Toplumları ya da insanları genetik kökenlerine göre, ırklarına ya da geldikleri aileye göre değerlendirmekten nefret ederim. Çoğu zaman birçok tanıdığımın kardeş, anne baba ya da akraba olduğunu bile bilmem, bilmek de istemem. Benim için insan tek başına bir bireydir. Bağımsız, özel ve değerlidir.

Bu aralar Facebook’ta dolaşan bir video var. Türkiyeli tarihçi İlber Ortaylı nedense Kıbrıslıtürklerin genetiğine ve neden dindar olmadıklarına dair açıklık getirme gereği duydu. Duydu duymasına da tarihçi kimliğine hiç yakışmayacak, bilimsel dayanaktan yoksun bir üslupla, biraz da Kıbrıslıtürkleri aşağılayarak ‘’onlar kaba şaman Türkmenlerdir’’ yorumunu yaptı. ‘’Kendilerini Fenikeli ya da Venedikli sanmasınlar’’ buyurdu ve devam etti. ‘’Türkleri sevmemelerinin nedeni ise 74’den sonra adaya gönderilen Doğulu Türklerdir.’’

Efendim o Doğulu Türkler bizim serbest yaşamımızı anlamamış, hırsızlık yapmış, kadınlarımıza sarkıntılık yapmış. Bu nedenle de biz Türklerden nefret etmişiz. Halbuki buraya Bulgarlar gönderilse bizi çalışkanlıkları ile adam edeceklermiş.

Sayın İlber Ortaylı; bir toplumun genetik kökenini araştırmak isterseniz, bunu yapan bir bilim dalı vardır. O da genetik bilimidir. Bir tarihçi olarak bilmeniz gerekir ki; Kıbrıs, Akdeniz’in ortasında Doğu ile Batıyı, Kuzey ile Güneyi birleştiren bir denizin ortasında, aslında tam da dünyanın merkezinde bir konumdadır. Tıpkı Anadolu gibi. İşte böyle bir konumdan dolayı da bu adaya binlerce yıl boyunca onlarca kavim ve uygarlık gelip geçmiştir. Bu uygarlıklar elbette ki genetiklerini burada bırakıp gitmişlerdir. İşte bu uygarlıklardan birisi de Osmanlılardır. Şu anda adada bulunan ve kendini Kıbrıslıtürk diye tanımlayan bizler kökenimizi  birçok uygarlıkların kalıntısı ama çoğunlukla da Osmanlı bakiyesi olarak tanımlarız.

İngilizler adaya geldikten sonra ada insanını Müslüman ve Hristiyan toplum olarak tanımlamışlardır. Türkiye Cumhuriyetinin ilanından sonra ise Kıbrıslıtürkler kendini dini Müslüman olan Kıbrıslıtürkler olarak tanımlamış ve laikliği Atatürk’ün ilkelerinden biri olarak kabul etmişlerdir. 1923’de Türkiye’den gelen Kızılay ekibi ile Yeneğa (Nergisli) köyünde konuşmak için çıktığı kürsüde peçesini çekip atan gencecik öğretmen Kadriye Hacıbulgur’u o günlerde birçok Kıbrıslıtürk kadını takip etmişti. İngiliz Sömürge Yönetimi altında yaşayan Kıbrıslıtürkler batılı uygarlıkları zaten çok iyi tanıyor ve bu tanışıklıkla dünyalı olmayı hedefleyen Atatürk ilkelerini çok iyi algılayabiliyorlardı. İçlerindeki Atatürk ve Türkiye sevgisi ile de bu ilkeleri günlük yaşamlarında uygulamaya başlıyorlardı.

Ben kendi adıma kendini Finikeli ya da Venedikli olarak addeden bir Kıbrıslıtürke rastlamadım. Bir toplumun kökeninin ya da genetiğinin ne olduğundan öte önemli olan kendini nasıl hissettiğidir. Bir toplumun ya da kişinin dinle olan ilişkisi ise sadece kişi ve tanrı arasındadır. Tarihçi de olsa kimse bunu sorgulayamaz. Hele de topluluklar önünde aşağılayarak tarihçi kimliğinin altına sığınarak yorumlayamaz.

Sayın Ortaylı Kıbrıslıtürkleri ‘’kaba şaman Türkmenler’’ olarak tanımlasa da Kıbrıslıtürkler her zaman eğitime önem vermiş bir toplum olmuşlardır. Bunun da kanıtı sonradan gelen onca insana rağmen hala bu adada okuma yazma oranının yüzde doksan beşlerin üzerinde olmasıdır. Dünyanın her yerinde, Türkiye de dahil birçok iyi eğitimli Kıbrıslıtürk  vardır.

Türkiyeli tarihçi 74 sonrası Türkiye’den gelenleri de Doğulu Türkler olarak adlandırmış. O günlerde beraber aynı sıralarda okuduğumuz Türkiye’nin doğusundan gelen insanlar vardı. Bunlar benim bölgemde çoğunlukla Kürtlerdi. Türkler değildi. Hepsi ile de çok iyi anlaşıyorduk; hala daha da arkadaşlıklarımız sürmektedir. Türkiye Hükümetlerinin ve KKTC’deki yöneticilerin yıllar boyu uyguladığı yanlış politikalar nedeni ile iki ülke arasında gerginlikler yaşansa da Kıbrıslıtürklerle Türkiye halkları her zaman birbirlerini çok seven kardeşlerdir.

Genetiğimiz ve kökenimiz Kaba Şaman Türkmenler, Türkler, Venedikliler, Lüzünyanlar ya da Elenler olsa da kime ne?

Müslüman, Alevi ya da Hristiyan olsak ne fark eder?

Biz Kıbrıslıtürkleriz...

Ya da Kıbrıslılarız...

Nihayetinde insanız...

Kime ne?..