İSTİKRAR
Ünal Üstel başkanlığındaki UBP-DP-YDP Koalisyon hükümeti iki yılı tamamladı. Buna göre son yıllarda en uzun süre görevde kalan hükümet Üstel hükümetidir diyebiliriz.
Üstel bu durumu “ülkeye istikrar geldi” diye tanımlıyor. Hatta bunu 21 Eylül’de yapılacağı duyurulan UBP kurultayında olacaksa rakiplerine karşı kullanıyor.
Gerçekte Üstel hükümeti ile ülkeye istikrar geldi mi bir bakalım.
İstikrar TDK sözlüğünde “istikrar” Arapça “istikrar” (a’nın üzerinde inceltme işareti var) kelimesinin aynıdır.
TDK bu kelimeyi şöyle tanımlıyor.
- Aynı kararda olma, aynı biçimde sürme, bir düzende devam etme; Stabilizasyon
- Yerleşmiş olma, oturmuş olma, sabit duruma gelme; stabilizasyon
- Ödemeler dengesinde, istihdamda düzen; stabilizasyon
- Kararlılık
Şimdi bu tanımlamaya bakarak Kıbrıs’ın kuzeyinde nasıl bir istikrar olduğunu söyleyebiliriz.
Üstel hükümeti bakanlar değişse bile evet istikrarlı biçimde koltuklarda oturmaya devam ediyor. Ama bir ülkede istikrar var denebilmesi için bu yeterli değildir.
Bu ülkede ödemeler dengesinde, ya da istihdamda düzen var mı?
Hangi dengeden, ya da hangi düzenden bahsedebiliriz. Ülke her geçen gün daha da pahalı oluyor. Alım gücü yerlerde sürünüyor.
İşçi, memur, emekli, özetle dar ve sabit gelirlilerin evine götürebildiği ekmek her geçen gün biraz daha küçülüyor.
Bir yıl önce TL’nin döviz karşısında eridiği günlerde Rumlar hem arabalarına benzin, mazot almak, hem de alış-veriş için güneyden kuzeye akın ediyordu.
Şimdi tam ters oldu. 1 Euro’nun 36 TL’yi geçtiği bugünlerde alış-veriş için Kıbrıslı Türkler kuzeyden güneye akın ediyor.
Bu nasıl bir istikrardır?
TDK’ya göre istikrarın 4. üncü karşılığı “kararlılık” tır. Bu hükümet hangi konuda kararlılık gösteriyor.
- Ankara’dan gelen talimatlara harfiyen uyma konusunda kararlıdır.
- Ankara’dan gönderilen Aksa ve T&T şirketlerini bizim sırtımızdan zengin etme konusunda karalıdır.
- Türkiye’den gönderilen şirketlere ihalesiz iş bağlayarak birilerinin ceplerini yine bizim sırtımızdan doldurma konusunda kararlıdırlar. Kıb-Tek’e ihalesiz akaryakıt alımı ve son günlerde konuşulan Kıb-Tek sayaç ihalesini kazanan KKTC şirketinin çekilmesi sonucu ihalede tek kalan TC şirketine bu işin bağlanması bunlardan bazılarıdır.
- DAÜ’nün elindeki en değerli arazi ve tesislerin yine TC’den bir veya birkaç firmaya devredileceği son günlerde en çok konuşulan konulardır.
- Önceki gün yayınlanan resmi gazetede meclisten oy çokluğuyla geçirilen Kamu İhale Değişiklik Yasası ile Yasa Kapasamı ile ilgili istisnalar maddesine aşağıdaki ilave yapıldı
"(7) Konut Edindirme Yasası uyarınca, Konut Edindirme Birimi ve Konut Edindirme İdaresinin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti genelinde oluşan ihtiyaca göre belirleyeceği miktarlardaki konut veya toplu konut veya sosyal konut projelerinde yer alan, bina veya binaların yapımları ve/veya yapım işleri ve/veya yapı işleri."
Buna göre her türlü sosyal konut toplu konut vb. bina veya binaların yapı işleri de artık ihalesiz TOKİ tarafından yapılacak.
Şimdi anladınız mı bu ülkede nasıl istikrar olduğunu. Bundan sonra ağzı ile kuş tutsa hiçbir KKTC şirketi devletten ihale alamayacak. Bütün ballı işler, ihalesiz Ankara’nın işaret edeceği TC şirketlerine verilecek. Araziler de bu şirketlere devredilecek.
Bu yapılanlara istikrar derseniz bilemem. Ama bunun adı istikrar değil, bir toplumu yok etme girişimidir. Bu hükümete verilen görev tam da budur diye düşünüyorum.