen, en zor zamanlarda barış içinde bir arada yaşamayı öne çıkaranlar onlardır. Elbette Solcular ve Sol da onlar arasındadır. Sol her zaman iki toplumun ortak mücadelelerinin savunucusu olup, iki toplumun barış içinde bir arada yaşamasını öne çıkarmıştır. Bizi çevreleyen kasvetli siyasi tabloya rağmen, Sol barış ve federal çözüm umudunu bugün de canlı tutmaya çalışan alandır.”

oncelikli-sayfa-17-serginin-kuratoru-ressam-nilgun-guney-sergi-acilisinda-konusurken.jpg

Serginin küratörü ressam Nilgün Güney, sergi açılışında konuşurken...

"GEÇMİŞİN YARALARINI İYİLEŞTİREN UMUT...”

“Umut demişken, serginin diğer yanına da değinelim. Geçmişin yaralarını iyileştiren ve insanların ilerlemelerine yardımcı olan umut. Bu da Kıbrıslıların geçmişe birlikte bakmalarına ve tarihi silmeksizin geçmişte hapsolup kalmamalarına da yardımcı oluyor. Neleri geride bırakmaları ve sağlam temeller üzerine farklı bir geleceği; barışın, empatinin ve toplumsal adaletin geleceğini inşa etmeleri gerektiğini anlamaları için geçmişe bakıyorlar. “

12 yurttaşımızın eserleri aracılığıyla geçmişi yansıtmaya ama aynı zamanda ortak vatanımızda kan dökülmesinin, yürek parçalayan acıların ve ızdırapların yaşandığı tarihin tekrar etmemesi için izlememiz gereken yolu da göstermeye çalışan bu sanat sergisi işte böyle bir gelecek için düzenleniyor.

Bu özel serginin gerçekleştirilebilmesi için AKEL Yeniden Yakınlaşma Bürosu ile birlikte çalışan ve bu serginin ortak organizatörlerine, kayıp yakınlarının ve savaş mağdurlarının oluşturduğu ve kayıp şahısların akıbetinin araştırılmasına önemli katkılarda bulunan iki toplumlu tek örgüt olan "Birlikte Başarabiliriz" ile kültürel ve iki toplumlu faaliyetler alanında her zaman en ön saflarda yer alan Kültür Hareketi’ne tebrik ve teşekkürlerimi sunarım. Bu serginin gerçekleşmesini sağlayan sanatçılara, küratörlere ve gönüllülere teşekkürler ve tebrikler.”

NİLGÜN GÜNEY’İN KONUŞMASI...

Serginin küratörlerinden ressam Nilgün Güney de yaptığı konuşmada, babasının Leymosunlu olduğunu belirterek özetle şöyle dedi:

“ İyi akşamlar, bu anlamlı geceye hoş geldiniz. Bugün burada, sanat yolu ile ortak acılarımızı paylaşmak ve birlikte umuda, daha güzel bir geleceğe doğru yol almak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Babamın doğduğu ve çocukluk anılarımın da olduğu şehir olan Limasol’da bu sergiyi yapmanın beni oldukça duygulandırdığını söylemeden geçemeyeceğim. Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının tasarımcısı ve ressam olan babam İsmet V. Güney, 1949 yılında, 26 yaşındayken, ilk kişisel sergisini Limasol’da açmıştı.

‘Acıdan Umuda’ sergisi, taşıdığı anlam ve oluşum nedeni açısından başka sergilerden farklıdır çünkü aynı zamanda bu bir anma etkinliğidir de... Adamızın yakın geçmişinde yaşanan anlaşmazlıklar, çatışmalar ve savaşlar sonucunda, dayanılması zor insanlık dışı trajik olaylar yaşandığını biliyoruz. Her iki toplum da yaralarını kendi içinde ayrı ayrı sarmaya çalışsa da aslında yaşanan acılar herkes için aynıdır çünkü acının milliyeti, dini yoktur.”

oncelikli-sayfa-16-sayfanin-ust-kismina.jpg

“ACILARI UNUTMUYORUZ...”

