JuJu olayının tek mağduru Ünal abidir!
Yüksek Mahkeme, dün kamuoyunda “sahte diploma davası” olarak bilinen konuyla ilgili olarak Güzelyurt’ta mahkemeye çıkarılan JuJu hanımefendi konusunda açıklama yaptı.
-*-*-
TAK Ajansı, JuJu hanımefendinin adını rumuzla yayımladı, UBP’den hiç bahsedilmedi… Girne Kadın Kolları Başkanı sıfatından söz edilmedi…
-*-*-
Yüksek Mahkeme’den yapılan açıklamada da sanırım “F.Ü. isimli zanlı” dendi!
TAK öyle yazdı!
-*-*-
Mahkeme açıklamasında, “zanlının dün mesai saatleri içerisinde ‘teminat talebiyle’ mahkemeye getirildiği” belirtildi.
Evet mesai saatleri!
Öyle dendi!
-*-*-
Bu arada net öğrendim, JuJu hanımefendi, kesinlikle Ercan’da VIP’yi kullanarak ülkeye giriş yapmadı!
-*-*-
Yüksek Mahkeme açıklamasında, yargıcın mahkemeye gelmesinin ardından mahkeme salonunda gerçekleştirilen duruşma sonucunda, mahkemeye yapılan “zanlıyı teminata bağlama talebinin” mahkeme tarafından uygun görüldüğü ifade edildi.
-*-*-
Yine aynı açıklamada, “zanlı, aleyhine getirilen davalardan yargılanmak üzere teminata bağlanarak serbest bırakıldı” denildi.
-*-*-
Yüksek Mahkeme açıklamasında, “zanlı ile ilgili mahkeme huzurunda tutukluluk talebinde bulunulmadığı” da vurgulandı.
-*-*-
Açıklamada, teminat ve tutukluluk işlemlerinin gerek mesai saati içerisinde, gerekse de mesai sonrası veya hafta sonu belirli bir zamana bağlı olmaksızın yapıldığına da dikkat çekildi…
(Burasını anlamadım… Ama neyse! Yorum yapmıyorum…)
-*-*-
Akılda kalan ve hala yanıt bekleyen soruların muhatabı kesinlikle yargı değildir…
Daha çok Başsavcılık Dairesi ile Polis Genel Müdürlüğü’dür!
-*-*-
Mesela akılda kalanlara bakalım; “… eski başbakan, eski bakanlar, müsteşarlar, müdürler, profesörler, doksan yaşındaki doctor – kısacası herkes daha önce kelepçelenmişti… Tüm gazetelere haber uçurulmuştu… Tüm sanıkların evleri aranmıştı… Telefonlarına el konmuştu… V.S. vesayre vesayre!”
-*-*-
Ayrıcalık niye?
Evet mahkeme ayrıcalık yapmadı, tamam!
“İtirazım yoktur hakim bey” durumundayım ama neden JuJu’nun evine kimse girip dolapları karıştırmadı!
-*-*-
Uygulama mı değişti?
-*-*-
Neyse!
-*-*-
Ne isterse olsun, bu işten “özel” ve de “tüzel” en ciddi yarayı alan Ünal abidir!
Eğer “saklama” ya da “karartma” operasyonunun arkasında Ünal abi varsa; resmen kendi ayağına kurşun sıkmıştır…
-*-*-
Bunların yazılacağı, bunların konuşulacağı, dedikoduların ayyuka çıkacağı hiç mi hesaplanmadı?
Birileri, Ünal abiyi genel başkanlıktan ve başbakanlıktan indirmek için komplo mu kurdu?
Son soru, çok mu komplo teorisi oldu!
Bayağı pipiriklendim; olur mu olur yani!
-*-*-
Bu yazıyı 5 Temmuz 2024 tarihinde, saat 14.00’te, Yeni Boğaziçi sınırları içerisindeki Salamis Bay Conti Hotel’in lobisinde yazmaya başladım...
