Emlak konusu gündeme düşürüldüğünden bu yana herkesin dilinde bu konu var.  Herhalde, çözümün ‘bedelsiz’  olacağını düşünenler yoktu diye düşünüyorum.  Çözüm yolunda, Rum için de bir ‘bedel’ var, Türk için de. Önemli olan bu bedelin,  her iki tarafa da dengeli olması değil mi ?
Mal-mülk konusu tabii ki Kıbrıs sorununun en önemli düğümlerinden biri.  Hem tapu sahiplerinin, hem hak sahiplerinin haklarını adil biçimde koruyacak bir formül üzerinde çalışıyordur herhalde görüşmeciler. Kolay değil.... Aradan geçen 40 yıl gibi uzun mu uzun bir süre var.
Bir yanda, kalıcı bir çözüm için çabalarını sürdürenler; öte yanda ‘çözüm’ü baltalamak için elinden geleni yapanlar ve daha şimdiden yaygaraya başlayanlar...  Bir başka yanda da “Bu nasıl olacak ?, “Şu nasıl çözülecek ?”, “Bize ne olacak ?” soruları ortasına kalakalmış olanlar....

Çözüm istemeyenler kimler ?
1974 Savaşının kahraman zenginleri...
Rum’un malını-mülkünü,  anasından kalmış miras sanıp kabullenenler...
Güneydeki malı-mülkünün karşılığını (!), - şu veya bu şekilde-  Kuzey’de çok fazlasıyla alanlar...
Güneydekine  karşılık Kuzey’de mal-mülk alıp,  fırsatını bulur bulmaz , Güney’deki malını mülkünü satanlar...
Oradan buradan gelip veya getirtilip, hayalinde bile göremeyeceği mal-mülk sahibi yapılanlar ...
‘Şehit kanı’ diye bağıran, Orta-Çağ edebiyatçıları...
Kurulacak  olası yeni düzende yeri olamayacağından endişe edenler...
Ülkeyi anasının çiftliği zannedenler...
Yıllardır,  halkını sömürüp sömürüp, milyarlarına milyarlar katanlar...
Kara para aklama cennetini kaybetmek istemeyenler...
Çözüm isteyenleri beyinsiz, vatan-haini, satılmış, Rumcu zannedenler...
Kendini en milliyetçi, en vatansever ve de en akıllı sananlar...
Elindekiler alınacak diye kandırılan ve korkutulanlar...

Çözüm isteyenler kimler ?
Yarım yüzyılı aşkın süredir çekilenlere artık  “son” demek isteyenler...
Savaşlara, kan’a, kine, intikama  inanmayanlar....
Gerçek bir ‘kimlik’ sahibi olmak isteyen, onun bunun çocuğu gibi kalmak istemeyenler...
Bunca yıldır  tanık olduklarından hayal kırıklığına uğrayıp, bıkıp usananlar...
Pes edip vatan topraklarından göç etmek istemeyenler...
Çevresinde düşman değil dost arayanlar...
Fazlasına değil, hakkına razı olanlar...
Kıbrısı bunca yıl cehenneme çevirenlerin kimler olduğunu bilenler...
Fırsattan istifade AB vatandaşlığını alacağını düşünenler...

Diğerleri:
‘Acaba yine kandırılacak mıyız ?’  endişesi yaşayanlar...
Rum bu sefer rahat duracak mı ? kuşkusu içindekiler...
40 yıldır buralardayız,  çocuklarımız Kıbrıslı.  Bizi geri mi gönderecekler ? endişesi yaşayanlar... 

***

Zaman, çok soğukkanlı olma zamanı...
Zaman, eğri büğrü tüm çatlak seslere kulakları tıkama zamanı...
Zaman, en doğru yolda yürüme zamanı...
Ülkenin kaderi için.