Geçen hafta başlarken BRTK Müdürü Aysu Basri Akter ve YK Başkanı Mustafa Tosun’un istifa açıklamaları geldi.  Mantıklı (!) görüntüsü veren gerekçelerle yazılmış bir açıklamaları vardı her ikisinin de...

İşin aslı başka mıydı ? İstifaya  mı zorlanmışlardı ? ‘Çözümsüzlükler’ pes mi ettirmişti ?  Kaldırılmaz  ve hatta kaldırılamayacak bir yükün altında olduklarını mı farketmişlerdi  ?  Yoksa  yaptıkları, sadece, alışılagelmiş bir ‘değiştirme operasyonu’na yolu açmak için miydi ? Bilmiyorum.. Çünkü bir çırpıda sıraladığım bu soruların tümün de cevabı ‘EVET’,’EVET’, ‘EVET’  olabilirdi.

Zaten, Hükümet’in değiştiği günden başlayarak,  (alışılageldiği gibi) BRTK Müdürlüğü için de YK Başkanlığı için de birkaç isim dolanmaya başlamıştı  hemen etrafta. Şaşırılacak birşey yoktu yani.

***

BRT Kurumu’nda sorunlar dağ boyu.  Üst noktalarda,  kesin çözüm hedefli çok ciddi kararlar verilmedikçe, çok ciddi adımlar atılmadıkça da bu sorunlar çoğalmaya ve daha da içinden çıkılmaz bir hal almaya devam edecek.  Şimdi ‘Şu yapılmalı...Bu yapılmalı...’ gibi ayrıntılara girmeyeceğim. Asıl üzerinde durmak istediğim başka birşey var.

Ben, BRT Kurumu’na, herhangi bir Bakanlık veya Müdürlüğe bakıldığı gibi bakılmasına şiddetle ama şiddetle hep karşı oldum ve hala da öyleyim.

BRTK Müdürlüğü koltuğu, birilerini mutlu etmek için hediye edilebilecek bir koltuk değildir. Hiçbir zaman olmamalıydı ve bundan sonra da olmamalıdır.

İkide birde Müdür değiştirerek (her Hükümet değişikliğinde), Kurum’daki sorunların çözülmesini beklemek, inanılmaz bir  saflığın dik alasıdır.

***

BRT Kurumu’nda  Müdür  ve/veya YK Başkanı olarak görev yapmış;  (özellikle siyasilerin neden olduğu)  bir sürü sorunun çözümü için  çok iyi niyetle çabalayıp durmuş;  ne iktidardakilerden ne de diğer siyasilerden beklenen desteği görememiş; AMA, ilk Hükümet değişikliğinde, görevden alınmış değerli kişiler olduğunu en iyi bilenlerdenim.

Şimdi, Kurum’a yine yeni bir Müdür  ve yeni bir YK Başkanı atandı.  ‘Yeni’ demek de yanlış aslında.  YK Başkanlığına gelen kişi, yıllarca Kurum’da hizmet vermiş hatta bir süre de Müdürlük yapmış Özer Kanlı.  Müdürlüğe atanan kişi ise, bir önceki Müdür. Yani,  Meryem Çavuşoğlu...  O iyi bildikleri ‘devasa sorunlar’ hala orada. Avantajları ise,   sorunların büyük bölümünü  zaten biliyor olmaları.  

İçten başarılar dilerim her ikisine de.

***

En büyük ve en içten dileğim,  BRT’mizin güzel  ve huzurlu günlere kavuşması. Ama bunun için, siyasilerin tam desteği şart.  

Ve  ısrarla tekrarlıyorum...

BRT Kurumu, bu ülkenin en ‘özel’ kuruluşlarından biridir. Herhangi bir Kurum veya Müdürlük değildir...

                                                           Sokak Ağzı

“Türkiyede  zorunlu askerlik altı aya düşürüldü. Bizim buralarda  bu konuda herhangi bir çalışma var mı ?”

***

“Özgürgün davası uzadıkça uzamakta. Ne kendi partisi içindeki çekişmeler  ne de diğer partilerin bu konudaki düşünceleri biz halkı hiç ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren tek birşey var. O da ‘Yolsuzluk yapıldı mı ?” sorusunun artık cevaplanmasıdır.”

***

“Eskiden Teksas gibi oldu derdik. Şimdi Teksas da öyle değil. Kavgalar, silahlı  çatışmalar artık sokaklara düştü. Dünyada benzetecek yer de yok artık. Burası KKTC. Bir benzerimiz de yok.”

***

“Günün en önemli konularından biri de Maraş. Herkesin ağzındaki soru da şu: Maraş’ı kimler paylaşacak ?”

***

“Biz adada Maraş kavgası çıkarırken, denizlerimizde çok daha ciddi bir kriz var. Gerginlik her geçen gün biraz daha tırmanıyor. Umarım bir savaşa neden olmaz.”

***

“Sayın Başbakan’nın iyi kumar-sever olduğu belli. Turizm deyince aklına Las Vegas geliverdi hemen.  Ona göre Kumar eşittir Turizm yani. ”

***

“Las Vegas sadece kumarhaneleriyle ünlü bir yer değildir.  Dünyanın en çağdaş !!! fuhuş merkezlerinden biridir. Hatta kerhaneleri ile de ünlüdür. Maraş için de düşünülüyor mu bu ? Merak ettim.”

                                                           Anlayana

Hiçbir şey bilmez, yine de her şeyi bildiğini sanır, böyle biri neden başarılı bir politikacı olmasın? (Bernard Shaw)