Dün Girne 20 Temmuz Stadı’nda oynanan ve galip gelmesi halinde K.Kaymaklı’nın teorik olarak şampiyonluk şansının devam edeceği karşılaşma golsüz sona erdi.

Yukarıda, yazının başlığında belirttiğim gibi, “İşte Öylesine bir maç” oynandı. Doğan Türk Birliği’nin “Doğan Gençlik” isimli gençlerden oluşan tezahüratçı grubu olmasa izleyicilerin uyuduğu bir maç olacaktı.

Aslında, her iki takımında “maç bitse de eve gitsek” modunda oynadığı karşılaşmaya K.Kaymaklı daha derli toplu hücuma yönelik bir oyun ile başlamıştı.

Buna mukabil ligde çok rahat bir konumda olan ancak, Pepsi Kıbrıs Kupası’nda yarı finale kalan ve finali hedefleyen Doğan Türk Birliği, “ayıp olmasın” modunda K.Kaymaklı’ya ayak uydurmak isteyince, ilk yarının son 20 dakikasında atak yapma gayreti içine girdi.

Zaten ciddi ilk atağı da 28.dakikada Salih Güvensoy’un kaleye paralel ortasında altı pas içinde müsait durumda topa kafa vuramayan Makusa’dan geldi.

İki takım futbolcularının birbirlerine faul bile yapmak istemediği maçta, Mehmet Kaygısız yönetimindeki K.Kaymaklı defansı hatasız oynarken, genç Bahadır’ın yerinde müdahaleleri, hatta hücuma çıkma çabaları ile iyi bir stoper olma yolunda büyük mesafe aldığını gözlemledim.

Keza Taner Bingöllü, Bayram Anday ve Ali Akbulut gayretli görünürken, Ahmet Coşkun ile Yusuf Palaz bir şeyler yapma çabasındaydı.

Ne var ki, bu maçta K.Kaymaklı’nın gol umutları olması gereken hücum elemanları Tansel Ekingen, Kingsley ile Zokou  en kötü futbolculardı.   Kingsley ile Zokou bir varlık gösteremezken, son maçların formda golcüsü Tansel Ekingen kaçırdığı gollerle adeta saç baş yoldurdu.

Hele hele 73.dakikada gelişen pozisyonda kaleci Ozan dâhil tüm Doğan Türk Birliği defansını geçen Tansel’in, son vuruşta yere düşmesi beceriksizliğin mi, yoksa maça konsantre olamamanın bir sonucumuydu diye sormak gerekir.

Bu maçta ev sahibi olan Doğan Türk Birliği ise karşılaşmaya çıkarken aklı da Pepsi Kıbrıs Kupası’nda gibiydi.

Ligdeki rahat konumlarından dolayı bir formalite maçına çıktıklarını düşünen Teknik Direktör Caner Oshan, herhalde futbolcularına “aman sakatlanmayın, kart göremeyin” gibi telkinlerle maçı tamamlamalarını ister gibiydi.

Zaten futbolcuların maça bir türlü konsantre olamamalarından “Antrenman maçı” modunda olduklarının bir göstergesiydi.

Sadece, Salih Güvensoy, Kenan Oshan, zaman zaman Aydın ile Emin Atabek ciddi bir karşılaşma oynadıklarını düşünüyorlardı.  Diğer futbolcular özellikle yabancı lejyonerleri Makûsa ile Believe şimdiden tatil moduna girmiş görünüyorlardı.

İnanın doksan dakikalık maç boyunca Doğan Türk Birliği’nin 28.dakikada Salih Güvensoy’un ortasında Makusa’nın altı pas içerisinde müsait durumda kafa ile topa vurmadığı pozisyon dışında, pozisyonu yoktu.

Maçın orta hakemi, Serhan Şimşek her ne kadar da bir formalite maçı yönetmiş olsa da, güzel bir maç yönetti diye düşünüyorum. Özellikle, ikili mücadeleleri iyi süzmesi ve topun oyunda kalmasına müsaade etmesi, yardımcıları ile birlikte Serkan Şimşek’in artısıydı.