7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsraile’e karşı “Aksa Tufanı” adı altında başlattığı saldırılar ve ardından İsrail’in Gazze’ye saldırıları insanlık dışı gelişmelere sahne oluyor.

Bu savaş eşitlerin savaşı değil. Bu savaşta haklı, ya da haksız yoktur. Savaş acımasızdır ve her iki taraftan sivillere acı ve gözyaşından başka hiçbir şey vermiyor.

Dünya iki haftadır bu konudaki gelişmeleri izliyor. TV’ler savaşı, füzeleri ve patlayan bombaları canlı yayında evlerimize getiriyor. Hepimiz koltuklarımızda rahat rahat otururken bunları iziyor ve bu konudaki yorumları dinliyoruz.

Bu savaşı durdurmak için bizim elimizden bir şey gelmez. Ama elinden bir şey gelenler de kılını kıpırdatmaz. Dahası BMGK’e gelen önerileri veto ederek, İsrail’e “yürü da korkma arkandayız” mesajı verir.

Evet kendini dünyanın jandarması olarak ören ABD’den bahsediyorum. Önceki gün BMGK’da yapılan toplantıda Brezilya’nın sunduğu “BM ve insani yardım ortaklarının Gazze’ye erişimini sağlamak için çatışmalara ara verme” çağrısında bulunulan karara ABD “hayır” oyu kullandı. Rusya ve İngiltere ise çekimser oy kullandılar.

Bu durumda ABD ile birrlikte Rusya ve İngiltere, Gazze’de aç, susuz ve elektriksiz yaşamaya çalışan, ayrıca bütün gün ve gece başlarına bomba yağan 2 milyon Filistinliye insani yardım götürülmesine gerek olmadığına karar verdiler.

*****

Evet bu saldırıyı Hamas başlattı. Bu saldırıdan İsrail’in haberi vardı. Mısır’ın bu konuda 3 gün önce İsrail’i uyardığı açıklandı. Amerikan istihbaratı da bu bilgiyi doğruladı.

İsrail başbakanı Netanyahu ve hükümeti bile bile lades oldu.

Neden acaba?

İçerde ciddi sorunlar yaşayan tarihin en aşırı sağ koalisyon hüküeti ve başbakanı Netanyahu Hamas’ın bu saldırılarını bir çıkış yolu gördüğü için mi?

Yüzlerce sivil İsraillinin ölmesine yalnızca kendi ikballeri için mi göz yumdular?

Yoksa Gazze şeridini Filistinlilerden temizlemek ve İsrail topraklarına katmak için bir fırsat olarak mı gördüler?

Tarih elbette bu soruların yanıtını verecek. Ama bu saaaldırıllara dur diyemeyen insanlık bunun hesabını veremeyecek.

Batı dünyası daha iilk günden İsrail’ tam destek verdi. ABD İsrail’e desteğini her türlü silah, cephane vb. askeri yardım vererek gösterdi. Bununla da yetinmedi bölgeye 2 tane uçak gemisi gönderdi.

Bu arada ABD İsrail’e desteğini göstermek için önce hem savunma bakanını, hem de dışişleri bakanını ar arda İsrail’e gönderdi. Bu da yetmedi önceki gün ABD başkanı Biden da İsrail’e geldi.

Biden’ın geldiği gün Gazze’de bir hastanenin bombalanması ve çocuklar dahil 500’e yakın Filistinli sivilin yaşamını yitirmesine rağmen Biden’ın yine de İsrail’e tam destek vermesi manidar karşılandı.

Bu arada batılı liderler de İsrail’e destek için sıraya girdi. Önceki gün Almanya başbakanı Olaf Scholz, dün de İngiltere başbakanı Rishi Sunak İsrail’i ziyaret ederek Netanyahu’ya destek belirttiler.

*****

Bu saldırıyı başlatan Hamas’tır. Batı ülkelerine göre Hamas bir terör örgütüdür.

Hamas 1987 yılında kuruldu. O dönem Filistin Müslüman Kardeşler örgütü kadroları Hamas’ı kurarak eylemlere başladılar. Hamas’ın açılımı “İslami Direniş Hareketi” dir. Hamas, 1988 tarihli ilk bildirgesinde amacını İslami bir Filistin devleti kurmak olarak tanımlıyordu.

Hamas’ın başlattığı bu savaş aslında en çok kendi halkına zarar veriyor. Bunun böyle olacağını elbette kendileri de biliyorlardı.

Şimdi İsrail Gazze’yi Filistinlilerden temizleyerek denetim altına almak istiyor. Akdeniz’e 40 km uzunluğunda sahili olan Gazze toplam 365 km2’dir. Bu küçücük alanda toplam 2 milyon insan yaşamaktadır.

Anlaşılan İsrail, Hamas’ın saldırısını Akdeniz’e 40 km uzunluğuna sahili olan, 365 km2’lik Gazze şeridini Filistinlilerden temizlemek için bahane olarak kullanmak istiyor.

Bu nedenle kara harekatına hazırlanan İsrail ordusu öncesinde Filistinlilere güneye göç etmeleri için zaman veriyor.

Bu soykırımdır. Soykırım da bir insanlık suçudur. Bugün Gae’de yaşananlar bir insanlık ayıbıdır. Dünya bu ayıba son verecek adımları atmıyorsa bu ayıp saldırgan İsrail’den önce bütün insanlığındır.