1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. İyi ama daha iyi olabilir…
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

İyi ama daha iyi olabilir…

A+A-

Berlin’den aslında bir sonuç çıktı;

“Şimdiye kadarki konuşmalar, belgeler, anlaşmalar ve çözüm modeli olarak belirlenen Federasyon geçerlidir” dendi.

Geçtiğimiz Pazartesi günü, yani görüşme günü köşemde şunları yazmıştım;

“Bugün (25 Kasım) başlayıp bugün bitmesini isteyenler ve bekleyenler olduğu gibi, bugün olacak görüşmenin ardından yeni bir sürecin başlamasını ve barışa, çözüme kadar gitmesini isteyenler ve bunun için baskı oluşturmaya çalışanlar da var.

Örneğin Başbakan Tatar ve Yardımcısı Özersay, bugünün burada kalmasını ve söylemlerinde dile getirdikleri gibi hiçbir şey olmamasını beklerken ve de umarken, Ana muhalefet partisi ve başkanı ile TDP ve bazı sol örgütler ve de barış yanlısı bazı sivil toplum örgütleri yukarıda yazdığım gibi görüşme sürecinin devam etmesini umuyor ve talep ediyorlar.”

BM Genel Sekreteri Gutteres ile Akıncı ve Anastasiadis’in görüşmelerinden sonra başlangıç tarihi ve biteceği gün bilinmese de “barışa, çözüme kadar gitmesi muhtemel yeni bir sürecin başladığını” söylemek mümkün.

***

Evet, başlama tarihi belli değil, çeşitli gerekçelerle 2020’nin ikincisi yarısı deniyor, bitiş tarihi hiç belli değil ama en azından daha önceki anlaşmaların teyit edildiği ve bazı konuların netliğe kavuştuğu bir görüşme olmuştur.

Bu nedenle ortaya çıkan durumun ‘karamsar’ ifadelerle küçümsenmeye çalışılması çok doğru olmaz diye düşünüyorum.

***

Bana göre de örneğin olası beşli görüşmenin 2020’nin ikinci yarısında planlanacak olması, Kıbrıs’ın içinde bulunduğu durum gözetildiğinde uzun vadeli görülse bile hiç yoktan iyidir.

Diğer yandan, Yunanistan’da yeni hükümet olması, Türkiye’de durumun hep karışık olması, diğer garantör ülke İngiltere’de Brexit durumu, 12 Aralık’ta seçim yapılacak olması ve burada Nisan’da Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi nedenlerle yeni sürecin başlangıcı Nisan sonrasına bırakılacak olması çözüm isteyenlerin sabrını yine zorluyor olabilir.

Durumun ‘hiç yoktan iyi’ olmasının yanında sabırlar da zorlanıyor çünkü Nisan sonrasında da sürecin uzamasını sağlayacak başka önleyici nedenlerin çıkıp çıkmamasını kim garanti edebilir ki!

Bir de Nisan’dan sonra sanki de Saray’da Akıncı’nın devam edeceği gibi özellikle Akıncı tarafında bir rahatlık varmış gibi görünse de bunun garantisini de kimse veremez.

Olası bir değişiklikte Yunanistan’daki yeni hükümet, İngiltere’deki seçim gibi nedenlerin benzeri Nisan’dan sonra bizde de ‘bekleme/etrafı tanıma’ gerekçesi olabilir.

***

Dolayısıyla bazı gerekçelerle bazı işlerin yapılmasını geciktirme, sürecin başlamasını uzatma gibi nedenlerin ardından başka nedenlerin de ortaya çıkabileceği düşüncesinin her zaman var olması gerektiğini düşünürüm.

Ve yine bu nedenle bazı çalışmaların yapılması, zamanın değerlendirilmesi için sıkıştırılmış da olsa planlamalar yapılabilmesi mümkündür.

Özellikle Kıbrıs’ta zaman çok değerlidir, boşa harcanmamalı. 

Bu yazı toplam 1405 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar