İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Kutlu Adalı cinayeti hakkında soruşturma başlattı
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in "Gazeteci Kutlu Adalı’nın Kıbrıs’ta öldürülmesi" olayına ilişkin iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'in "Gazeteci Kutlu Adalı’nın Kıbrıs’ta öldürülmesi" olayına ilişkin iddialarıyla ilgili soruşturma başlattı.
Soruşturma kapsamında, Kuzey Kıbrıs’tan bilgi ve belge isteneceği bildirildi.
Başsavcılığın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:
"Atilla Peker adlı şahsın Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği 'Gazeteci Kutlu Adalı'nın Kıbrıs'ta öldürülmesi' olayına ilişkin çeşitli iddialar içeren dilekçesinin teslim alınması ve yapılan ilk değerlendirme sonucu iddiaya konu suçlarla ilgili Türk adli makamlarının soruşturma ve kovuşturma yapmasının Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca olanaklı olduğu kanaatine varılması üzerine,
dilekçe içeriğinde bahsi geçen suç iddialarıyla ilgili derhal soruşturma başlatılmıştır.
Soruşturma kapsamında cinayet olayının gerçekleştiği KKTC adli makamlarından ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerin temin edilmesi amacıyla gereken yazışmaların yapılması ve yine ülkemiz dahilinde bulunan muhtemel delillerin temini ile dilekçe sahibinin ayrıntılı beyanının alınması için çalışmalara
başlanmıştır."
SEDAT PEKER'İN İDDİALARI
Suç örgütü lideri Sedat Peker, çektiği videoların 7'ncisinde 1996’da Kıbrıs’ta öldürülen gazeteci Kutlu Adalı hakkında iddialarda bulunmuştu. Peker, açıklamasında şunları söylemişti:
"1996’da Kutlu Adalı’nın cinayetine değineceğiz dedik; söz namus. Belki bunu anlattığımda biraz böyle şey olacaksınız… Devletimizle hiçbir alakası yok. Biz o zaman Korkut Eken, Mehmet Ağar hep beraberiz. Korkut abinin odası, Mehmet Ağar’ın odasının yanında. Çok iyi dinleyin burayı, çok iyi…
Genciz, vatanseveriz, işte şu PKK’ya yardım ediyor ama genelde bana işadamlarını yönlendiriyorlar. Faili meçhullerden ziyade. Onları da anlatacağım ama bugün yetişmez.
(Korkut Eken) Bana dedi ki “Kıbrıs’ta bir adam var.” “Evet abi” dedim, “Bu Kıbrıs’ı Rumlara satmak istiyor” dedi. Dedi ki “Bana iki profesyonel…” “Ben kendi öz kardeşimi vereceğim sana” dedim. Atilla Peker’i dedim. Çok iyidir, uzmandır dedim. THY uçak biletlerini, hard disklerini atmıyor. Biletlerden bakabilirler, Korkut Eken, Atilla Yıldırım bu cinayetten ne kadar önce (Kıbrıs’a) gittiler. Allah o insanın kanını bize nasip etmedi.
Aradan zaman geçti, döndüler 3-4 gün sonra. Den gelinemedi. Korkut abi ile konuştuk, dedi tekrardan gideceğiz. Sonra orada başka bir bunlara bağlı ekip öldürmüş. Karşılaştık Korkut abi ile, “Halloldu” dedi.
Atilla Peker, kanser ameliyatı oldu, evde yatıyor. Namuslu adamdır. Benim biraderim korkmaz, doğruyu anlatır. Ben öldürsek öldürdük derdim, çünkü zaman aşımına girdi. Bir şeyden korktuğum için değil.
Şimdi diyecekler ki “Niye anlatmadın?” Lan neyi anlatayım. Gördüğünüz her şeyi anlatıyor musunuz siz? Hepimiz birbirimizin aynısıyız."
ATİLLA PEKER'İN İFADESİ: EKEN'LE KIBRIS'A GİTTİK
Peker'in kardeşi Atilla Peker müracaat savcılığına verdiği ve kamuoyuna imzasız nüshanın yansıdığı dilekçede, gazeteci Kutlu Adalı'yı öldürmek için eski MİT'çi Korkut Eken'le Kıbrıs'a gittiklerini söylemişti.
Atilla Peker, dilekçede şunları söylemişti: "Kardeşim Reis Sedat Peker beni 1996 yılı mart ya da nisan ayında aradı. Ankara Sheraton Otel’e gelmemi istedi. Ben de isteğine uyarak bulunduğu yere gittim. Orada Korkut Eken ile kendisinin bulunduğu ortamda Kıbrıs'a Korkut Eken ile birlikte gitmem gerektiğini polis ve askerlerimizi şehit eden terörist kişilerin bulunduğunu ve bu kişilerin öldürülmesi gerektiğini söylediler.
Ertesi gün ben Korkut Eken ile THY’nin tarifeli uçağı ile Kıbrıs’a gitmek üzere kontrol yapılmadan uçağa doğru geçerken önce memurlara cebinden çıkardığı birkaç kimlik arasından seçerek Mustafa kimliği gösterdi ve kendini kaydettirdi. Korkut Eken bana “JERIKO”bir silah verdi ve belimde silah olmak suretiyle uçağa bindik. Kıbrıs'a indik, ismini hatırlamadığım bir otele yerleştik sonra aynı gün Kıbrıs'ta Sivil Savunma Daire Başkanlığı’na gittik. Orada Kurmay Albay Galip Mendi ile tanıştım, yardımcısı Enver Tosun yarbay ile tanıştım. Sonrasında yan odada Korkut Eken “Uzi” marka bir silahı bana verdi, bu silahın nasıl kullanılacağını ve susturucunun nasıl sökülüp takılacağını bana öğretti. Bir sonraki gün beyaz Reno Toros marka araçla Kutlu Adalı isimli şahsın akşam hava karardıktan sonra evinin çevresinde keşif yaptık. Hatırladığım kadarıyla evi yola yakın bahçeli bir evdi. Önünde ufak bir bahçesi vardı. Şahsın evinde kalabalık dört beş kişilik bir kalabalık olduğunu farkettik bu nedenle içeri girmedik, o esnada benim belimde Jeriko silah ve elimde susturuculu Uzi marka silah vardı."
KORKUT EKEN DOĞRULADI: PEKER'LE KIBRIS'A GİTTİM
Sedat Peker ile Atilla Peker'in kendisine yönelik iddialarına dair Sözcü'ye konuşan Korkut Eker, "Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'a, “Kıbrıs'ta çok büyük PKK faaliyetleri var. Teröristler burada cirit atıyor” falan demiş ve bu konuda yardım istemiş. Ben de o dönemde Emniyet'te Özel Harekat polislerini yetiştirmekle görevliyim. Mehmet Bey (Mehmet Ağar) da beni gönderdi. Her ihtimale karşı Sedat Peker'in kardeşi Atilla Peker'le gittim" demişti.