“Bizler ortak acının paylaşılması ve hatırlanması gerektiğine inanıyoruz. Acıları unutmuyoruz ama onların tekrarlanmaması, böyle olayların bir daha yaşanmaması ve ülkemizin daha dingin, daha barışçı bir ada olması için çaba gösteriyoruz. Bu amaçla bir araya gelen 12 Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum sanatçı olarak bizler, hazırladığımız bu sergiyle, kaybettiğimiz insanları anarken, savaş mağdurlarının acılarını da içimizde hissederek bu acıları sanat yoluyla sizlerle paylaşıyoruz. Gece uykularımızın kaçmasına neden olan, birinci ağızdan dinlediğimiz kayıp insanların ayrı ayrı hikayeleri buradaki sanat eserlerine yansımıştır. Bu korkunç olayların ülkemizde nasıl olup da yaşandığına anlam vermekte zorlanırken öğreniyoruz ki, bu insanlık dışı olaylar yaşanırken, kendilerini kışkırtmalara kaptırmamış, insanlığını kaybetmemiş bazı Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum kişiler, düşman diye nitelendirilen karşı taraftaki insanları kurtarmayı başarmıştı. Bazı ölümleri ve katliamları önleyebilmişlerdi. Sergide onların büstlerini göreceksiniz.”

“GÜZEL GÜNLERE GİDEBİLECEĞİMİZE İNANIYORUZ...”

“Acıların üzerinde umudu yeşertmek istiyoruz. Sanatçılar olarak bizler, bizim gibi düşünenlerle birlikte, bunları bir daha yaşamamak üzere umuda ve güzel günlere gidebileceğimize inanıyoruz. Umudumuz vardır ve bu umudu sizlerle ve daha geniş kitlelerle paylaşmak istiyoruz. Serginin oluşma amacı da budur. Serginin küratörlüğünü değerli sanatçı arkadaşım Fotos Dimitriou ile birlikte yapmaktan onur duymaktayım. Sergiye katılan çok değerli sanatçı arkadaşlarımla birlikte bu sergide yer almaktan da mutluluk duymaktayım.

Adamızda yaşananları görmemizi sağlayan, her iki toplumdaki kayıp şahısların hikayelerini yazan, kayıp kişilerini bulunabilmesi için çaba harcayan ve bize bu serginin oluşmasında öncülük eden değerli arkadaşım araştırmacı gazeteci Sevgül Uludağ’a teşekkür eder, en içten sevgilerimi gönderirim. Ayrıca iki toplumlu kayıp yakınları ve savaş mağdurları örgütü ’Birlikte Başarabiliriz’e, ‘Kültür Hareketi’ne, ‘AKEL Limasol İlçe Örgütü’ne, ‘Yeniden Yakınlaşma Bürosu’na, salonu kullanmamız için bize sunan ‘Limasol Belediyesi’ne ve ‘Kıbrıs Teknoloji Üniversitesi’ne içtenlikle teşekkür ederim.”

12 SANATÇIDAN ESERLER...

12 Kıbrıslırum ve Kıbrıslıtürk sanatçı, tüm Kıbrıslıların insani acılarını ve bu acıların iyileştirilerek umuda nasıl dönüştürebileceğini yansıtmak üzere sanat eserlerini bir araya getiriyorlar. Sergi iki toplumdan 12 sanatçının resim, heykel ve seramik eserleri aracılığıyla Kıbrıslıların kalplerine seslenmeyi ve iki toplumdan sade yurttaşlara savaşın ve iki toplumlu çatışmaların yaşattığı acılara yönelik empati yaratmayı hedefliyor… Bu acılar unutulmadı ancak Kıbrıslıların çatışma yolunu değil, gelecek kuşaklar için iletişim ve barışçıl birliktelik yolunu seçebilmeleri için bu acıları iyileştirme yolu bulunmalıdır…

Serginin küratörleri: Fotos Dimitriu ve Nilgün Güney...  Sergide eserleri yer alan sanatçılar ise şöyle:  Nilgün Güney, Fotos Dimitriu, Dafni Trimikliniotis, Hristos Kakullis (CRS), Yıldan Sedef Gülakdeniz, Vassos Dimitriu, Derviş Özer, Yorgos Gavriil, Aliye Gündoğdu, Aydan Lisaniler, Eda Gökçe ve (rahmetlik) Mihalis Kirlitças...

Serginin yeri:

Belediye Üniversite Kütüphanesi

(Agiou Andreou No:269, Limasol)

Serginin açık olacağı günler ve saatler:

9 Nisan – 16 Nisan, saatler: 8:00-18:00*

* Cumartesi-Pazar: Kapalı

Sergi, paska nedeniyle kapalı olacağı 17-18 ve 21 Nisan ardından 25 Nisan’a kadar açık bulundurulacak...

Bu yazı toplam 609 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar