Bir hafta sonu daha zehir oldu.
Kabus gibiydi adeta…
Pirgo-Yeşilırmak’ta yangın…
Esentepe Belediye Başkanı’nın trafik kazasında ölümü…
Bir gencimizin denizde balık avlarken hayatını kaybetmesi…
Gelen her yeni haberden ürker olduk.
Çalan telefondan korkuyoruz, ‘yine mi kötü haber’ diye…
**
Hayat böyle işte…
Bazen acının, sıkıntının ardı arkası kesilmez.
Bir, bir daha, bir daha!
Sanki sabır testi yapar gibidir insana…
Çelikten olsa sinirleri, kaldırmaz kolay kolay…
Hayat kendi doğallığında akıp giderken algılanamayan bazı gerçekler acılı anlarda bilince çıkar.
Dibe vuruş anında fark eder ki insan ‘sonsuz’ olmayan yaşamda bazı değerlerin anlamı yoktur aslında…
Ya da bazı şeylerin değeri ‘o anlık’tır sadece…
**
Bu kadar karamsar bir hafta sonu sonrası karamsarlıkla dolu laflar hoşa gitmeyebilir.
Ancak böylesi anlarda yüzleşmek gerekiyor kimi gerçeklerle…
‘Neden’ sorusunu sormak, özeleştiri yapmak ve sonrası için daha farklı davranmak mümkün olabilir belki…
Kolay ders almıyoruz toplum olarak ne yazık ki…
Başımıza geleni çabuk unutuyor, ertesi gün hayata kaldığı yerden ve bir şey olmamış gibi devam ediyoruz genellikle…
Bireysel anlamda da, toplumsal anlamda da…
Evimizde de, işyerimizde de, ülke yönetiminde de…
**
Çıkan her yangın sonrası resmi ağızlardan duyduğumuz sözler birbirine çok benzer.
‘Tedbir’den söz ederiz de, sonra bunlar unutulur çoğunlukla…
Trafik kazası olur, insanlar ölür, acılar tavana çıkar.
Yine ‘tedbir’ sözleri…
Ve yine aynen devam!
Kanser, kalp krizi, diğer hastalıklar, denizde boğulmalar…
Acıların üzerine biraz gözyaşı, yetkili ağızlardan demeç, gazetelerde manşet, üç beş köşe yazısı, beş on televizyon programı…
Sonra, bildiğiniz gibi…
**
Mazeretimiz vardır her durumda…
Her zaman arkasına sığınacak bahaneler üretir, karşımızdakine anlattığımıza dönüp biz de inanırız.
İmkansızlıklarımız, şanssızlıklarımız, yokluklarımız, çaresizliklerimiz vardır bizim hep…
Bir de suçu yükleyecek birileri, bir şeyler vardır mutlaka!..
Kanser mi?
Çevresel faktörler, evet… Ama sigarayı bırakmayız kolaylıkla, bunu söylerken!
Kalp krizi mi?
Genetiktir, stres yüklü yaşamdandır o… Ama spora zaman ayırmayı, düzenli beslenmeyi atlarız kolaylıkla…
Kazalar?
Yollarımız fenadır, diğer sürücülerde iş yoktur. Biz bir tamamız yani!
Yangınlara ne demeli?
Cumhurbaşkanı dedi ya dün: “Pirgo’da üçüncü defadır yangın çıktı. Kasıt olduğu şüphemiz var…”
Rumlar yaktı yani Pirgo’yu bilerek, sonra da yangını kuzeye yönlendirdi.
Hatırlayın, Güzelyurt’u sel bastığında da “Kapakları Rumlar açtı” demişti birileri!..
‘Bir taşla iki kuş’ bunlar!
**
Kabus gibi bir hafta sonu geçti.
Yangınlara, kazalara, ölümlere hepimiz çok üzüldük.
Ne olur yine mazeretlerin arkasına sığınıp başkalarını da, kendimizi de kandırmaktan vazgeçelim artık!
Aynaya bakalım, ‘nasıl önleriz’ diye soralım ve gereğini yapalım artık.
Yoksa daha çok kabus görürüz hep beraber!