"İyi yönetemiyorsunuz”
Serdaroğlu, siyasileri kendi beceriksizliklerini sendikalar ve çalışanlar üzerine yıkmaya çalışmakla ve kendi yönetme zafiyetlerini toplumun gözünden kaçırmakla eleştirdi.
Kamu İşçileri Sendikası (KAMU-İŞ), Toprak Ürünleri Kurumu’nda (TÜK) çalışanların sigorta ve ihtiyat sandığı primlerinin yatırılmadığı gerekçesiyle 2 saatlik uyarı grevi yaptı.
Eylemde “Ne Haklarımızdan Ne De Sendikamızdan Vazgeçeriz” ve “Ne Ezilen Ne Ezen İnsanca Hakça Bir Düzen” pankartları açıldı.
KAMU-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu grev gerekçeleriyle ilgili TÜK önünde basın açıklaması yaptı.
Serdaroğlu, siyasileri kendi beceriksizliklerini sendikalar ve çalışanlar üzerine yıkmaya çalışmakla ve kendi yönetme zafiyetlerini toplumun gözünden kaçırmakla eleştirdi.
Hükümet koltuklarının “ağlama yeri” değil icraat ve sorunlara çözüm üretme yeri olduğunu kaydeden Serdaroğlu, “Hükümeti oluşturan bakanlar daha göreve başlamadan bizlere bildiğimiz şeyleri yeniden söylemeye başladılar. Bize İhtiyat Sandığı ve Sosyal Sigorta primlerinin neden aylardır yatırılmadığından bahsedin” şeklinde konuştu.
“YAKAN TOP OLDUK”
Serdaroğlu, Şubat ayından bu yana üretici ve toplumun mağdur olmaması adına her türlü iyi niyeti ortaya koymalarına rağmen Maliye ve Tarım Bakanlıkları arasında adeta “yakan top” olduklarını, Tarım Bakanlığı’nda “Maliye’nin TÜK’e borcunu ödemediğinin” gerekçe gösterildiğini, Maliye Bakanlığı’nda ise “biz ödedik” dendiğini ifade etti ve bunun sorumlusunun kim olduğunu sordu.
Serdaroğlu, Tarım Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’na, Başbakanlık’ta baş başa toplantı önerisinin de karşılık bulmadığını anlatarak, duyarsızlık ve özensizliğin devam ettiğini, sürekli olarak “salgın hastalık var, zor dönemden geçiyoruz, ekonomik kriz var” denildiğini ifade etti.
Tarım Bakanı Çavuşoğlu ile dün görüştüklerini ve bakanın kendilerine Maliyeden alacaklarını aldıkları zaman sorunların çözüleceğini söylediğini belirten Serdaroğlu, bugün TÜK çalışanlarının siyasilerin hep dilinde olan “sağlık” hizmetini ve eczaneden ilaçlarını alamayacak duruma geldiklerini bildirdi.
“İYİ YÖNETEMİYORSUNUZ”
TÜK’ün zarar ettirildiğini, borca sokulduğunu, buna karşın gelirlerini artırıcı hiçbir çaba gösterilmediğini ve buna uygun bir çalışma yapılmadığını da savunan Serdaroğlu, “Üç dört sermaye zengin olsun diye TÜK’ün üzerinde bulunan yetkileri kullanmayıp, sadece arpayla TÜK’ü çevirmeye çalışıyorlar. Bu ne adalete ne vicdana ne de İyi İdare Yasası’na sığar. İyi yönetemiyorsunuz” şeklinde konuştu.
TÜK’ün bekleyecek zamanı kalmadığını kaydeden Serdaroğlu, sorunların çözümünün kurumları siyasetle yönetmekten vazgeçmekten geçtiğini ifade ederek, çalışanların doğru düzgün tuvaleti, yağmurlu havalarda yemek yiyebilecekleri bir yerleri dahi olmadığını ve bunların utanç verici olduğunu anlattı.
“Tüm bunlara para yok ama Bakanlıklar önünde atılı duran çürümeye mahkûm edilen elektrikli arabalara para var” diyen Serdaroğlu, kendilerinin bu şekilde idare edilmeye mahkûm olmadıklarını ve olmayacaklarını, üretmek, kazandırmak, kazanmak ve sosyal haklarına sahip çıkmak istediklerini belirtti.
“BİR İKİ HAFTA MÜDÜR MÜSTEŞAR KİM OLACAK ONU İZLEYECEĞİZ… BIKTIK ARTIK”
Hükümetin güvenoyu almasını müdür-müsteşar atamalarının izleyeceğini kaydeden Serdaroğlu, halkın bunlardan usanıp bıktığını, artık siyasilerin koltuklara, ülkenin ve halkın geleceği için oturmadığına, kendisi ve partisinin menfaatleri için oturduğuna inandığını kaydetti.
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA GREVLERİMİZ ŞİDDETLENEREK ARTACAK”
Serdaroğlu, çalışanların maaşlarından kesilen ve yatırılmayan sosyal hakları için hükümete önümüzdeki Perşembe’ye kadar süre verdiklerini açıklayarak, üreticilere üretimleri için teşekkür ederek, oluşan mağduriyetin sorumlusunun ülkeyi yönetenler olduğunu söyledi.
Serdaroğlu şöyle devam etti:
“Doğacak sıkıntılar bizim değil bizi yönetenlerin sorumluluğu olacaktır… ‘TÜK’te çalışanların Şubat ayından itibaren vergi yatırmıyor’ söyleminin doğru değildir, devlet ve kurum maaşlardan kesilen vergilerin yatırmıyor… Bugün Kuruma avukatımızın yazmış olduğu bir yazı ile Kurumun yapmış olduğu borçlanmaların bizim tarafımıza verilmesini istiyoruz, kurumun nereye borcu olduğunu bilmek istiyoruz, çünkü TÜK ve kendi geleceğimiz ile ilgili endişelerimiz vardır.”