Sene 2013. Kadri Fellahoğlu’nun belediye başkanlığında Lefkoşa Türk Belediyesi Meclisi'ne girdim. İlk toplantıyı yaptık. O ilk toplantıda mimar bir belediye meclis üyesi olarak Kentsel Tasarım ve Teknik İşler Komitesi'nin başkanlığını üstlendim.

LTB Projeler Şube Amiri Ali Güralp ile birlikte bir seri toplantı yaptık. Ne yapabiliriz, 14 aylık süremizde Lefkoşa’ya ne katabiliriz diye kafa patlatıyorduk.

Ali Bey bize 2012 yılında denenen ama şikayetler üzerine uygulamadan kaldırılan Asmaaltı ve Arasta Yayalaştırma Projesi'nden bahsetti. Konuyu aldığımız gibi Kadri Başkan’a götürdük.

Kadri Başkan'ın belediyeyi yönetirken uyguladığı çok çağdaş bir yönetim anlayışı vardı. Komitelere mutlaka sivil toplum örgütlerini dahil eder, komitenin kararlarını harfiyen uygulardı. “Siz komitede kararı alın Onur, ben uygularım.” diye dile getirirdi bize bunu. Bu yöntemini yine uyguladı ve biz de kolları sıvadık.

Lefkoşa Surlariçi o zamanlarda geceleri yaşayan bir bölge değildi. Gece açık kafe ve barların sayısı bir elin parmak sayısını geçmezdi. Sokaklarında gece yürümek için cesaret isterdiniz.

2013 yılının Kasım ayında Asmaaltı ve Arasta Sokaklarını törenle yayalaştırdık. Bir tarafta tören, diğer tarafta ise protesto yapılıyordu.

Dahası protesto yapan esnaf, benim yıllar içinde abilerim/ablalarım diyecek kadar seveceğim insanlardı.

Tabii, sadece yayalaştırmayı yapıp geri çekilmedik. Benim için o günden itibaren yoğun bir mesai başladı. Her gün bu bölgeye gidiyor, özellikle yayalaştırmaya karşı olan esnafın kahvesini içmeyi ihmal etmiyordum.

Bu proje konusunda esnafın yarısı ile tamamen farklı görüşlerimiz vardı, ama kahvemizi içmeyi ve sohbet etmeyi hiç ihmal etmedik. Onlar kahve içerken bana “açalım artık” diye gülerek kızıyor, ben ise hep “bir şans verin, açma dışında ne eksik varsa halledelim” diye cevaplıyordum. Hâlâ bölgeye gittiğimde bu abi ve ablalarıma selam vermeyi ve sohbet etmeyi ihmal etmem.

Tabii ki görevim sadece kahve içmek değildi. Birçok yerde biriken çöplere müdahale ettik, trafikteki sıkışıklıkları düzenledik, bölgede etkinlik yapılması için müthiş bir çaba harcadık ve bölgeye insan çekmeye gayret ettik.

Hiç unutmuyorum, projeler şubesi ile birlikte bu yaya aksındaki tüm boş dükkanların listesini çıkartmıştık. Mal sahipleri ve irtibat numaralarını ortaya koyduk. Harıl harıl işletmeleri geziyor ve Lefkoşa Surlariçi'nde dükkan açmaları için ikna etmeye çalışıyordum.

Bir gün Arasta esnafından bir ablamız bana ulaştı. Akşam 7 gibi Arasta’daki dükkana gel dedi. Gittim. Gece karanlık olmuş, dükkanlar kapanmıştı. “Yayalaştırmaya karşı değilim ama ben dükkanımı geç kapatıyorum ve bu sokaklar çok ıssız ve karanlık. Arabamıza yürümeye korkuyoruz.” dedi.

Yaklaşık 1 ay boyunca elektrik dairesine ulaşıp lambaları çalışır hale getirmek için belediye olarak uğraştık.

Bugün artık Asmaaltı Sokağı'nda boş dükkan bulmak şans işi. İnsanlar akın akın bu bölgede kafe, restoran ve bar açıyorlar. Ve emlak değeri katbekat artmış durumda.

Arasta’da esnaf olan ablamızın dükkanın önü ise gece 4-5’lere kadar insanların gezdiği ve canlı tuttuğu bir mekan haline gelmiş durumda. Bu ablamız artık arabasına güven içinde yürüyebiliyor.

2013 yılında bu yola çıkarken “Lefkoşa Surlariçi geceleri de gündüzleri kadar çalışacak” diye kolları sıvamıştık. Geçtiğimiz hafta gerçekleşen Yuka Blend Festivallerini organize edenler gibi pek çok arkadaşımızın süreci omuzlamasıyla bu vizyon gerçek oldu.

Özellikle döviz ile Türk Lirasının kur farkından dolayı bugünlerde Lefkoşa Surlariçi ciddi anlamda Kıbrıslı Rum ve Avrupalı turistlerle dolup taşıyor. Her içilen kahve ve her alınan bira ülkenin gayri safi milli hasılasına katkı getiriyor.

Tabii ki Lefkoşa Surlariçi değişim sürecini henüz tamamlamış değil. 5 yıl önce olanaksızlıklar ve dirençle karşılandığı halde atılan bu vizyon artık devam etmeli:

• Arabahmet bölgesindeki sınır kapısı mutlaka açılmalı ve bu bölgede belediyenin kullanımında olan binaların kiralama politikaları gözden geçirilmelidir.
• Asmaaltı ve Arasta bölgesine yapılan yayalaştırma adımı devam etmeli ve Uraz Sokak (Papa Bar bölgesi) içine alınacak şekilde genişletilmelidir.
• Lefkoşa Surlariçi mutlaka toplu taşıma ile güçlendirilmelidir.

Bunun gibi vizyon adımları atılmaya devam ederse Lefkoşa Surlariçi daha fazla gelişecek ve ekonominin bel kemiğini oluşturabilecektir. Bunu yapmak 5 yıl önce olduğu gibi yine bizim elimizdedir.

Tek ihtiyacımız biraz istek, biraz irade ve bolca da VİZYON.

Lefkoşa Surlariçi'nde görüşmek üzere…