1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. İtibardan tasarruf olmaz!
Serhat İncirli

Serhat İncirli

İtibardan tasarruf olmaz!

A+A-

Sözcü gazetesinin dünkü manşeti aynen başlıktaki gibiydi...

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arjantin – Fransa maçı için tam dört uçakla Katar’a gitti...

Ama finalde kendi ülkesinin takımı oynayan Arjantin Cumhurbaşkanı Alberto Angel Fernandez ise ülkesinin ekonomik durumu nedeniyle gitmedi...

-*-*-

Aynı “gösteriş” zihniyeti veya “itibar rahatsızlığı” bizde de siyasetin hakim görüntüsüdür...

-*-*-

İnatla ve ısrarla Maraş konusunu gündeme taşıyoruz ve resmen hava basıyoruz...

Oysa Maraş’ta “gösteriş” dışında hiç bir şey yapılamayacağını çok iyi biliyoruz...

-*-*-

Hedef, azıcık KKTC’deki yerel seçimler ve büyük ya da geniş planda Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı seçimleri...

Hep bir “itibar rahatsızlığı”...

Sırf şov!

Sırf oy!

Ve sadece “içteki tribünlere” oynama propagandası!

-*-*-

Maria meselesinde Dünya’ya rezil olduk mu mesela?

Kimsenin umurunda değil ki!

Gerçekten değil!

Çünkü sadece seçim kazanıp, itibar elde edip, şatafatı sürdürmeyi hedefliyoruz...

“Dış siyaset” yok ki dıştaki itibardan biri endişe etsin!

-*-*-

Mesela Tahsin Ertuğruloğlu’nu düşünün...

Kendi partisinin seçmediği bir siyasetçi...

Havadan indirildi, goftiden bakan yapıldı...

Tam bir itibar rahatsızlığı örneği...

Devleti ile KKTC ile hiç bir derdi yok!

Yani “eşit egemen devlet, haydi tanıtalım” anlamında söylüyorum, zerre gaylesi yok!

-*-*-

Mesela Ünal Üstel...

Kendi partisinin beş genel başkan adayı içerisinde beşinci olmuş biri...

Havadan indirildi, goftiden başbakan yapıldı...

Tam bir itibar rahatsızlığı örneği...

Hademeler aç kalmış, asgari ücret açlık hatta yokluk sınırının çok altındaymış, gençler göç ediyormuş, zerre umuru değil...

Oh 13’üncü maaş da ödendi, ödeniyor, herkesin de keyfi yerinde, haydi Azerbaycan’dan gelen konuğu kabul edelim, görüşelim, iki defa da havaya sıktık mı, gelsin gitsin “oy”lar!

-*-*-

Mesela Ersin Tatar...

Kıbrıs tarihinin en rezalet siyasi bilgisizlik karakteri...

Siyasi ofsaytın ta kendisi...

Yanlışlıkla, sırf çok iyi maşa olacak, sırf çok iyi gusbo olur diye seçtirilmiş bir gariplik... Her emre itaatin, mutlak biatın ta kendisi...

Dış siyasette rezil olmuşuz, kimsesiz kalmışız, Dünya’dan her geçen gün daha da uzaklaşmışız gibi bir derdi yok...

İtibar rahatsızlığının en üst makamı...

-*-*-

Tıpkı patronları gibi...

Ülke batakta, devlet çökmüş durumda, insanlar aç ama efendilerin itibarı maşallah!

İtibardan tasarruf etmiyorlar!

-*-*-

Sürekli mili yalanlarla, vatandaşa gaz veriyorlar...

Milli dava edebiyatından hiç vazgeçmiyorlar...

İtibarları devam etsin – aman zarara uğramasın diye bir yandan devlet çalışanına ve emeklisine maaşlarını gayet net bir şekilde, rüşvetimsi atmosferde verirken; Türkiye’den gelen kapkaranlık parayı da valizlerle dağıtıp, oy satın almayı, itibarlarının devamı adına görev sayıyorlar...

-*-*-

Ahali mi?

Ahali hep uyku halinde...

Maaşı alan uykuda, valizden rüşveti kapan sandıkta...

Daha ne diyeyim bilemiyorum!

Oy verin, şov yapsınlar...

İtibarları aman zedelenmesin...

KKTC mi?

Eşit ve egemen mi?

Hep yalan!


Mağusa’ya selam!

Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ)...

Elimde, “bu üniversitemiz ile KKTC Devleti arasında mali konularda işbirliği protokolü çalışması” bulunuyor...

-*-*-

DAÜ’ye, hükümetlerin atadığı Vakıf Yöneticiler Kurulu’nun maddi kaynak sağlaması gerekiyor...

Ancak elimdeki çalışmaya göre, Vakıf Yöneticiler Kurulu, üniversiteye kaynak sağlamak yerine, 2002’den bu yana yaklaşık olarak 100 milyon Amerikan Doları, yani neredeyse 2 milyar TL “açık” yaratmıştır...

-*-*-

Bu açığı kapatmayı başaramayan, üniversiteye tek kuruşluk maddi kaynak bulamayan Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Dr. Erdal Özcenk, herhalde Mağusa Belediyesi’ni de DAÜ’den beter etsin diye, başkanlığına aday yapılmıştır...

-*-*-

Ve hepsinden ilginci nedir biliyor musunuz?

Şu anda Mağusa’da, Dr. Erdal Özcenk seçimi kazansın diye valizlerle para dağıtılmaktadır...

-*-*-

Oysa, “Devlet” dediğiniz “KKTC”, gerçekten devlet olsa, valizlerle dağıtılan ve kaynağı belirsiz bu kara paraya el koyup, DAÜ’nün açığını kapatamaz mıydı?

Eminim bir miktarını değil, tamamını kapatırdı.

-*-*-

Ortada çok pis bir oyun vardır...

DAÜ’yü iflas ettiren kurulun başındaki kişinin belediye başkanı seçilmesi, bu ülkenin geleceği adına ciddi anlamda tehlikedir.

-*-*-

Haaa, bir de utanmazlıktan söz etmek istiyorum...

Alın size bir soru:

DAÜ’nün 100 milyon Amerikan Doları tutarındaki borcu ne olacak?

İşte elimdeki protokol diyor ki, “KKTC Devleti borcu ödeyecek”...

Yani, Dr. Erdal Özcenk batıracak, KKTC’nin vergi mükellefi de ödediği vergilerle o borcu kapatacak!

Siz valizle oy satın almaya devam edin!

Bu ciddi bir utanmazlıktır!

-*-*-

Ey sevgili Mağusalılar, bu çirkin, kapkara ve ahlaksız oyuna lütfen “oy” vermeyin!


para-001.jpg

İngiliz Sterlini dün 23 TL civarındaydı... Ve geçtiğimiz gün İngiltere’de üzerinde Kraliçe’nin değil, Kral’ın fotoğraflarının bulunduğu ilk banknotlar piyasaya çıktı... Kuzey Kıbrıs’ta İngiliz koloni döneminden kalma alışkanlık ya da uygulamaları değiştirip, Türk koloni dönemine uyarlamak isteyenler keşke önce TL’nin erimesi meselesiyle ilgilenebilseler...

Bu yazı toplam 2213 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar