K.Türklerde Kütüphane Açılışı-1947
Son haftalarda Kütüphane ve kitap okumayla ilgili bu üçüncü yazım oluyor. Bir tesadüf mü desem, yoksa kendi kendimize bir hatırlatma mı desem bilemiyorum. Ama şu bir gerçek ki, sevgili dostlarım Şevket Öznur ve Berna Altunsoy’un Mağusa’daki kendi otellerinde oluşturdukları beş bin kitaplık kütüphaneyle ilgili yazımdan sonra, her zaman yaptığım gibi gazete arşiv taramamı gerçekleştirirken önüme çıkan/çıkartılan bir haberde ise “Kitaplara küskünüz” başlığı atılıyordu. 2 Ekim 1994 tarihli Kıbrıs gazetesinin bu haberi özellikle kütüphane-okur durumunun bir analizini sunuyordu bizlere. Bu haberden yola çıkarak 23 Temmuz tarihli köşemizde ise “Kitap Okumak” adıyla, hem kütüphanecilik hem de özellikle kitap okuma hakkındaki düşüncelerimi kaleme almıştım.
Belli ki bu konu peşimi bırakmayacaktır ki, bu kez de 19 Şubat 1947 tarihli Hür Söz gazetemizde şöyle bir başlıkla karşılaşıyordum:
“L. ve G.K.T.İ. Birlikleri Sendikası Tebliği-Kıbrıs Türk Kütüphanesi”.
Elbette konu ilgimi çekerek okumaya başlarken bir yandan da, “sahi, Kıbrıslı Türklerde ilk kütüphane ne zaman açıldı?” diye bir soru düşüverdi aklıma.
Şöyle internette bir araştırma yapayım dedim ve sevgili dostum Ceyhan Özyıldız’ın “Kıbrıs Türk Kütüphaneciliğinin Gelişimi Işığında Kıbrıs Türk Kıbrıs Türk Kütüphaneciler Derneği: Tarihçesi, Yapısı, İşleyişi ve Üye Profili” isimli güzel ve değerli bir çalışmasıyla karşılaştım. 2. Mahmud Kütüphanesi –ki Osmanlı döneminde, 1819 yılında 2. Mahmud’un bir fermanıyla kurulan ilk Milli Kütüphane olma özelliği taşıyan bu başlangıç olmakla birlikte, çağdaş anlamda bugünün mantığıyla ilk kütüphanemizin 1953 yılında açıldığını belirtiyordu sevgili Özyıldız.(https://kaynak.unak.org.tr/bildiri/unak03/u03-37.pdf)
Fakat elimdeki Hür Söz gazetesinden de görülüyor ki Kıbrıslı Türklerin “modern” bir anlayışla ve herkesin yararlanabileceği bir kütüphanenin temeli, İngiliz Sömürge döneminde, 1947 yılında atılıyor. İşte bu gelişmenin bizlere öğrettiği en önemli şey, araştırılan konuların yeni bulgularla zenginleşebilecek olmasıdır. Bu konudaki bilgi ve bulguyu da Kütüphanecilik Tarihimize ekleyerek Hür Söz’deki haberi okuyalım:
“Sendikamızın idaresinde olan mesleki birlikler heyetlerinin 16.11.946 tarihli umumî anlaşması ve kararı üzerine mevcut iptidai kütüphanemizin (Kıbrıs Türk Kütüphanesi) adı altında modern ve zengin bir kütüphane şekline girmesine ve kütüphanenin muayyen gün ve saatlarda umum Türk halkına açık bulundurulmasına çalışılacaktır. Bu hususta şimdilik ilk hazırlıklarla uğraşıldığı herkese bildirilir.
İlk hazırlıklar bitince kütüphanenin açık bulunacağı gün ve saatlar matbuat vasıtasıyle halka bildirilecektir.
Yukarıda adı geçen kütüphaneye kitap, gazete, mecmua hediye etmek isteyenlerin hediyeleri memnuniyetle kabul edilir. Hediye gönderenlerin idareye tam isim ve adreslerini bildirmeleri reca edilir.
Kitap hediye etmeyip te nakdi yardımda bulunmak isteyenler için ayrı bir defter tutulacağı bildirilir.
Halkımız en büyük eksikliklerden birisi olan böyle bir kütüphanenin bu başlangıçtan sonra yavaş yavaş kurulması ve onun tam bir kütüphane haline gelmesi yolunda halkımızın büyük yardımlarda bulunacağı ümid edilir.”
Belli ki nakti yardıma da ihtiyaç duyulan bu girişimin sonucunu belki ileriki gazete sayfalarında bulabiliriz. Ama ne ilginçtir ki, isminin tam açılımını öğrenemediğim söz konusu Sendikanın girişimiyle habere dönüşen bu olayın ardından, 20 Şubat 1947 tarihinde yani ertesi gün, yine Hür Söz gazetesinde, Leymosun’un (Limasol) zengin Rumlarından Lanitis, bölgedeki bir okula o dönemin şartlarında önemli bir nakti kaynak bağışı yapıyordu. Sanırım Hür Söz’ün, bu habere özellikle yer vermesindeki amacın, Kıbrıslı Türklerin bu konuda teşvik edilmeye çalışılmasıdır. İşte haber:
“Leyomsun Haberleri (Hususi Muhbirimiz Bildiriyor)
(lira)200 Bağışta Bulundu.
Aldığımız bir malûmata göre kasabamızın en zengin Rumlarından olan Bay N.P. Lânitis Rum Lisesi Kütüphanesine (lira)200. Bağışta bulunmuştur. Bütün Rum gazeteleri Bay N. P. Lânitisi büyük takdirler karşılamışlar ve hakkında yazılar yazmışlardır.
HÜRSÖZ: Gönül arzu eder ki adamızda bulunan Türk zenginleri de bu gibi hayır işleriyle alâkadar olup ellerinden gelen nakdi yardımı yapsınlar.”
Bugün de böyle. Yine geçmişe ve tarihin sayfalarına yolculuk ederek Kütüphanecilik bilgilerimize yenilerini de eklemiş oluyoruz...