“İstanbul’da olduğum sürece aklım hep Kıbrıs’taydı”
Dolgun Dalgıçoğlu: “İstanbul’daki ortamda doktor olarak tutunabilmek zordu. Bunun için işime dört elle sarıldım ve uzun yıllar orada çalıştım, ama aklım hep Kıbrıs’taydı…”
Derya ULUBATLI
Baf’ta doğan Dolgun Dalgıçoğlu, 1974 yılında eğitim için gittiği İstanbul’da 40 yıl geçirmesinin ardından 6 yıl önce adaya döndü.
Bir süredir Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi’nde kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Dalgıçoğlu, yurtdışında yaşadığı süre boyunca Kıbrıs’a olan özleminin hiç bitmediğini söylüyor, buraya dönmekten mutluluk duyduğunu anlatıyor.
Dalgıçoğlu mesleğini çok sevdiğini söylerken, aktif olarak devam ettiği birçok sanatsal faaliyetle de ruhunu beslediğini ifade ediyor.
“Tıp fakültesine kaydolabilmek için kuzeye kaçak gitmek zorunda kaldım”
1974 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ni kazandığını anlatan Dalgıçoğlu, savaş dönemine denk geldiği için okula kayıt olmakta çok zorlandığını, neredeyse eğitim hakkını kaybedeceğini söylüyor. Dalgıçoğlu o dönemi şöyle anlatıyor: “Öğrencileri farklı bir köyden toplu halde götürdüler ancak ben Baf’ta olduğum için gidemedim. Daha sonra okula yazılmakta gecikirsem kaydım düşeceği için kaçak gitmek zorunda kaldım. Bir kamyonun arkasında dolaba saklanarak kuzeye geçtim ve bu şekilde işlemlerini halledip okul başladıktan bir süre sonra gecikmeli olarak kaydımı tamamladım. Bu süre abim İstanbul’da olduğu için sürekli okula gidip durumu anlattı ve hakkımı kaybetmemem için uğraştı. Bu zorluklar içinde tıp eğitimime başlamış oldum”.
“İstanbul’da olduğum sürece aklım hep Kıbrıs’taydı”
İstanbul’a, eğitimini tamamlayınca Kıbrıs’a geri dönme niyetiyle gittiğini söyleyen Dalgıçoğlu, okulunu bitince doktorluk yapmak üzere adaya dönmeye çalıştığını ancak iş imkanlarının kendisi için yeterli olmadığını belirtiyor. Dalgıçoğlu, “devlete giremedim, özel klinik açmaya çalıştım ancak aksiliklerden dolayı açamadım. Bu yüzden İstanbul’da kalmaya karar verdim” diyor. Buraya gelmek için zorlayıcı bir sebep olması için çocuklarını bile Kıbrıs’taki üniversitelere yönlendirdiğini anlatan Dalgıçoğlu şöyle devam ediyor: “İstanbul’da olmama rağmen hep bir ayağım Kıbrıs’taydı ve buraya dönmek istiyordum. İstanbul’daki ortamda doktor olarak tutunabilmek zordu. Bunun için işime dört elle sarıldım ve uzun yıllar orada çalıştım. Kendi kliniğimi açtım ve başarılı da oldum. Oradaki birçok hastam Kıbrıs’a dönmeme rağmen halen arayıp soruyor. Orada evlendim orada çocuklarım doğdu ama aklım hep Kıbrıs’taydı”.
6 yıl önce Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi’nden teklif alınca hiç düşünmeden kabul ettiğini anlatan Dalgıçoğlu, “hemen İstanbul’daki işlerimi tamamlayıp adaya döndüm” şeklinde konuşuyor. Dalgıçoğlu ara sıra arkadaşlarını görmek için İstanbul’a gittiğini ancak o zamanlarda da buraya döneceği günü iple çektiğini ifade ediyor.
“Hem tıp hem de sanat alanında severek çalışıyorum”
Jinekoloji alanında uzmanlaşan Dolgun Dalgıçoğlu, doktor olmaktan mutlu olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Bu mesleği isteyerek seçtim. İnsanların hayatına bu şekilde dokunmaktan mutluluk duyuyorum. Bu mesleğin yanında sanatla da yakından ilgileniyorum ancak doktorluk olmasaydı sanatsal faaliyetlerimi destekleyebilir miydim bilmiyorum”. Mesleğinin sanatsal faaliyetlerini yapmak için maddi dayanak sağladığını da dile getiren Dalgıçoğlu, hem sanat hem tıp alanında severek çalıştığını söylüyor.
Karikatür, resim, müzik ve fotoğraf alanlarında üretimleri bulunan Dalgıçoğlu, Türk Sanat Müziği’ne özellikle ilgi duyduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Türk Sanat Müziği besteleri için söz de yazıyorum. Birçok güftem Türkiye’de bestelendi ve farklı kişiler tarafından seslendiriliyor. Ayrıca bir dönem İstanbul Eczacılar korosunda da ud çaldım. Kıbrıs’a dönünce de sanatla ilgili faaliyetlerime devam ettim. Buradaki diğer arkadaşlarla Kıbrıs Türk Tabipler Birliği korosunu kurduk. Koronadan dolayı faaliyetlere ara vermek zorunda kaldık ama bir süre sonra devam edeceğiz”.