“İşini hallettim” diyebilsinler diye!
Yurttaşın hizmetinde bir kamu organizasyonu yaratmak yeni dönemin hedeflerinden olmalıdır.
Belki de en zoru bu…
Seçim döneminde en az “EURO’ya geçiş” kadar gündeme gelmelidir.
İş takibini yurttaşın kendisine yaptırmadan hizmet sunmak.
Şimdi öyle mi?
Kamu kurumları ve daireler, çoğunlukla, kendi içlerinde sonuçlandırılması gereken dosyaları ve tüm işlemleri yurttaşa yaptırıyorlar.
Kim kime hizmet veriyor belli değil!
“Kamu” mu yurttaşa hizmet ediyor yoksa “yurttaş” mı kamuya?
O zaman bir dünya insan ve maaş, ikramiye ve tahsisat, tüm bu maliyeti karşılamak için dünya kadar vergi, fon, stopaj, FİF, harç ödemek göze batıyor.
“Devlet”in farklı kurum ve kuruluşları birbirine küs sanki!
Kaymakamlıktan İskan’a, Şehir Planlama’dan sağlığa böyle…
Doğumdan ölüme!
Ne doğan kişiyi kayıt altına alan bir organizasyon var, ne ölen!
Doğum yaptığınız an doktorunuz bilgisayara işlese bunu ve Nüfus Dairesi de görse olmaz mı?
Olmuyor!
Bir dosya, bir zarf, bin belge, dolu dolu evrak koltuğunuzun altında kapı kapı gezecek, mühür toplayacak, pul yapıştırmaktan diliniz damağınız kuruyacak, ömrünüzü ve vaktinizi böyle çürüteceksiniz.
En temel sorumluluğu ve görevi “yurttaşa hizmet etmek ve hayatını kolaylaştırmak” olanlar ne yapacak peki?
Size direktif verecekler:
“Bunu götür.”
“Bunu imzalat, mühürlet, geri getir.”
İletişim çağındayız hey!
“Vergi borcu yoktur belgesi getir.”
Bilgisayardan gir, borcum var mı yok mu gör, olmaz mı?
“Tapuya git, hudutları işlet, getir”
Sistemden bak, anla, işle, olmaz mı?
“Dosyayı al, temel sağlığa götür, onaylat!”
Bir mail göndersen onaylanmaz mı?
“Ölüm kağıdını al, gel.”
Morga sor! Olmadı belediyeye, gömdüler, sana söylerler!
O kadar çok anlamsız bürokrasi var, o kadar gereksiz gel, git işi!
Hele hele yaşlı başlı insanlara yapılan eziyet, bir kutu ilaç, bir rapor, bir belge için neler neler…
Tümü bunları bir “geri kalmışlık” değildir yalnızca, pişkinliktir de!
Hem “devlet” taklidi yapının ürünüdür bunlar hem de sıradanlığı ve vasatlığı hayatlarımıza dayatan kültürün…
Dedim ya, yurttaşın hizmetinde bir kamu organizasyonu yaratmak yeni dönemin en öncelikli hedeflerinden olmalıdır.
Tam tersi oysa!
“İşini hallettim” diyebilsin diye bakanlar, vekiller, bürokratlar!