O ana kadar, Tabipler Birliği’nden ve Eczacılar Birliği’nden yazılı açıklama bekledim...
“Bizim üyelerimize uygulananın JuJu hanıma uygulanmamasını esefle kınıyoruz” denmeliydi...
Denmedi!
-*-*-
JuJu hanımefendiye uygulanan, sağlanan, yaratılan, organize edilen “ülkeye getirme operasyonu”, çok ilginçtir mesela Hüseyin Özgürgün’e uygulanmadı!
-*-*-
Evet JuJu kesinlikle masumdur!
Masumiyet karinesi bunu emreder!
Ama Özgürgün de masumdur!
-*-*-
Bu hükümet Özgürgün’ü bu ülkeye getirmedi...
Özgürgün gelir mi?
“Kelepçelenip mahkemeye çıkarılmak istemiyorum” noktasında olduğu inancındayım!
Tıpkı JuJu gibi!
-*-*-
Özgürgün aleyhine yargı süreci “gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılması” ile başlayacak...
-*-*-
JuJu’yu, eski başbakandan, eski başbakanlardan daha “güçlü” yapan nedir?
Ünal abinin yakını ve destekçisi olması mı?
Sosyal Medya Paylaşımları’nda 24 saat Tayyip Erdoğan’a destek vermesi mi?
-*-*-
Ve en çok da ilgimi çekenlerden biri; JuJu’nun mahkeme oyununun oynandığı gün; Türkiye’deki en büyük kişilerin, “KKTC’de istikrar” açıklaması yapmasıydı!
Süleyman Demirel’den dolaylı KKTC tarifi!
CTP Lefkoşa Milletvekili Devrim Barçın dün sosyal medya hesabından açıkladı...
Haziran ayı enflasyon oranı, yani hayat pahalılığı: Yüzde 4.48...
Altı aylık hayat pahalılığı yüzde 32.99...
Yıllık hayat pahalılığı yüzde 83.17...
-*-*-
Enflasyonla ilgili en önemli veya en anlaşılır yorumlardan birini, Türkiye Cumhuriyeti’nin merhum cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’den dinlemiştim...
Geçenlerde sosyal medyada bu sözler yine önüme geldi...
-*-*-
Demirel’in sözlerindeki “Türkiye” ifadesini çıkarıp, “KKTC” diye yazarsak, o sözlere bazı eklemeler de yapıp tekrar kaleme alırsak; ülkemizde yüksek enflasyonun ne olduğunu daha iyi anlarız diye düşünüyorum...
-*-*-
Mevcut siyasi kokuşmuşluk ve çökmüşlük içerisinde KKTC’nin birinci sorunu enflasyondur...
-*-*-
Demirel diyor ki;
Halk enflasyonu günlük olarak yaşar...
Halkın birinci sorunu geçim sıkıntısıdır...
-*-*-
Enflasyon, devletleri yıkan bir olaydır...
Milleti içinden bozan bir olaydır...
-*-*-
Enflasyon sadece pahalılık olayı da değildir...
Ahlakı bozar...
-*-*-
Borcu olan borcunu ödemez...
Alacağı olan alacağını alamaz...
(Mahkemelerdeki alacak verecek davalarını düşünelim mesela...)
-*-*-
Hırsızlıktan, soygundan, fuhşa kadar hemen hemen bütün yolları açar...
(Net bir saptama, tam da bizi anlatıyor...)
-*-*-
Ve Demirel şöyle bitiriyor sözlerini;
Onun için Batılılar enflasyonu hiç sevmez...
Enflasyona bir numaralı halk düşmanı derler...
Tek kollu canavar derler...
Batı enflasyondan fevkalade çekinir...
Londra’da çok sevgili Osman Tango kardeşimizin torunu Nesil Çalışkan, İngiltere Parlamentosu’na seçildi... İşçi Partisi’nin Barking Milletvekili olan Nesil Çalışkan’ı kutluyoruz... Gurur duyuyoruz...