Seçimin sonuçları değerlendirilmeye devam ediyor.
Hangi partinin başarılı, hangi partinin başarısız olduğu, nedenleriyle beraber analiz ediliyor, beyin jimnastiği yapılıyor.
UBP’nin başarısız olduğu zaten ortada ve bunun nedenlerinin başında da halkın beklentilerinin aksine hükümetçilik! yapmış olması geliyor. Bu beklentinin aksiliği belki toplumsal, belki bireysel beklentileri tatmin edemediği içindir ama sonuçta başarısızlık UBP’nin tarihi en büyük yenilgisini almasına neden oldu.
İlk kez UBP oyları %30’un altına inerek %27 civarına geriledi.
UBP’nin başarısızlığı tabii ki başta Genel Başkanı’na kesilecekti ve öyle bir kesildi ki bu fatura meclise bile giremedi, genel sekreteriyle beraber… Oradan buraya giden-gelen Turgay Avcı gibi, Ertuğrul Hasipoğlu gibi isimler de meclis dışında kaldılar.
Elbette ki seçimler meclisin yenilenmesi, yeni dinamikler kazanması için yapılır, birileri gidecek birileri de gelecek ki meclis yenilenebilsin.
Gitmesi gerekenlerin tümü gitti mi, hayır, tabii ki bu mümkün değil ama mecliste 23 yeni isim olacak bu dönem… Belki de ilk kez özellikle CTP kadrosunun etkisiyle bu kadar genç, dinamik ve dolu dolu bir ekip olacak.
***
Öte yandan yine UBP’ye dönüp bakıldığında ortaya çıkan yeni durumda Cumhurbaşkanı Eroğlu cephesi, yani DP-UG, UBP’ye nazaran seçimden başarılı! çıktığı için UBP içindeki isimlerin de tarafını yeniden belirleyeceği bir süreç yaşanacak gibi görünüyor.
Seçimden yenilgiyle çıkan UBP’nin olağanüstü kurultay toplamaya başlayacağı bugünlerde parti içinde de yeni bir yarış başlayacak. Başlayacak yarışta UBP içinde şu andaki duruma göre Eroğlu tarafının daha güçlü olacağını düşünüyorum. Bunu düşünürken DP’nin UG kanadı içinde meclise giren 4 eski UBP’li vekilin de bu süreçte Eroğlu yanında yer alacağını söylemek yanlış olmaz.
Süreç içinde DP’nin UG’si istifa edildiği için ortadan kalkar mı, meclise giren 12 milletvekili içinde başka UG’li de var mı, onlar da UBP yolunda istifa eder mi bilemem ancak eski politik benzer olaylara baktığımızda bu gelişmelerin çok da olasılık dışı olmadığını görebiliriz.
Onun için de oluşacak koalisyon hükümetinde de olası bu gelişmelerin hesaplanması, öngörülmesi gerekecektir.
***
Ve bir de kişisel bir merak; UBP hükümeti döneminde bakanlıklarda görev alan, devletten yüklü maaşlar çeken, bakanların (daha ağır bir kelime kullanmamak için söylüyorum) şak şakçılığını yapan ve adlarına ‘gazeteci’! denen bazı şahıslar vardı. Şimdi bakanları yok, hükümetleri yok, o görevleri ne olacak, devam edecekler mi, daha önce sözleşmeleri uzatılanların sözleşmeleri devam edecek mi, benim gibi aslında birçok vatandaş merak ediyor.
Yeni bir olay değil tabii… Gereksiz verilen ilgi, liyakat (yeterlilik) şimdi sözkonusu bazı tiplerin ortaya çıkmasına neden oldu. Bunun sorumlusu tek bir parti veya birkaç siyasetçi değil. Umarım bu gereksiz liyakatlar olası herhangi bir hükümette de devam etmez.