Dila ŞİMŞEK

Lefkoşa Dereboyu üzerinde bir giyim mağazasının işletmeciliğini yapan Gözde Korman, üniversite yıllarında keşfettiği ve el emeği ile yaptığı sabun ve kokulu taşlarla tasarımını mesleğe dönüştürdü.

Üniversitede hukuk okuduğunu belirten Korman, boş zamanlarını değerlendirmek için el becerisini geliştirdiğini, sonrasında ise bundan daha çok keyif aldığını fark ettiğini söylüyor.

“Hem atölyeye hem de giyim mağazasının işlerine yetişemeyeceğim için, atölyeye ara vermek zorunda kaldım”

Korman, üniversitede okurken vakit geçirmek için, zaten ilgisi olan el işine yönelmiş. Sabun ve kokulu taşlarla tasarımı araştırırken, bununla ilgili Ankara’da eğitim verildiğini de görünce, eğitimini de alarak tüm püf noktalarını öğrenmiş.

Tam dört sene boyunca, bunu meslek olarak yaptığını ancak son iki senedir ara vermek zorunda kaldığını anlatan Korman, “Atölyeyi açtığımda, gün geçtikçe insanların talebi arttı. Hatta tek başıma olduğum ve el emeği zaman istediği için, yetişmekte zorlanmaya başlamıştım. Bundan iki sene önce, eşimin hayali olan erkek giyim mağazasını açtık. Kendisi başka bir işte çalıştığı için, henüz işletme ile ilgilenemezdi. Ben de hem atölyeye hem de giyim mağazasının işlerine yetişemeyeceğim için, atölyeye ara vermek zorunda kaldım” diyor.

İki sene boyunca, eşinin hayalini gerçekleştirmek için fedakarlıkta bulunan Korman, birkaç ay sonra atölyesindeki çalışmalarına geri dönebileceğini kaydediyor.

“50 kişi için hazırlık yaparken, kendimi 2000’lerde buldum”

El emeğine insanların çok fazla talebi ve ilgisi olduğunu belirten Korman, “Başta kapı müşterileri ile başladık. Sonra düğünler, doğum günleri derken, bunu fark eden kurumsal şirketler, özel günlerinde müşterilerine hediye için istekte bulunmaya başladı. 50 kişi için hazırlık yaparken, kendimi 2000’lerde buldum. Otellere doğal sabun yapımı, kurumlara hediyelik… İşler büyüdü. Ama sonrasında mağaza açılınca, ikisini aynı anda yürütemezdim. Giyim mağazasında da, geçen seneye kıyasla daha iyi bir müşteri potansiyelimiz var. Erkek giyimde fazla alternatif yoktu. Biz de, getirdiğimiz ürünlerden sadece birer tane getirmeye özen gösterdik. O kıyafeti alan, başkasının üzerinde de görmesin diye. Bu yüzden güzel bir ilgi var” diye konuşuyor.

“Her şey hayal gücüme bağlı”

Korman, mezun olup yüksek lisans yapmasına rağmen, hiçbir işin kendisini üretimde olduğu kadar tatmin etmediğini ifade ediyor. Üretimin manevi anlamda çok büyük bir mutluluk kattığını ekliyor. “İşin mutfağında olmayı, her şeyin hayal gücüme bağlı olmasını çok seviyorum” diyen Korman, sözlerine şöyle devam ediyor: “Eğitim vermek için sertifikam da var. Bu sebeple ileride bu işin eğitimini de vermeyi düşünebilirim. Bir noktadan sonra sadece kurumsal şirketler ile çalışıp, kalan vaktimde de ders vermeyi istiyorum”