'İNTİHAR VE KAZALARI MANŞETLERE TAŞIMAYIN'
KT Gazeteciler Birliği, Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi'nin, medyaya yönelik değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştı
Bağımsız Psikologlar Birliği, hem intihar hem de trafik kazalarına ilişkin haberlere, manşetlerden değil de gazetelerin iç sayfalarında, daha az detayla yer verilmesini ve hayatını kaybeden kişilerin haberinin sunuluşunda “sevenlerini gözyaşlarına boğdu”, “naaşı sevenleri tarafından dakikalarca alkışlandı”, “naaşı omuzlardan inmedi” gibi, habere aşırı duygusal içerik yükleyen söylemlerin, ergenler açısından özendirici olabileceğinden ötürü kaçınılmasını istedi.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği ise, gazeteciler ve gazete yöneticilerinin uzman uyarılarının sorumlulukla ele alınmasını istedi.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği; “profesyonel ve etik ilkelere bağlı kalarak çalışan” bir grup psikolog tarafından kurulan “Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi”nin, medyaya yönelik, toplumu olumsuz etkilediğini ortaya koyduğu unsurlarla ilgili değerlendirmesini kamuoyu ile paylaştı.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Cenk Mutluyakalı konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Tüm gazetecileri ve özellikle editörler ile medya yöneticilerini, Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi’nin değerlendirmeleri ışığında, yayınlarında sorumlu davranmaya çağırırız” dedi.
“ERGENLERCE OLUMSUZ ETKİ YARATACAK UNSURLAR…”
Gazete okurları ile televizyon izleyicilerine, yani sorumluluk sahibi tüm vatandaşlara düşen görevin de, medya okur - yazarlığı konusunda bilinçlenmeleri, seçici ve uyarıcı olmaları; ayrıca gerektiğinde, çocuk ve ergenleri de koruma bilinciyle hareket etmeleri olduğuna işaret eden Mutluyakalı, Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi’nin, Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği yönetimi ile paylaştığı ve kendilerinin de benimsediği değerlendirmede öne çıkan unsurları şöyle sıraladı:
“Kuzey Kıbrıs’ta, son yıllarda, gerek trafik kazaları gerekse intihar nedenleriyle ölümle sonuçlanan çok sayıda travmatik olayla sıklıkla karşılaştığımız bilginizdedir. Kuzey Kıbrıs’ın; küçük, bireylerin birbirinden kolaylıkla haberdar olduğu, kişiler arası etkileşim - iletişimin yoğun olarak yaşandığı ve ‘kolektif yaşam’ın hakim olduğu bir toplum yapısına sahip olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla; kalabalık ve sanayileşmiş toplumlarla kıyaslayacak olursak, trafik kazaları veya intihar gibi üzücü olayların Kuzey Kıbrıs toplumu üzerindeki psikolojik etkisinin daha olumsuz olabileceğini söylemek yanlış olmaz.
Görsellik eşliğinde desteklenerek sunulan ve genellikle gazetelerin ilk sayfalarında yer alan birtakım konular, özellikle ergenlik dönemindeki (11 - 21 yaş arası) bireylerin üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır.
Bu konulardan biri, son dönemlerde de medyada sıkça işlenen intihar haberleridir.
İntihar düşünceleri, riskli ergen davranışlarından bir tanesidir. Bununla birlikte, ergenlik döneminde popüler olana özenme, ‘kahraman’ olarak yansıtılanı model alma eğilimi, diğer yaş dönemlerine oranla daha fazladır. Dolayısıyla, intihar yönteminin, örnek alınmaması açısından detaylı yazılmaması ve intihar eden kişilerin medyada ‘kahraman’mış gibi yansıtılmaması son derece önemlidir.
Ergenlerde olumsuz etki yaratabilecek bir diğer konu ise, trafik kazaları haberleridir. Riskli sürücülük davranışları da, ergenlik döneminde diğer yaş dönemlerine oranla sıkça görülen bir durumdur. Bu nedenle, trafik kazalarının ve kazalarda hayatını kaybedenlerin medyada yansıtılma şekli de önemlidir. ‘Hızlı yaşadı genç öldü’ ve benzeri ifadeler, genç sürücülerde hız yapma isteği ve eğilimini artırabilmektedir.
Bu sebeplerle, hem intihar hem de trafik kazalarına ilişkin haberlere, manşetlerden değil de gazetelerin iç sayfalarında, daha az detayla yer verilmesi ve hayatını kaybeden kişilerin haberinin sunuluşunda ‘sevenlerini gözyaşlarına boğdu’, ‘naaşı sevenleri tarafından dakikalarca alkışlandı’, ‘naaşı omuzlardan inmedi’ gibi, habere aşırı duygusal içerik yükleyen söylemler, ergenler açısından özendirici olabileceğinden ötürü, bu gibi söylemlerden de kaçınılması büyük önem arzetmektedir.
Bununla birlikte, hem ergenleri hem de diğer yaşlardaki okuyucuları olumsuz etkileyebilecek ve ayrıca travmayı bizzat yaşayan bireylerin de özel yaşam ve mahremiyetini bozacak nitelikte birtakım haber içeriklerine de dikkat edilmesi önemlidir.”
KAÇINILMASI GEREKEN DURUMLAR
Açıklamaya göre kaçınılması gereken durumlardan en önemlileri ise şöyle sıralandı:
“Okuyucuda travma yaşatabilecek, intiharın ya da trafik kazasının yaşandığı olay yerinin fotoğraflarını yayınlamak.
Trafik kazalarında, polis tahkikatı kesinleşmeden bireyleri suçlayıcı ifadeler kullanmak.
İntihar eden kişinin ve de ailesinin isimlerini açık olarak yazmak. İntihar eden bireyin ev adresi bilgilerini vermek, cenaze esnasında ölen bireyin aile ve yakınlarının fotoğraflarını yayınlamak”.
Açıklamasının sonunda uzmanların tüm bu uyarılarının, yazar - muhabir ve özellikle de editör düzeyindeki gazeteciler, ayrıca medya yöneticileri tarafından sorumlulukla ele alınmasını arzuladığını ifade eden Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Cenk Mutluyakalı, Bağımsız Psikologlar İnisiyatifi’ne de değerlendirmesi nedeniyle teşekkür etti.