1. HABERLER

  2. ÖZEL HABER

  3. İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun: “Yargıya başvuracağız, işverenler ödeyemeyiz, işçi çıkaracağız diyor”
İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun:  “Yargıya başvuracağız, işverenler ödeyemeyiz, işçi çıkaracağız diyor”

İşverenler Sendikası Başkan Yardımcısı Metin Arhun: “Yargıya başvuracağız, işverenler ödeyemeyiz, işçi çıkaracağız diyor”

Alınan kararı ‘ülke faydasına olmayan seçim önce popülist bir tavır’ olarak değerlendiren Arhun, birçok sektördeki işverenlerden telefon aldığını, işletmelerin bu ücreti ödeyemeyeceğini ve mecburen işçi çıkaracağını anlattı.

A+A-

Yılın üçüncü asgari ücretini belirlemek için yapılan komisyon toplantısını sağlıklı bir sonuç çıkmayacağı gerekçesiyle terk eden İşverenler Sendikası Başkanı Metin Arhun, yeni asgari ücretle ilgili yargıya başvuracaklarını açıkladı.

Alınan kararı ‘ülke faydasına olmayan seçim önce popülist bir tavır’ olarak değerlendiren Arhun, birçok sektördeki işverenlerden telefon aldığını, işletmelerin bu ücreti ödeyemeyeceğini ve mecburen işçi çıkaracağını anlattı.

YENİDÜZEN’e konuşan Arhun, konuyu yargıya taşıyacaklarını dile getirerek, “Çok fazla işveren beni aradı, bu ücreti ödeyemeyeceklerini ve mecburen işçi çıkaracaklarını ifade etti. Çalışanlar geçinemiyor evet ama bunun suçlusu işveren değil, kamunun büyüklüğü ve diğer etkenler. İşten durdurmalar başlayacak, daha da kötüye gideceğiz” dedi.

Hükümetin ve işçi kanadının tavrını ‘seçim öncesi popülist yaklaşım’ olarak değerlendiren Arhun, “İşvereni, şirketleri düşünen yok, hele ki şimdi seçim zamanı hiçe sayıldık. Bu genel olarak böyledir. Popülist siyasetçi her zaman çoğunluktan yanadır. Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa...” ifadelerini kullandı.

“Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa”

Çalışanlarla ‘et ve tırnak gibi’ olduklarını anlatan Arhun, her zaman çalışandan yana olduklarını belirtti.

YENİDÜZEN’e konuşan Arhun’un açıklamasından öne çıkan bazı satır başları şöyle:

 Türkiye ile rekabet ediyoruz, un krizi de buna bir örnek. Türkiye’deki teşvikler, oradaki üretim ve burada o piyasa aile mücadele ve rekabet ediyoruz ve bu çok zor. Fiyat yükseltip çalışanın ücretine bunu ekleriz ama üretim alanında Türkiye ile rekabet ederken bu denli artışlar yapamıyoruz.”

Çok fazla işveren beni aradı, bu ücreti ödeyemeyeceklerini ve mecburen işçi çıkaracaklarını ifade etti. Çalışanlar geçinemiyor evet ama bunun suçlusu işveren değil, kamunun büyüklüğü ve diğer etkenler. Bunun acısını geçmişte yaşadık, sanayi holdingi, KTHY’yi kapattık, birçoğu can çekişiyor. Dengeyi doğru tutturmazsak çok sayıda çalışan zarar görecek. Çok kişi güneye geçmek için başvurdu, biz bunu mu istiyoruz? ,İşvereni, şirketleri düşünen yok, hele ki şimdi seçim zamanı hiçe sayıldık. Bu genel olarak böyledir. Popülist siyasetçi her zaman çoğunluktan yanadır. Hedef keşke ülkeyi kurtarmak olsa.

Geçen yıldan bu yıla fiyatlarda %20, 25 civarında arttırılması dengeli bir rakam olacaktı. 6 bin 500 TL’de oy birliği ile evet diyecektik ama bu imkanı bulamadık. Komisyon ve sendikalar baskı altındaydı, çok huysuz bir çalışan temsilcisi gördük.

Toplantıya ara verdik, muhtemelen Başbakan’a da danıştılar. Ülkeye hizmet etmediler. Türkiye’deki basın bizi eleştirecek, paramız yok diyoruz ama yüksek asgari ücret belirliyoruz. Ne pahasına? Çalışan yerlerin kapanması ve işçi çıkarmak pahasına.

Elbette ki itiraz edeceğiz. İtirazdan 15 gün sonra yeniden komisyon toplanacak ve gideceğiz. Umarım hükümet daha itinalı ve toplantıdan ‘oy birliği’ çıkarma hedefiyle gelir. Bu atılan adım ülkenin faydasına değil. Yargıya başvuracağız, gerekirse mahkeme yoluna başvuracağız.

Bu ücret farkları üretilen ürünlerin fiyatına ‘Türkiye ile rekabet edilemediği için’ yansıtılamayacak, işten durdurmalar başlayacak.”

 

 

yd-destek-gorseli-2-475.jpg

Bu haber toplam 5740 defa okunmuştur