1. YAZARLAR

  2. Ünal Fındık

  3. İstikrar Değil Kaos
Ünal Fındık

Ünal Fındık

İstikrar Değil Kaos

A+A-

Başbakan Ünal Üstel’e bakarsanız kendisinin başkanlığında kurulan UBP-DP-YDP koalisyon hükümetiyle birlikte istikrar sağlandı.

Üstel’e göre istikrar kendi koltuğunu korumasıdır. Kendisi başbakanlık koltuğunda oturduğu sürece istikrar sağlandı zannediyor.

Halbuki ülkede bırakın istikrarı, can güvenliğimiz bile kalmadı.

Ülkede istikrar değil, kaos hakimdir.

İki gün sonra 2024 yılını karşılayacağız. Ülke yazılı ya da sözlü basın yayın organlarına baktığımızda karşılaştığımız haberler kaos ortamında yaşadığımızı gösteriyor.

Ülkede konuşulan konular rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, uyuşturucu çeteleri, kara para gibi suç ve suçla bağlantılı konulardır.

Bunların yanında hükümetin beceriksizliği, bilgisizliği ve başka nedenlerle elektriksizlik, kamuda işlerin yürümemesi, bilerek batırılan ve satılmaya çalışılan Kıb-Tek ve DAÜ gibi kurumlar ile eğitim, sağlık gibi en önemli ihtiyaçlarımızı karşılamaktan aciz bir devlet olduğu konuşuluyor.

Tam gün eğitim, tam gün sağlık yıllardır konuştuğumuz ve slogan haline gelen konular. Ama bu konuda en küçük bir adım bile atılmadı.

Bu yıl haftada bir gün yerine iki gün öğleden sonra eğitim yapılacağını ve önümüzdeki yıl tam gün eğitime geçileceğini açıklayan eğitim bakanı bu konuda hiçbir hazırlık yapmadığı ve 2024 bütçesinde de bu amaçla herhangi bir kaynak ayırmadığı için okullarda kaos yaşanmasına neden oldu.

Sağlıkta bırakın tam gün tartışmasını, doktorların devlet hastanelerinde günde 2-3 saatten fazla kalmaması, kalması halinde de ek mesai yazması gibi garip durum devam ediyor. Buna da kimse ses çıkarmıyor.

Yine yılın son günlerinde konuşulan bir konu da Dipkarpaz-Apostolos Andreas manastır yolunun tamiratı oldu.

Koalisyonun iki küçük ortağı ulaştırma bakanı Erhan Arıklı ve başbakan yerdımcısı Fikri Ataoğlu Dipkarpaz köyünden müjde verdiler.

Arıklı yolun daha önce Türkiye tarafından ihale edildiğini, KKTC alt yapı için kullanılacak malzemeyi temin edemediği için yolun yapımının geciktiğini belirterek, “Çevre Dairesi, Jeoloji ve Maden Dairesi ile Eski Eserler Dairesi şimdiye kadar malzeme alımında sıkıntı çıkarıyorlardı ancak Sayın bakanın inisiyatif üstlenmesiyle konu çözülmüş oldu. Son derece mutluyuz artık önümüzde bir engel kalmadı. İlgili firma en kısa sürede yol çalışmalarına başlayacak” dedi.

Dipkarpaz manastır yolu milli park içerisinden geçiyor. Bu alan hem doğal sit alanı, hem de milli park olarak koruma bölgesidir. Bu alanda çevre tahribatına izin verilmemesi gayet doğaldır. İlgili dairelerin görevi tam da budur.

Çevre dairesi, jeoloji ve maden dairesi ile eski eserler dairesi personeli, o bölgede çevre katliamına ve doğal sit alanındaki tarih tahribatına izin vermemekle tam da görevlerini yapıyorlardı.

Ancak iki bakan bu dairelerin izin vermediği tahribata izin vererek suç işlediler.

Milli park içindeki bir yerden değil de biraz daha uzak bir yerden malzeme temin edilerek bu yolun tamiratı yapılamaz mıydı?

İhale Ankara’da açıldı. İhaleyi alan firma muhtemelen bir TC firmasıdır. Bu firmaya malzemenin yola en yakın yerden alınacağı söylenmiştir. O da bu sağlanana kadar işe başlamayarak, ilgili daireleri şikayet etmiştir.

KKTC bakanları da bu firmanın sözcüsü olarak, kendi dairelerinin izin vermediği tahribata izin verdiler.

Alın size istikrar.

Hükümet ortağı bir partinin genel başkan yardımcısı kalkınma bankasından talep ettiği kredi karşılığında, kendi genel başkanı ile genel sekreterinin kendisinden iki buçuk milyon TL rüşvet istediğini iddia ediyor.

Alın size istikrar.

Bir iş kadınının TC eski cumhurbaşkan yardımcısına 50 milyon Dolar rüşvet verdiği ve aracılığı da KKTC cumhurbaşkanının yaptığı kaç gündür gündemden düşmüyor.

2024 yılında sözleşmesi sona erecek olan Aksa ile bir gece yarısı imzalanan Aksa 3 sözleşmesi ile Aksa bundan sonra Kıb-Tek’e yazdığı  faturaları dolar cinsinden yazıyor. Bu nedenle kurumun kasasından fazladan aylık 40 milyon TL fazla para çıkıyor. Bu parayı da elbette kurum tüketicileri olarak biz ödüyoruz.

Alın size istikrar.

Kıb-Tek geçen yıldan itibaren yakıtı ihalesiz olarak, yakıt taşıma ücreti de ödemeden TPIC adlı TC firmasından alıyor. İhalesiz alımların kuruma ve dolayısıyla halka maliyeti hem mali, hem de kullanılan yakıtın kalitesinden kaynaklı sıkıntılar olarak çok ağır oluyor.

Son olarak sürat radar bakım, onarım ve fatura dağıtım işinin de yeni yılın ilk günlerinde yine ihalesiz olarak TC firması Aselsan’a verileceği bizzat ilgili bakan tarafından açıklandı.

Ülkede yaşanan cinayetler, cinayet gibi trafik kazaları, çocuğun cinsel istismarı, kadına cinsel istismar ve şiddet hep bu dönemde öne çıktı.

Alın size istikrar.

***

Tüm okurları yeni yılını kutlar, bütün bu olumsuzluklara karşın 2024 yılının çözüm ve barış yılı olmasını temenni ederim.

Bu yazı toplam 1210 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar