1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. İrade buradadır, özne Kıbrıs halkıdır  
Ünal Fındık

Ünal Fındık

İrade buradadır, özne Kıbrıs halkıdır  

A+A-

Meclis’te temsil edilen siyasi partilerin adayları ve destekledikleri adaylar geçen akşam Genç TV’de programa katıldılar. UBP adayı Ersin tatar Ankara ziyaretini gerekçe göstererek son anda programa katılmadı.

Geçen haftaki köşe yazımın başlığı “TV tartışmaları zorunlu olmalı” idi. Amacım pandemi koşullarında tüm adayların karşılıklı tartışmaları ve bu demokratik tartışmalarla seçmenin tercihini kolaylaştırmalarıydı.

Program bir eksikle gerçekleşti. Başbakan Tatar programa katılmak yerine Ankara’ya gitmeyi tercih etti.

Ankara ziyareti aniden ortaya çıktı. Başbakan Tatar konu ile ilgili “Türk hükümeti beni davet edince onlara verebileceğim hiçbir izahatım yoktur. Bana uçak gönderdiler, 4 saat toplantı yaptım. Toplantının mahiyeti de belli. Ben böyle bir toplantıyı bekliyordum, dün telefon geldi, gelebilir miyim diye sordular, uçağı göndereceklerini söylediler, ben de tabi ki evet geliyorum dedim” dedi.

Kimine göre de bu randevuyu apar topar organize ettiler ve özel uçak göndererek Ersin Tatar’ı programdan kaçırdılar. Görüşmeden sonra TC cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Okay ile KKTC başbakanı Ersin Tatar ortak açıklama yaptı. Söyleşi şeklinde yapılan bu açıklamalar gerçekten de bu görüşmenin ne amaçla yapıldığını ortaya koydu.

Olmadı Sayın Oktay.

Yakışmadı.

Kardeşlik ilişkisi böyle olamaz.

Buna rağmen bazı çevreler bu toplantıda açıklanan “KKTC bütçesine katkı olarak 117 milyon TL’nin sabah sabah hesaba yatırılacağı” yönündeki açıklamadan mutlu oldular.

Tam da bu nedenle ben bu ziyareti zamansız, yersiz ve utandırıcı buldum. Türkiye, KKTC’ye yardım yapacaksa bunu proje bazlı ve ülke kalkınması için yapmalıdır.

Bunu da ekonomik protokol çerçevesinde ve KKTC’de yapılacak seçim öncesinde şova dönüştürmeden yapmalıdır.

15 aylık 4’lü koalisyon hükümeti döneminde proje bazlı yatırım kalemleri ve savunma giderleri dahil hemen hiç katkı yapmayan TC hükümeti, UBP-HP koalisyon hükümetini Ankara’da yapılan pazarlıklar sonucu kurdurdu. Ardından da kesenin ağzını açtı.

4’lü koalisyona “alabildiğine cimri” davranan Ankara, kendi kurdurduğu UBP-HP hükümetine “alabildiğine eli açık” davrandı.

Bu ilişki doğal değil. TC hükümetleri yalnızca kendi siyasi görüşüne yakın gördükleri, ya da kendilerinin söylediğini papağan gibi tekrar edecek siyasilere destek verirse bu normal bir ilişki biçimi olmaz. 

Bunu kabul etmemizi bırakın, hazmetmemiz bile mümkün değil.

TC hükümetinin KKTC cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi böylesine açık tavır alması ve UBP adayının lehine her türlü karışmacılığı sergilemesi doğru değildir.

Dahası bunu “para” ile yapıyor olması kabul edilebilir değil. TC hükümetleri bütün adaylara eşit mesafede olmalı, TC-KKTC ilişkileri de doğru zeminde yeniden belirlenmelidir.

KKTC demokrasisi her şeye rağmen örnek bir demokrasidir. Kıbrıs insanının hoşgörüsü, geniş yürekliliği, kavgasız, gürültüsüz seçim yapabilmesi Kıbrıs halkının başarısıdır. Biz bu yapımızdan memnunuz. Bunu değiştirmek, hoşgörüsüz bir toplum olmak istemiyoruz.

Bunu sulandırmaya, ortadan kaldırmaya, halkı bölmeye, parçalamaya izin vermeyeceğiz. Buna tevessül edenlere “biz hayatımızdan memnunuz, sen karışma” diyeceğiz.

Önümüzdeki hafta bir seçime gidiyoruz. Adaylar TV’lerde karşılıklı tartışmaya devam edecek. Pandemi koşullarında bu çok önemlidir. Hatta ben illa tüm adayların birlikte değil, ikişer, üçer kişilik tartışmaların da yapılmasının faydalı olacağını düşünüyorum.

Dış karışma ve Anavatan’ın gölgesinde bir seçim kimseye bir şey kazandırmaz. Bırakın Kıbrıs halkı özgür iradesiyle istediği, beğendiği adayı tercih etsin. Aksi durumda başka tartışmaları davet edeceksiniz. Bunu da kimse arzu etmez diye düşünüyorum.

İrade buradadır. Özne Kıbrıs halkıdır. Gerisi boş laftır.

Bu yazı toplam 1685 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar