1. YAZARLAR

  2. Cenk Mutluyakalı

  3. İşbirliği mi?
Cenk Mutluyakalı

Cenk Mutluyakalı

İşbirliği mi?

A+A-

Oyun oynamayınız bu toplumla, statüko çamuruna saplandığımız yeter...

"İşbirliği" mi dediniz?
Onca başlık sıralanıyor ama hiçbirinin içerisinde Kıbrıslı Türklerin uluslararası topluma katılması yok.

Dünyada temsiliyetimiz yok bu işbirliklerinde…
Ayın, oyun!

***
"İşbirliği" mi dediniz?
O zaman açınız barikatları...

Bunun için yollara düşmeye gerek yok.

Unutmuşsanız, anımsatmak isterim.
Ledra Palas açılırken ve yıllar sonra yeniden geçişler başlarken, müzakere edilmemişti.

Lokmacı da öyleydi…
Derinya da…

İstek varsa, yol vardır.
Niyetiniz varsa hazırlıklara başlar, yeni güzergâhlar belirlenir, o barikatlar kalkar ve kimseye sormanız da gerekmez…

Kıbrıs Cumhuriyeti yönetimi Yeşil Hat çizgisine “sınır” muamelesi yapamaz zaten...

Lefkoşa Çağlayan bölgesi örneğin…
Mağusa Kapısı'nı geçişlere açmak en kolayı...
Akıncılar, Luricina öyle...
Haspolat da...
Açınız hade!

Dedim ya, ne Denktaş, ne Talat bunun için müzakere etmedi.

***
Oyun oynamayınız bu toplumla...
Öyle süslü laflara, sempati ifadelerine, iletişim oyunlarına ihtiyacımız yok.

Bu "oyalama" taktikleri sürecinde Kıbrıslı Rumların bir kaybı olmaz.

Ya Kıbrıslı Türkler?
Çözümsüzlük hayaleti bizim sırtımıza çöküyor, yarınlarımızı kemiriyor, değerlerimizi yoklaştırıyor.

İşbirliği elbette önemli ama Kıbrıslı Türklerin dünyadaki yalnızlığı ne olacak?
Uluslararası topluma katılmaz ve dünyada gerçek bir kimliğimiz olmazsa, ne olacak gençlerimiz?

Hani "işbirliği" diyorsunuz ya!

Ne olacak yani, Galatasaray ve Fenerbahçe, APOEL ya da OMONIA değil de Mağusa ya da Doğan'la mı maç yapacak şimdi?

Bunun yanıtını verebilir mi Tatar ya da Fidan?
Soruyorum: O işbirliğinin içerisinde Beşiktaş-Yenicami maçı var mı?

Dünyanın büyük markaları, küresel şirketler ülkemize mi gelecek?
Yeni istihdam olanakları mı serilecek insanlarımızın önüne?
Mülkiyet sorunu mu çözülecek?
Hangisi?

***
Kendimizi bildik bileli "güven yaratıcı" işbirliği önlemler hep gündemdir.
Bunu "çözüm"ün yerine mi koyuyorsunuz?
Dalga mı geçiyorsunuz?

Bu yalan gösteri, bu çözümsüzlük oyunu, bu tutsaklık hali yeter!

Cenevre'ye gidenlerin çoğu cebindeki Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu sayesinde seyahat edebiliyor, bunu bilmiyorlar mı?

Kıbrıslı Türklerin gelecek belirsizliği öylece duruyor ortada...
Eşit egemenler, uluslararası statüler, enerji formülleri konuşuluyor ama şu görülmüyor:
Umuda ve geleceğe ihtiyacımız var.
Yurduna tutunmak istiyor gençler…
Bu statükodan kurtulmak istiyor.


***
Kıbrıslı Rumların “alt yönetim” gibi bir pozisyonu yoktur.
Yunanistan’dan birileri gelip de çocukların başını örtmüyor, Atina’da açılmıyor ihaleler, Büyükelçi seçimlere müdahale etmiyor…

Cenevre Zirvesi'nden önceki son 48 saat içerisinde adanın kuzeyinde gündeme bakar mısınız?
Yurt dışındaki kirli paranın aklanması için düzenleme yapıldı.
Çocukların başlarını örtmesi için adım attı Eğitim Bakanlığı...
Sahte diploma davasında Ağır Ceza süreci başladı.

Kirimizden iğrenir olduk buralarda, bayağılıktan kırıldık, uluslararası toplum dışında ve illegal bir yapı içerisinde gerçek gündem böyle…

ÇÖZÜMSÜZLÜK bu!

Yeni bir görüşme sürecinin yine “gayrı resmi” değil “resmi” olması hedeflenmelidir mutlaka!
Masaya bu kez “çözüm” için oturulmalıdır.
Yeni bir Kıbrıs hedeflenmelidir.
Ciddiyetle!

 

 

Bu yazı toplam 1368 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar