1974 savaşı sonrası Türkiye’de ‘zafer havası’ içinde üretilen ‘sanat eserleri’nden biriydi o meşhur şarkı:

“Girne’den yol bağladık Anadolu’ya
Şanlı ordumun Kıbrıs’ta bir zaferi var…”

Şimdi başka türküler yakılıyor Anavatan-Yavruvatan edebiyatında…

Mesela en yenisi şu:

“İskele’den yol bağladık Hatay’a

Bizim artık iki fiberimiz var…”

Bu şarkı sözleri tamamen uydurma tabii…

Ben uydurdum.

Ama fena da olmadı yani…

Sanatsal değeri tartışılsa da en azından bir hikaye anlatıyor.

Nedir o hikaye?

Geçen hafta imzalanan ‘2’nci Fiber Hat’ hikayesi…

***

Türkiye’de özelleştirilen haberleşme sektörünün önemli aktörü Türk Telekom’un (TT) adı ön plana çıkarılarak basın yoluyla kamuoyuna verilen bilgilerden bir demet okuyalım önce:

·        “Yavru vatana ikinci dijital köprü kuruluyor…”

·        “Türk Telekom, 10 milyon dolar yatırım yaptığı Turcyos II fiber optik kablo sistemi projesiyle KKTC'yi bilişim adasına dönüştürecek…”

·        “Gazimağusa-Hatay arasında çekilen yeni denizaltı fiber optik hattı ile KKTC'nin yeni nesil iletişim hizmetlerine hızla erişmesi sağlanacak.”

·        “Artan ses, internet ve data trafiği de Türk Telekom fiber altyapısı üzerinden karşılanacak.”

·        “TURCYOS II olarak isimlendirilen yeni fiber optik hat aynı zamanda, Güney ve Güneydoğu illerinin ihtiyaç duyduğu alternatif güzergâhı oluşturacak ve üzerine eklenecek dağıtım ünitesi ile Doğu Akdeniz'e sahili olan ülkelerle bağlantı sağlayacak.”

***

Birçok işimizde olduğu gibi oldukça abartılı bir şekilde anlatıldı ‘2’nci Fiber Anlaşması’ da…

Oysa reklam kokan bu sözlerin satır aralarına bakınca ve konunun biraz da perde gerisini aralayınca farklı bir hikaye çıkıyor orta yere…

Ve gariptir, orta yere çıkan o hikaye ile uydurmasyon tekniğiyle yazılmış yukarıdaki şarkı sözlerinde de değişiklik gerekiyor.

Şöyle:

“İskele’den yol bağladık Hatay’a

Bizim olmayan iki fiberimiz var…”

***

‘Bizim olmayan’ lafına çok takılmamak lazım tabii…

Sanat gailesiyle orada da biraz teşbih var.

Teşbihte hata olmazmış.

Ama sözleşmelerde de anlaşmalarda da hatalar yapılabiliyor.

Bazen bile bile…

Bazen bilmeden, istemeden…

İskele-Hatay arasındaki fiber hat meselesinde hangi yöntemle yapıldı hata bilemeyiz.

Ancak bilinen, görünen kimi gerçekler var.

Ve o gerçekler diyor ki aslında bu fiber hattıyla Kuzey Kıbrıs’ın kazanımları az ama kayıpları çok olacak!..

***

TT ile yapılan anlaşmadan kim ne kazanacak peki?

1.    TT, Telekomünikasyon Dairesi’ne daha fazla internet bağlantısı (veri) satışı yapabilecek.

2.    Telekomünikasyon Dairesi’nin internet kapasitesi de büyüyecek. Zamanla internet bağlantılı satış gelirleri artıracak.

3.    TT, bu anlaşma ile Doğu Akdeniz’e açılacak. Doğu Akdeniz’e kıyısı olan ülkelere hizmet satabilecek.

İşte bu anlaşmanın püf noktası burası, yani 3’üncü madde…

***

Konuyu yakından izleyen uzmanlar, TT’nin KKTC’ye değil, aslında Doğu Akdeniz’e açılmak için 10 milyon dolarlık yatırım yaptığının altını çiziyor ve ekliyor:

“Bu kablonun uluslararası kullanım hakkının TT’ye verilmesi ile Telekomünikasyon Dairesi’nin bir daha asla Doğu Akdeniz’de transit haberleşme trafiğinden gelir veya söz sahibi olmasının da önü kesilmiş olundu.”

Anlaşmanın teknik detayları bu iddiayı güçlendiriyor.

İskele-Hatay arası fiber kablonun toplam 96 lifi (hattı) var ve bunlar 48-48 pay edilmiş. Ne var ki KKTC tarafının 48 lifi kullanma yetkisi KKTC içiyle sınırlanırken, TT’ye herhangi bir sınır konulmamış.

TT’nin İskele üzerinden Doğu Akdeniz’e açılmasıyla elde edeceği gelirden de bizim Telekomünikasyon Dairesi’ne zırnık koklatılmamış.

“Telekomünikasyon özelleştirilecek miydi, özelleştirilmeyecek miydi” derken, Doğu Akdeniz’deki hakları sizlere ömür…

Biz de Doğu Akdeniz’de sadece petrol ve doğal gaz var sanıyorduk!..