Isparta Günlükleri “1”
Isparta Günlükleri “1”
Ersin Kaşif
24 Nisan sabahı, ondört genç müzisyenden oluşan keman orkestramla birlikte, Ercan Havalimanı’nda buluştuk. Bir süre sonra, Antalya’ya doğru havalanmıştık bile... Birkaç gün önceki yoğun yağmurlar yerini, açık bir havaya sıcak bir atmosfere bırakmıştı artık. Antalya’ya indiğimizde ise tahminimizden daha sıcak bir gün bizi beklemekteydi. Ondört kemancıyı birarada görenler, ilgilerini hiç saklamadılar tabii. Bizleri Isparta’ya götürecek olan otobüsümüz de havalimanının otobüs durağında beklemekteyken, artık yolculuk Isparta’ya doğru başlıyordu. Muhteşem bir doğal görüntü arasında, birbuçuk saat sürecek yolculuğumuz başlamıştı. Uçsuz bucaksız ormanların arasından süzülürken, geldiğimiz coğrafyadan üzüntü duymamak elimizde değildi artık. Bir anda kendimizi şırıl şırıl akan bir şelalenin yanında bulmuşken, otobüsümüzden inmemek olmazdı tabii. Buz gibi şelale suyundan tatmak, buz gibi ve tertemiz şelale suyuyla yüz yıkamak, çok etkileyiciydi. Çok güzel resimler çekildi. Suya hasret bizler, geldiğimiz coğrafyada bunun gibi manzaralara pek rastlamamanın verdiği burukluğu da yaşamadık değil tabii. Bu güzelim doğada çekilen resimlerin ardından yolculuğumuza devam ediyorduk.
Gül ve Isparta
Kocaman bir gül maketiyle karşılaşmamız, Isparta şehrine giriş yaptığımızın da habercisi olmuştu. Evet, güller şehri Isparta. Isparta sadece gülleriyle değil, uçsuz bucaksız meyva ağaçlarıyla da ünlü. Tam da mevsimi, ağaçlar çiçeklerini açmışlar yaza merhaba dercesine, hoşgeldiniz dercesine selamlıyorlar bizleri. Tertemiz Isparta, ormanlarıyla, akarsularıyla, meyva ağaçlarıyla, gülleriyle ve etrafını saran muhteşem gölleriyle Isparta. Dört bir yanına ekilmiş rengarenk laleleriyle Isparta. Büyük İskender görmüş, yunan egemenliğinde kalmış, selçukluyu, osmanlıyı yaşamış Isparta. Tam bir tarih olması biryana, kendisini çeviren, Eğirdir, Gölcük, Kovada, Beyşehir ve Burdur gölleri var ya, işte doyumsuz bir görüntü, dağlarda erimeyi bekleyen son kar da, selamlıyor bizleri. Isparta Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü ilk durağımız oluyor. Müdür bey karşılıyor bizleri. Biraz soluklanıyoruz. Sular içiliyor, mis gibi kokan gül kolonyası adeta yorgunluğu alıyor. Çok samimi ve içten bir karşılamanın ardından sürpriz gerçekleşiyor. Dört gün boyunca bizleri konuk edecek otelimiz, Isparta’dan yarım saat uzaklıktaki Eğirdir gölünün hemen yanıbaşında. Heyecanımız kat be kat artıyor.
Eğirdir Gölü
Şimdiki yolculuk Eğirdir’e ve burdan adını alan Eğirdir Gölüne. Dağlar aşılıyor, meyva ağaçları geçiliyor. Ve sonunda kocaman sınırlarıyla, muhteşem manzarasıyla, karlı yüksek dağlarıyla Eğirdir Gölü karşımıza çıkıyor. Manzara adeta dudak ısırtıyor. Otelimize yerleşiyoruz. Bugün günlerden 24 Nisan Çarşamba ve ilk günümüz. Yolculuk, muhteşem manzaralar derken, otele yerleşip hemen hazırlığımızı yapıp, ilk konserimizi gerçekleştireceğimiz salona doğru yola çıkacağız. Sahne ve konserler haftaya kalsın. Kalın sağlıcakla.