Bundan 4 yıl önceydi. 2013 yılında Asmaaltı, Arasta ve İplik Pazarı Yayalaştırma Projesi'ni hayata yeni geçirmiş ve projenin çalışması için elimizden geleni yapmaya başlamıştık.

Bu proje doğal olarak bölge yaşantısını ciddi şekilde etkileyecekti. Çünkü bu bir değişimdi ve değişimler her zaman insanları tedirgin ederdi. Bundan dolayı pek çok eleştiri almaya başlamıştık. Zor bir süreçti ve sıkıntılı günler yaşadık. Epeyce haksız eleştirinin odağında olduk.

Tabii bu proje uzmanlar tarafından hazırlanmıştı ve bölgenin geleceği için önemli bir adım niteliği taşımaktaydı. Bizler de bu sürecin arkasında durduk. Sonuç olarak ortaya çıkan yayalaştırılmış yol Tezgah Cafe, Biblioteque, Ara Sokak, Mek-han, Çıkmaz Sokak Partileri ve bugünlerde açılması için çalışmaları devam eden David People gibi mekanların açılmasında katalizör görevi gördü. Lefkoşalıların Surlariçi'ne dönüşünü teşvik etti.

Birinci yılın sonunda bölge esnafı ve dönemin belediye başkanı Kadri Fellahoğlu’nun yoğun çabaları sonucunda o zamanki adıyla Türkiye Cumhuriyeti Yardım Heyeti projeye 1 Milyon TL fon ayırdı. Bu yolların altyapısı düzenlenecek, elektrik kabloları yer altına alınacak ve yerler taş parke ile kaplanacaktı.

Araya belediye seçimleri girdi, belediye başkanı değişti. Yeni belediye başkanı bu ihaleyi 3 senede bir türlü tamamlayamadı. Bazen su konusu bahane gösterildi, bazen müteahhitler suçlandı, bazen de dövizin yükselmesi bahane edildi. 3 yılda çeşitli bahaneler öne atılarak yapılmayan bu yatırım, bölgenin gerçek potansiyeline ulaşmasını engelledi.

Her ne kadar belediye görevini yerine getiremediyse de özellikle genç girişimcilerin öncülüğünde Asmaaltı ve Arasta Sokakları canlandı. Fakat İplik Pazarı Sokak bu diğer iki sokak kadar şanslı değildi.

Şanslı değildi çünkü yeni belediye başkanın partisi olan TDP’nin Lefkoşa İlçe Başkanı'nın bu sokakta dükkanı vardı. Bölgenin dokusuna hiç uymayan kırmızı alüminyum kompozitlerle kaplanmış bu bina daha sürecin başından beri bu sokağın şansızlığı olmuştu. Binanın çirkinliğine bina sahiplerinin davranışları da eklenince bu talihsizlik büyümüş, süreç içerisinde zabıta ile kavga çıkmış, hatta bir noktada durum polislik bile olmuştu.

Her ne kadar projenin ilk adımları 80’lerin sonunda Mustafa Akıncı tarafından atıldıysa da projenin uygulandığı 2013 yılında TDP “3 direk diktiler, ismini yayalaştırma koydular” diyerek Asmaaltı, Arasta ve İplik Pazarı Yayalaştırma Projesi'ni eleştirmeye ve bunun üzerinden siyaset yapmaya başlamıştı. Ama ardından gelen 3 yıllık TDP yönetiminde, bu eleştiriyi yapan arkadaşların bırakın 3 direk dikmeyi, bir çivi dahi çakmadıklarını gözlemleyecektik.

Dahası yeni dönem belediye başkanlığında İplik Pazarı Sokağı, o güne kadar yapılmış haksızlıkların en büyüğüne uğramış ve fiilen trafiğe açılmıştı. Yol yine arabalara teslim edildi, kaldırımlar daraltıldı ve bu sokak kaderine terk edildi.

Bu arada az önce belirttiğim gibi projenin fonu hazırdı fakat ihalesi 3 senedir başarılı bir şekilde tamamlanamadığından dolayı bu para döviz karşısında eridi gitti. Bölge esnafının aktif çalışmaları sonucunda 1 milyon TL olan proje bütçesi, 1.8 Milyon TL’ye çıkartıldıysa da bu miktar artık yeterli değil.

Şu an projenin bütçesi 3 yıllık gecikme ve artan döviz sebebiyle Asmaaltı, Arasta ve İplik Pazarı’ının altyapı ve taş parke döşemesi için yeterli değil. İplik Pazarı Sokak mahallenin üvey evladıydı ya, ilk önce ondan feragat edildi. Ve bu sokak ihale kapsamından çıkartıldı. Yani bu sokakta elektrik kabloları düzenlenmeyecek, altyapı elden geçmeyecek ve yerler taş parke ile kaplanmayacak.

Belediye sokaktan vazgeçmişti vazgeçmesine de yatırımcılar sokağın değerini biliyordu. İplik Pazarı'nda bölgeye canlılığı katacak önemli bir kafe açıldı: Cafe No 3. Bu mekan yavaş yavaş bölgeye hayat katmaya başladı.

4 sene önce öngördüğümüz gibi artık bu sokak geceleri ve gündüzleri Lefkoşalılar tarafından kullanılıyor, ziyaret ediliyor ve yaşatılıyor. Özellikle İş Bankası’nın inisiyatif alarak sokağın aydınlatmasını üstlenmesinden sonra artık insanlar gece 2'lere kadar bu sokakta oturuyor ve Lefkoşa Surlariçi’nin tadını çıkartıyorlar.

Fakat Lefkoşalılar bu sokakta otururken 20 santim yanlarından geçen arabaların tehlikesi ile yaşamak zorundalar. Kaldırımlara masalar doğal olarak konuluyor ve araç yolundan geçen insanların can güvenliği tehlikeye giriyor. Dahası bölge gerçek potansiyeline maalesef ulaşamıyor.

Halbuki bu potansiyeli sağlamak Lefkoşa Türk Belediyesi olarak bizlerin görevidir. İplik Pazarı Sokağı artık üvey evlat olmaktan kurtulmalı ve Cafe No 3 gibi yeni açılacak mekanlar için altyapı düzenlemesi ve taş parke döşemesine dahil edilmelidir.

Çünkü kamu yönetimi siyasi kararlar veya günlük popülist baskılar ile değil, geleceğe yönelik potansiyeller oluşturularak yapılır.

Bunları oluşturmak ise yine bizim elimizde.

Tek ihtiyacımız  biraz istek, biraz irade, bolca da VİZYON.