Işıklar içinde uyu Anthony...
Hayatta bana göre benliğimize 3 döngü vardır: İnsanlar-Olaylar-Hatıralar.
Bunlar bizim dünümüz bugünümüz ve yarınımızdır.
Bir insan girer hayatına o günlerde pek anlamlandırmazsın bazen varlığındaki yerini.
Ama ya sonra?
Genelde Arman Ratip Jazz Quartet özelde Anthony Weller böyle bir şeydir benim için.
Caz dendi mi müzik camiası destur getirir.
Beni tanıyanlar pek bilmez belki, uzun yıllar Bayrak Radyosu’nda Caz Dünyasından isimli bir Caz programım vardı. Ama caz’a olan tutkum ta ‘80’lerin başına gider.
Mete İzmir’de Altay Spor’da iken benim en az 1 ay kaldığım İzmir-Alsancak hatıralarım Caz müziğindeki bilgi ve arşivimi geliştirdiğim yer oldu. Ardından İstanbul ziyaretlerim tabii ki. Bir gün anlatırım kısmet olursa.
Caz benim için sadece bir müzik türü olmadı. Gospel’ın insan ruhuyla Blues ve Caz’a evrilmesi de yani ezilen horlanan insan hali de bende epey yer etmiş etkilemiştir.
Sevgili dost Anthony diyelim ve ‘90’lı yılların ilk yarısına Arman Ratip Jazz Quartet’e gidelim şimdi.
Arman abiyle (Ratip) ilk tanışmamız, kendisinin ‘80’li yılların sonlarında, ‘90’ların başlarında bir stüdyo kayıt çalışmalarına denk gelir. Elbette isim ve müzisyen olarak biliyordum kendisini ama yüz yüze gelişimiz o günlerdi. Yer; Dereboyu’nda bir zamanlar yer alan KEMBEL stüdyosu. Yanılmıyorsam “For Those In Love” isimli kasetinde ben kendisine davulda, Niyazi Nasıfoğlu dostum da bas gitarda eşlik ediyordu. Niyazi aynı zamanda kayıtları alan, miks çalışmalarını yapan kişiydi de. Ve o günden itibaren Arman abi bizlerin (Niyazi ve ben) çok yakın dostu ve Caz müzik adına müzikal yolculuğumuzda bizi geliştiren etkileyen kişi olmuştur.
Arman abi; besteci piyanistliği yanında müthiş iyi kalpli ve her yaş grubuyla arkadaş olabilen bir kişiliğe sahip olması münasebetiyle, bizim bu 4-5 yıllık Caz yolculuğumuzda çok hatıralar biriktimemize neden olmuştur.
İşte bizlere Anthony’i de tanıştıran ve birlikte oluşturduğumuz Arman Ratip Jazz Quartet ile birçok konserler vermemizi sağlayan da yine Arman abi idi. Ve böylece Anthony Weller dostumuz bizim hayatımızda yerini almış oldu.
Anthony uzun yıllar MS sağlık sorunuyla mücadele etti. Ve geçtiğimiz günlerde Mehmet dostumdan gelen bir mail’de, Anthony’i 3 haziran günü kaybettiğimiz bildiriliyordu. Çok üzüldüm. O günler, Girne’deki evinde yaptığımız konser çalışmaları, verdiğimiz birçok konserin görüntüleri geldi gözümün önüne. Böylesi bir Caz gitaristi ile yıllar süren bir çalışmada bulunmak, konserler vermek ve dostluğunu paylaşmak, müzikal ve dostluk yolculuğumda en değerlilerden biri olmuştu. Peki kimdi Anthony Weller?
1957 yılında doğan Amerikalı Anthony Weller hem müzisyen hem de bir yazar olarak bilinen bir kişidir. Uzun yıllar Kuzey Kıbrıs’ta ve İtalya’da yaşam süren Weller hem Caz hem de Klasik gitar üzerine eğitim görmüştür. Müzik Degree'sini Yale Üniversitesinden alan Weller, piyano, orkestra ve gitar için eserler besteledi.
Anthony Weller gitarda, 20'inci asrın en büyük gitaristlerinden Rey de la Torre, ve aynı zamanda Miguel Liobet'in yollarını izledi. Newport Guitar Festivali'ne Master Class ile katkı yapan Weller, Julian Orbon, David Erlanger, Steven Kinigstern ve Robert J. Bradshaw'un eserlerinin ilk performanslarını da gerçekleştirdi. Londralı gitarist John Etheridge ile ABD ve Orta Doğu'da konserler vermiş olan Weller, aynı zamanda, gitarist Tommy Crook ile de çalışmıştı. Kıbrıslı Türk piyanist - besteci Arman Ratip ile hem Caz hem de Türk Folk Müziği konserleri verdiğini yukarıda belirtmiştim.
John Jarvis Trio ile çalışmış olan Weller, meşhur Caz kemancısı ve benim de tutkunu olduğum, cd ve kasetleri arşivimde yer alan Stephane Grappelli ile de albüm yaptı. Anthony sadece konser ve kayıt performansı yapmamıştı. Hem Klasik hem de Caz olarak 15 CD’ye de imza attığını belirtelim.
Gazeteci olarak da çalışan Anthony Weller, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Güney Pasifik, Orta Amerika ve Karaipler’de bu amaçla bulundu. 150'den fazla makalesi National Geographic Traveler, Paris Review, Forbes, New York Times Magazine ve Gourmet'de yayınlandı. Ve Anthony Weller, Lowell Thomas Ödülü’nü 1993'te alan kişidir de aynı zamanda.
63 yaşında hayata veda eden böylesi kariyerli nitelikli mütevazı bir insanla yollarımızın kesişmiş olmasından ne kadar gurur duysam azdır.
Hatırlıyorum da, çalışmalarımızda en çok dikkatini çeken ve çok zevk aldığını sürekli belirtip beni tebrik eden 7/8’lik Türk folkundan olan şarkılardı. Gerek 5/8 gerekse 7/8 ve 9/8 ölçülerden oluşan eserlere büyük ilgi duyardı.
Nice konserler vermiştik Arman Ratip Jazz Quartet olarak, belirtmiştim. Bu konserlerden hatırladıklarım; Girne Halk Evi, Celebrity Hotel, Lefkoşa Vakıflar (!) Sineması, Atatürk Kültür Merkezi, Olive Tree Hotel, Dome Hotel-Bar... ve tüm bunlara ek olarak, KEMBEL stüdyosunda Caz denemeleri yaptığımız kayıtlar artık benim için müthiş değerli bir geçmiş olarak arşivimde yer alıyor.
İyi ki Arman abimiz bizi böylesi mükemmel bir insanla müzisyenle biraray getirdi.
İyi ki Anthon Weller gibi bir insan müzikal ve dostuk ruhumda yer almıştır.
Işıklar içinde uyu Anthony...