Serap ŞAHİN

UBP Genel Başkanı, Başbakan Ünal Üstel’e yakınlığı ile bilinen ve “sahte diploma” soruşturması kapsamında mahkemeye çıkarılması sürecinde kendisine “ayrıcalık” tanındığı konusuyla gündeme gelen Fatma Ünal “Juju”, şimdi de “usulsüzlük” iddialarıyla mahkemelik oldu.

Ünal’ın 573 oy ile Girne Kadın Kolları Başkanı seçildiği kongre çeşitli usulsüzlük iddialarıyla yargıya taşındı.

Başkanlık seçimlerinde Fatma Ünal’a karşı aday olan Müge Yücetürk’ün şikâyeti doğrultusunda, hem UBP hem de Ünal’a karşı dava açılmış durumda.

Mahkemeye taşınan iddialar arasında; “Başbakanlık personellerinin, oy veren kişilere müdahale etmesi, divan üyesi olmayan bir kişinin oy pusulalarına müdahale etmesi, erkek bir şahsın oy kullanması, kimlik kartı ibraz etmeyen kişilerin oy kullanması” gibi çarpıcı suçlamalar yer alıyor.

YENİDÜZEN’in elde ettiği bilgilere göre Mine Yücetürk’ün avukatları, “seçime şaibe karışabileceği” iddiaları üzerine, seçim günü ve öncesini yakından takip etti. Avukatlar, bu süreçlerde yaptıkları itirazların dikkate alınmadığı iddiasıyla konuyu mahkemeye taşıdı.

İddialar, önceki gün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde yargıç huzurunda dinlendi. Mahkeme, davayı 9 Eylül tarihine erteleyerek, karşı tarafın savunma hakkını kullanmasına karar verdi.

Yücetürk’ün avukatları, ilk olarak kongreye ilişkin ara emri kararı alarak yürütmeyi durdurmayı hedefliyor. Ana hedef ise, seçimin iptal edilerek tekrarlanması yönünde…

Öte yandan UBP’nin kurultay sürecinde toplamda 11 ilçenin seçimleri, çeşitli şaibe iddiaları üzerine mahkemelik olmuş durumda. Bu davalardan 9’unda ilgili örgütler için geçici ara emirleri verilirken, Lefkoşa Kadın Kolları Örgütü’nün duruşması ise tamamlanarak ara emri kesinleşti.

Ara emri kararlarının, 21 Eylül’de gerçekleşecek UBP kurultayını etkileyip etkilemeyeceği konusuna ise mahkeme karar verecek.

Avukatların ihbarları dikkate alınmadı

Müge Yücetürk’ün avukatlarından alınan bilgiye göre, UBP Girne Kadın Kolları seçiminden önce, 16 Ağustos 2024 tarihinde UBP’ye gönderilen yazıda, seçimde oy pusulalarının her iki adayın temsilcileri tarafından mühürlenmesi gerektiği, aksi takdirde divan tarafından mühürlenmemiş oy pusulalarının geçersiz sayılacağı uyarısı yapıldı.

Ayrıca, UBP tüzüğü gereğince, oy kullanacak kişilerin “KKTC” kimlik veya pasaport ibraz etmeleri gerektiği, gözetmen bulunması gerektiği ve oy kullanacak üyelerin en az 180 günlük üyelik tarihinin esas alınması gerektiği de beyan edildi.

Ancak YENİDÜZEN’e konuşan Yücetürk’ün avukatları, söz konusu ihbarların UBP yönetimi tarafından dikkate alınmadığını, seçim günü ise çeşitli usulsüzlükler yaşandığını iddia etti.

İddialar çarpıcı… “Başbakanlık personelleri, oy veren kişilere müdahale etti”

Seçim günü gözlemlediklerini iddia ettikleri şaibeleri de aktaran avukatlar, ilk olarak divan üyesi olmayan bir kişinin oy pusulalarına müdahale ettiğinin görüldüğünü, bu durumun fotoğraflandığını ve mahkemeye sunulduğunu, mahkemenin de emare olarak aldığını belirtti.

Seçimin saat 18.00’de bitecek olmasına rağmen, oy kullanma süresinin uzatılması yönünde kararlar alındığı söyleyen avukatlar, bu durumun da usulsüz olduğunu öne sürdü.

“KKTC” kimlik kartı ibraz etmeyen kişilerin oy kullandığının gözlemlendiğini iddia eden avukatlar, bazı kişilerin birden fazla kimlikle oy kullandığının da seçim sırasında gözlemlendiği söyledi.

Avukatların ortaya attığı önemli iddialardan biri de, erkek bir şahsın “oy kullanması” oldu.

Başbakanlıktan bazı personellerin kongre günü oy verme işleminin gerçekleştiği alanda bulunduğunu söyleyen avukatlar, söz konusu şahısların, oy veren kişilere müdahale ettiğini de iddia etti.

Avukatlar ayrıca, Müge Yücetürk için seçim alanında bulunan gözlemcilerin gözlem yapmalarının engellendiği de öne sürdü.

Yücetürk’ün avukatları, tüm bu iddiaları mahkemeye taşımış durumda.

Avukatlardan biri, soru üzerine iddialarının “tanık veya fotoğraflarla desteklendiğini” de belirtti.

Mahkeme: “Ciddi bir dava sebebi”

İddialar, önceki gün Lefkoşa Kaza Mahkemesi’nde yargıç huzurunda dinlendi. Mine Yücetürk’ün avukatlarından alınan bilgiye göre, Mahkeme ilk nazarda ciddi bir dava sebebi olduğuna kanaat getirdi. Mahkeme, davayı 9 Eylül tarihine erteleyerek, karşı tarafın savunma hakkını kullanmasına karar verdi.