Dilara Topcan

Tartıya ne hacet, kıyafetlerle de kilo aldığımızı pekala anlayabiliyoruz. Tabii kilo kaybettiğimizi de… Belki de kilo kaybetmenin en güzel tarafı kıyafetlerimizin üzerimizde iyice bolarmalarını gözlemlemektir… Yalnız söz konusu kilo almak olunca kıyafetlerle olan dostluğumuzun arasına adeta birer kara kedi gibi depoladığımız ekstra yağ kütleleri girmeye başlıyor... Bir de mağazalardaki kırmızı alarm niteliğindeki o meşhur soru ve cevabı da işin içerisine girince, artık kilo artışımıza bir dur deme vaktinin geldiğini de iyice anlamış oluyoruz…

MAĞAZALARDAKİ MEŞHUR SORU…

Mağazalardaki satış danışmanlarının beğendiğimiz herhangi bir pantolon, etek, gömlek, elbise gibi giyecekleri üzerimizde denemek istememizden sonra bize “kaç bedensiniz?” sorusunu sorması, ya da bizim kendimizi daha alt bir bedene mensup olduğumuzu düşünürken “o beden size biraz küçük, dilerseniz bir büyüğünü deneyin” demesi bile üzerimizde depoladığımız ekstra yağ kütleleriyle yüzleşmemize yetiyor…  Kısacası realitede depoladığımız ekstra yağ kütlemizi biz hariç kimse görmezden gelmiyor…  Bazen hayatta bir şeylerle yüzleşmemiz ya da gerçeği farkedebilmemiz adına pek de sevemediğimiz bazı durumlarla karşılaşabiliyoruz. İşte bahsettiğimiz bu örnek de çoğu zaman tartı ibresinden daha başarılı bir sonuç vererek bizleri kilolarımızla gerçek anlamda yüzleştirebiliyor. Bu nedenle bu tip bir olay karşısında alınganlık göstermeden ve bir başkasına kızmadan hareket edebilmeli ve bu olayı gerekeni yapmaya başlamamız adına bir işaret olarak algılamayı seçmeliyiz. Unutmayın ki her işte bir hayır vardır, öyle değil mi?

KİLOLARI SAKLAYAN HİLELİ KIYAFETLERE BAŞVURUŞLARIMIZ…

Siyah, vücudu iyice toparlaması adına streçli ya da vücudu gizlemeye yardımcı olan bol kıyafetleri tercih etme nedenimiz çoğu zaman ekstra kilolarımızı gizlemeye çalışma çabamızla ilgili olabiliyor…  Kısacası kiloluluk hali bizi gündelik giyim tarzımız ve dolayısıyla yaşayış kalitemiz konusunda da etkisi altında tutuyor. Bu durum ne yazık ki çoğı zaman fazlasıyla stresli bir hale bürünmemize bile sebep olabiliyor. Sizce her gün hatta tüm ömrümüzce bu stresi yaşamak yerine kesinlikle daha az stresli olacak olan diyet sürecini bir müddet için uygulamayı tercih etmek çok daha mantıklı olmaz mıydı? Unutmayın ki kıyafetlerin içerisine gizlenmek durumunda kalmadan,  korselerin içerisinde sıkışarak konforunuzu da engellemeden hem bedenen hem de ruhen optimum düzeyde ‘rahatlık’ ve ‘mutluluk’ içerisinde bir ömür sürdürmek  tamamen sizin elinizde…  Lütfen adım atmak için daha fazla beklemeden ‘şimdi’ bu konuyla ilgili bir şeyler yapmaya başlayın…

GERÇEKLE YÜZLEŞMEKTEN KORKUYORUZ!

Daha ince görünmek adına türlü hileli kıyafetlere başvurarak aslında varolan gerçeği gizlemeye çalışıyoruz. Hatta yeri geliyor varolan bedensel gerçeğimizi kendimizden bile gizlediğimiz, yani kendimize bile bir nevi yalan söylediğimiz de oluyor! Hatta tartıya bile inanmayıp, “ödemdir ödem” diyerek rakamı es geçmeye çalıştığımız nice zamanlarımız da muhakkak ki mevcuttur.

İşte hep bunları yaparak gerçeklerden kaçıyor ya da gerçeklerle yüzleşmeyi ertelemeye çalışıyoruz. Eğer siz de kilo gerçeğinden kaçanlardansanız tam da şu anda korkmadan bu gerçekle mutlaka yüzleşmelisiniz. Kendinizi kandırmaya devam ederek herhangi bir neticeye varamayacağınızın bilincinde olmalısınız. Gerçekle yüzleşmeniz mutlaka ki yaşamınızda büyük bir dönüşüm sağlamanıza neden olacaktır, inanın. Tartının göstereceği rakamdan korkmanıza gerek yok, çünkü kontrol sizde. Beğenmediğiniz o rakamı elde eden de siz olduğunuza göre onu daha çok sevebileceğiniz bir rakama dönüştürmek de sizin elinizde… Bunun için ne gerekiyorsa hemen şimdi bu konuda bir aksiyon alın. Daha fazla ertelemeyin!

SİZİ HEDEFİNİZDEKİ BEDENE ULAŞTIRACAK OLAN KİŞİ AYNADA, TAM KARŞINIZDA!

Kilo veremediğiniz konusunda siz de sürekli olarak başkalarını ve dış etkenleri suçlama eğilimdeyseniz bu tutumunuzdan bir an önce vazgeçmelisiniz. Bu konuda başarıya ulaşamama nedeninizin yalnızca ‘siz’ olduğunun farkına varmalısınız. Kısacası aynadaki size bakarak bedeninizle ilgili şikayetlerde bulunacağınıza, şikayet ettiğiniz kişinin (yani sizin) bu konuyu çözüme kavuşturabilecek olan tek kişi olduğunun bilincinde olmanız gerekiyor. Bu nedenle aynalara küsmeden yalnızca sizi ilgilendiren bu konuyla ilgili tüm sorumluluğu üstlenmeniz gerektiğini bilmelisiniz.

GERÇEĞİ ‘SEVGİYLE’ KABULLENİN…

Kilo almışsanız almışsınızdır, ne yapalım yani! Varsın fazlanız olsun ama iradeniz de tam olsun ki o fazlalıklardan sabırla ve inançla kurtulabilin. Kendinize inanın, kendinizi suçlamayın, kendinize güvenin ve sadece yapmanız gerekenleri yapın. Diyetisyeninizi arayın, hayatınıza hareket katın ve başarın!

Hepimiz için güzelliklerle dolu bir gün olsun… Sevgiyle kalın…